Jimin videoyu tekrar başa aldı. Kelimelere odaklanmak istiyordu. Mint yeşiline, turuncuya, Jimin'i sevdiğini söylediğine, hep yanında olacağına ama başaramıyordu. Gözleri hep siyah beyaz tuşlarda iğrenç bir leke oluşturan kan damlalarındaydı.
Bileklerimden kollarını hatta parmak uçlarına kadar inen korkulu rüyası. Hiç yakışmıyordu Yoongi'ye. Sevmemişti bunu. Videoyu tekrar başa sardı. Hayır, yapamıyordu. O sevdiği piyanonun sesine bile odaklanamıyordu. Göz yaşları vardı. Sevdiği adamın yanaklarıma düşen, Jimin'i mahveden gözyaşları.
"Hiç bir şey demiyorlar!" Dedi Jennie sinirle. Jimin'in hemen yanında oturan Rosé onu sessizce uyardı. "Ama bize bir şey söylemeleri lazım! Sadece bekliyoruz."
"Jennie hastanedeyiz." Dedi Jiyong. "Biraz daha sessiz olmalısın." Diye devam etti. Jimin'le geldiklerinden beri ayrılmamıştı yanlarından. Jimin yavaşça ayağa kalktı.
"Nereye ?" Dedi Jungkook. Jimin yavaşça ona döndü.
"Biraz hava almam lazım. Ben...daha fazla bekleyebileceğimi sanmıyorum." Diye mırıldandı ve koridorda yürümeye başladı. Bir kaç adım gerisinde Rosé ve Hoseok yavaşça onu takip ediyordu. Bunun farkındaydı. Onların gitmesini istiyordu. Her şeyden çok şuan yalnız kalmak istiyordu ama dönüp bir şey demedi.
"Hey sen abajur değil misin ?" Dediğinde Jimin kafasını kaldırdı. Yoongi'yle gittiği mağazadaki çocuk ona doğru yürüyordu.
"Baekhyun? "
"Evet benim. Seni burada görmek ne kötü ama! Bir sorun mu var? "
"O gün geldiğim kişi"
"Şu suratı asık sarışın mı ?" Dediğinde Jimin kafa salladı."Ne oldu ona ?"
"O hastanede..ben biraz...Yani bilmiyorum."
"İyi mi ?"
"Bilmiyorum. Bir şey söylemiyorlar."
"Ah Yeol öğrenir. Burada doktor. Yeol gelsene" Dediğinde Jimin bir kaç adım arkada bekleyen çocuğu fark etti.
"Merhaba ben Yeol. Ay Chanyeol işte. Doktor falan değilim. Stajyerim. Abartmayı hep seviyor." Dedi çocuk onlara doğru gelirken.
"Ama olacak." Dedi Baek. Onunla gurur duyuyor gibiydi.
"Merhaba." Dedi Jimin. Gülümsemek istedi ama son bir kaç günde bunu unutmuştu. "Gerçekten öğrenebilir misin ?"
"Tabi ki. Senin için bir şeyler yapabilirim. Kim yatıyor ?"
"Min Yoongi."
"Sevgilin mi ?"
"E-"
"Hayır Yeol. Bende öyle sanmıştım ama değiller. Bu yüzden öyle konuşma. Hadi gidelim odasına." Dedi Baekhyun ve Jimin'in kolundan tutup gerisi geri yürümeye başladı. Rosé ve Hoseok durdukları yerden onlara bakıyordu.
"Onlar kim ?" Dedi Rosé Jimin'e bakıp
"Arkadaşlarım" diye açıkladı sadece. Sonunda odanın önüne geri döndüklerinde Yeol tek başına odaya girdi.
"Bu haksızlık." Dedi Jisoo. "Sırf kimliği var diye odaya alıyorlar. Saatlerdir haber bekliyoruz burada."
"Sende tıp okusaydın o zaman." Diye arkadaşını savundu Baek
"Sen sussana! Lise öğrencisi gibi duruyorsun."
"Ah ama değilim. Sizin aksinize."
"Kavgayı kesmeyecek misiniz ? Ah Tanrım gerçekten ergenlerden bıktım. Bundan sonra 30 yaş üstü davalara bakacağım." Dedi Jiyong. Onun sinirli sesiyle herkes susarken içeri giren çocuk geri çıktı. Jimin hızla ona yaklaştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gossip: X
Mystery / ThrillerYonsei Lisesinde ne kadar sıradan olabilirse o kadar sıradan bir gün başlamak üzereydi. Tabi okulun binasına bileklerinden asılı duran cesedi görene kadar herkes böyle düşünüyordu.