|FİNAL|

302 21 196
                                    

5 Yıl Sonra

"Ve Kim ent. Başkanı Min Yoongi, erkek arkadaşı ile magazinden düşmüyor." Dedi Jin gülerek. "Buna inanabiliyor musun nişanlım hanfendiciğim ? İkisi çok aşık ve insanlar onları kabullenmeye başladı."

"İlişkileri açıklandıktan sonra kabus gibiydi nişanlım beyefenciğim. Mutlu olmayı hakkediyorlar." Dedi Jisoo yanına otururken. Sevdiği adama kahvesini uzattı.

"O kadar şeyden sonra hepimiz mutlu olmayı hak ediyoruz. Yine de bizim kadar aşık değiller." Dedi Jin nişanlısının dudağına minik bir öpücük bırakırken. Çalan telefonla Jisoo sehpadaki telefonuna uzandı.

"Efendim Rosie ?"

"Yah! Psikolog manyağı. Senin şu hasta yine hastaneden kaçmış. Kapıma dayandı 'Kim Min Young benimle evlen' diye. Lan diyorum ben Min Young değilim. O sadece dizideki karakter diye anlamıyor. Aradım polisi valla gelip aldılar. Deli etti ya beni. Lanet olsun seni ziyarete geldiğim güne de, o dizide oynadığım güne de! Bütün manyaklar beni mi buluyor ya ? Sonunda beni yatıracaklar o hastaneye!"

"Rosé sakin olur bir dakika. Hyun Jin evine mi geldi yine ?" Dediğinde Jin göz devirdi.

"Evet. Polisi aradım. Vicdanıma yenik düştüm de aradım seni ama valla delirtti beni Jisoo. Bahçe kapısından serenat yapıyor bana piç."

"Polise gitsem iyi olacak. Şikayet ettiğin de iyi olmuş. Belki bir daha cesaret etmez."

"Bak bana zarar vermiyor. Vermeyeceğini sende söyledin zaten ama sorun şu ki herkese rezil oluyorum ve çevredeki herkes artık evimi biliyor. Bir de inat etti evlen, evlen diye. Hoseok duysa onu direk morga yollar."

"Hoseok bunu yapamayacak kadar yufka yürekli."

"Of tamam yollamaz ama yollamak ister. Neyse git şu hastanı al."

"Gidiyorum." Dedi Jisoo telefonu kapatıp sevgilisine döndü.

"Gitmek gerek." Dedi Jin surat asarak. Sevgilisi doktor olduğundan beri aşırı yoğundu.

"Evet ama akşam dağ evine geleceğim."

"Gelmezsen bu sefer ben yakarım kendimi. Sonra hastaneye yatırırsınız. Aslında fena fikir değil. En azından seni daha çok görürüm." Dediğinde Jisoo surat astı.

"Bebeğim bu durum zaten beni üzüyor. İnan bende sürekli seninle olmak istiyorum. Üstelik düğüne bu kadar az varken bir sürü işle meşgulüm."Dediğinde Jin sevgilisini kendine çekip sarıldı.

"Sorun değil. Bende restorana uğrarım. Zaten annem kızıp duruyor." Dediğinde Jisoo onu öpüp ayaklandı. "Akşam görüşürüz bebeğim."

"Görüşürüz. Bir de Yoongi'yi ara mutlaka. Yine geç kalmasın."

"Tamam arayacağım." Dediğinde kapı çaldı. Jisoo kapıyı açtığında Namjoon ve Hoyeon'la karşılaştı.

"Hoşgeldiniz. Akşam görüşürüz hadi ben kaçtım." Dedi ve koşar adım evden çıktı. Namjoon alıştığı tabloyla salona ilerledi.

"Yine biri mi kaçtı ?"

"Hyun Jin. Yine Rosé'nin evini basmış." Dediğinde Hoyeon kahkaha attı.

"Bi ben Namjoon'dan, bir de Rosé Hyun Jin'den çekti."

"Ben sapık gibi evine dadanmıyorum." Diye söylendi Namjoon.

"Sen onu sarhoşken hatırlat." Dedi Hoyeon Jin'in yanına yerleştirken.

"Ya kızım ne var sende kabul etsen ? Daha kaç kez çıkma teklifi etmem gerek! Ya beş yıl oldu. BEŞ" Diye sinirle soludu Namjoon.

"Bebeğim beş olmadı. Sen beş yılın üçüncü içinde yaşadın zaten. Ayrıca bunu konuşmuştuk. Okulum bitin-"

Gossip: XHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin