"Şaşırttın beni." Dedi Lisa okul koridorunda ilerlerken. Jungkook ise omuz silkti ve elindeki feneri boş koridora tuttu. "Yani bana ilk defa 'Bu tehlikeli Lisa' demedin."
"Bu tehlikeli Lisa." Dedi Jungkook durup ona bakarken. "Ama ben yanındayım."
"Ben..."
"Sorun yok. En başından böyle davranmalıydım. En başından sana güvenmem gerekirdi. Sadece korkuyordum ama cesur olmaya karar verdim. Bu olay bitecek. Sonra yaralarımızı saracağız ve inanıyorum ki sen o zaman bana dürüst olacaksın." Dediğinde Lisa'nın kaşları çatıldı.
"Sana karşı dürüstüm."
"Emin misin ?" Dedi önemsiz bir şey der gibi ama konunun ciddiliğinin farkındaydı.
"Evet." Dedi Lisa tereddütle. Jungkook yine dönüp kıza baktı.
"Sorun değil. Sen söyleyene kadar beklerim."
"Jungkook söyleyecek bir şeyim yok." Dediğinde çocuk gözlerini kapattı. Sinirli duruyordu. Hiç bir zaman yalana tahammülü olan biri değildi. Özellikle sevdiğin kadın söz konusu olunca buna daha da sinirleniyordu.
"Neden bana kabuslarından bahsetmiyorsun ?" Dedi sonunda. Konuyu açmaması gerektiğini biliyordu.
"Alt tarafı kabus."
"Benim yanımda bu kadar güçlü durmaya çalışma. Ne hissediyorsan öyle ol."
"Güçlü durmaya çalışmıyorum Jungkook. Neysem oyum zaten." Dedi rahatsızca kıpırdanırken
"Senin içine endişeleniyorum Lili."
"Sadece önemsiz kabuslar. Artık alıştım. Hoyeon'un hayatımı bu kadar etkilemesini istemiyorum." Dedi kız sinirle.
"O günden sonra hiç..cinayetten bahsetmedin. Onu öyle görmek seni çok etkiledi biliyorum. O gün attığın çığlıkları benim bile kulağımda hala." Dediğinde Lisa kollarını kendine sardı.
"Eğer bir gün bu konuyu konuşmaya hazır hissedersem ilk seninle konuşurum."
"Bekleyeceğim."
"Ama önemli bir konu değil." Diye ısrar etti Lisa. Jungkook gülümsedi.
"Biliyorum önemli değil. Şimdi gidip şu kolyeyi alalım ve çıkalım şuradan." Dedi kızı kendine çekerken. "Eve gidip seninle uyumak istiyorum."
"Tamam. Dolabımda kaldı işte."
"Bu saatte neden bir kolye için buraya getirdiysen."
"O kolyeyi sen aldın bana!" Diye çemkirdi Lisa. Derken ikisi de merdivenlerden gelen sesle durakladı. Kıza dönüp sessiz olmasını işaret etti. Jungkook Lisa'yı arkasına doğru çekti ve temkinli adımlarla merdivenlere ilerledi.
"Nefret ediyorum buradan!" Dedi kısık ses
"Her şeye de söylenme be Jin!" Dedi Namjoon. Jungkook kaşlarını çatarken merdivenin başında üçlüyü gördü.
"Siz napıyorsunuz burada ?" Dediğinde Jin çığlık atıp Namjoon'un arkasına saklandı, Namjoon korkuyla olduğu yerde kalakaldı ve ikisinin salaklığına Jisoo güldü.
"Siktir! Ödüm patladı" Dedi Jin
"Telefon aramaya geldik." Dedi Jisoo merdivenleri çıkarken. "Asıl siz napıyorsunuz ?"
"Kolye için geldik." Dediğinde hepsi katta buluştu. Namjoon onlara telefon konusunu açıklandığında hepsi kendi sınıflarına ait dolapların olduğu yere doğru hareket etti. Sonunda varlıklarına Lisa dolabına ilerledi.
"Peki ya dolabındaysa" Dedi Jungkook
"Hayır oraya bakmışlardı-" dedi Namjoon ama sustu. "Olabilir mi ki ?"
"Ailesinden kimse gelip dolabını boşaltmadı." Dedi Jisoo. Hepsi kızın dolabına bakıyordu. "Okulda boşaltmadı."
"Bi baksak mı ?" Diye atıldı Lisa
"Bu...tüyler ürpertici." Dedi Jin. Ölü bir kızın eşyalarına bakmak garip gelmişti.
"Tamam ben bakarım o zaman." Diye devam etti Lisa dolaba yaklaşırken. Dolabın önünde durdu.
"Şifresi ne ?"
"3315." Dedi Jisoo.
"Bu tarih mi ?" Dedi Namjoon. Herkes omuz silkti. "Eğer tarihse buraya gelmeden hemen öncesine ait."
"Neyse ne" Dedi Lisa şifreyi girerken. Sonunda dolap açıldı. İçindeki tozlu kitaplara baktılar. Bir çoğu geçen yıla aitti. İçinde bir tane oyuncak ayı şeklinde anahtarlık vardı. Jisoo ile beraber almışlardı. Lisa içindeki bir kaç şeye baktı. Dolabın kapağında kızın kendi fotoğrafı vardı. Fotoğrafı eline aldı.
"Bu resim tanıdık." Dedi resmen incelerken. Resimde bir tek o vardı ama yerdeki gölgeleri görüyordu." Gölgeler."
"Bakayım bi." Dedi Namjoon resmi alırken. Yere yansıyan dört gölge vardı. "Sanki gölgelerin biri diğerine bakıyor, diğeri ise hiç biriyle ilgilenmiyor ve kafasını yana çevirmiş. Diğer ikisi ise düz yani Hoyeon'a bakıyor. Biri kız."
"Bu umurumuzda değil. Hadi gidelim." Dedi Jin. Gecenin köründe burada olmak istemiyordu.
"Ah doğru! Bu kıyafetlerle çekilmiş bir resmini görmüştüm! Sanırım o odadaydı!" Dedi Lisa heyecanla. Namjoon resmi ona uzattı. Lisa resmi tekrar incelerken kafa salladı. "O zaman gölgeler onun arkadaşlarının."
"Kitaplardan biri." Dedi Jungkook dolaba yaklaşırken. "Daha önce çıkarılmış."
"Ne ?" Dedi Jisoo ona yaklaşırken ama ne dediğini anlamıştı. Diğer tozlu alana göre okuma kitabının önü daha az tozluydu. Kitabı eline aldı ve sayfaları hızla çevirdi. İçinden bir not yere düşerken Jin notu eline aldı.
"'Buna devam edecek misin gerçekten ? Sana bu işi bitir dedim yoksa sonu kötü olacak' yazıyor." Diye okudu notu. Lisa nota bakmak için hızla onun yanına gitti. Not daha önce buruşturulmuştu. Belli ki Hoyeon notu aldıysa bile önemsemeyip atmıştı ama neden geri almıştı ?
"Kim yazdı ki ?"
"Bilmiyorum ama belli ki Hoyeon tehdit ediliyordu." Dedi Jin.
"Kitabı al ve gidelim. Cinayetten sonra güvenlik koydular ve bizin durumumuzda en iyisi yakalanmamak." Dedi Jungkook
"Ama telefon ?"
"Ona yarın bakarız Jisoo. Gerçekten şu halde yakalanırsak üzerimize yükledikleri suçları haklı görecekler." Dedi Namjoon. Herkes gitmek için hazırlanırken Lisa dolabına ilerledi.
"Kolyemi alayım bekleyin." Dedi ve hızla dolabını açtı. Kolyesine uzanırken gördüğü notla gözleri şaşkınlıkla açıldı. Onun öyle kalmasıyla Jungkook yanına geldi. Lisa notu eline aldı.
"Bana yardım et. Çok korkuyorum- H"
"H de ne be ?" Dedi Jisoo. O sırada içeriden el feneri ışığı yansıdı.
"Kim var orada ?" Dedi güvenlik görevlisi.
"Sıçtık!" Dedi Namjoon. "Koşun hadi!"
"Not! Notu al!" Dedi Jisoo koşmaya başlarken. Lisa dolabı kapattığı gibi Jungkook'un elini tuttu.
"Sikik okulda cidden telefon kullanan yok mu da mektuplaşıyorlar ?" Diye isyan etti Jin koşmaya başlarken ve belki de hepsi panik içinde olduğundandı ama bu isyan hepsini kahkahaya boğmuştu.
☆☆
Yb atmayalı kitabı ne çok okuyan olmuş ya
Görünce hayret ettim. Önceden 3 4 olan oylar 15'e yükselmiş. Gözlerim yaşardı.Neyse nasıl gidiyor ? Yakında bitecek..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gossip: X
Mystery / ThrillerYonsei Lisesinde ne kadar sıradan olabilirse o kadar sıradan bir gün başlamak üzereydi. Tabi okulun binasına bileklerinden asılı duran cesedi görene kadar herkes böyle düşünüyordu.