Bölüm 7 Fırtına

1.5K 114 27
                                    

Aslında evden erken çıkıp bir kafeye gitmiştim. Amacım Efecan'dan kaçmaktı ama bir şekilde beni kafede kahve sipariş ederken bulmuştu.

" Buradan alın." kartını uzattığında şaşkın şaşkın ona bakmış dudaklarımı ısırmıştım. Kendimi suçlu hissediyorum.

" Aslında kahve tüketmemelisin." o konuşurken onu baştan aşağı süzmüştüm. Uzun hardal rengi bir trenç ceket dizlerinin biraz aşağısında bitiyordu. İçinde beyaz boğazlı bir kazak vardı. Saçları oldukça havalı duruyor kokusu içime kadar yayılıyordu. Benden biraz uzun duruyor başını eğmiş gözlerimin içine bakıyordu. Biraz kızgın gibiydi.

" Benden kaçma imkanın yok. Çünkü seni çok kolay bulurum. Bazen iyi göründüğüme bakma. Bu şehirde çok fazla elim kulağım var her yerde." o kahveleri benden önce alıp bir masaya doğru ilerlerken ben yönümü değiştirip çıkışa doğru ilerlemeye başlamıştım.

Biraz koşar adımlarla taksi durağına giderken arkamdan Efecan seslenmişti.

" Seni bugün hep takip edeceğim."

Başımı çevirip omzumun üzerinden ona doğru baktım. Dudaklarının kenarında bir gülüş vardı. Elindeki kahveyi hafifçe kaldırıp gözümün önüne doğru tuttu.

" Yürüyelim mi?" bana yaklaştığında elime kahveyi vermişti. Sanırım bugün kaçmak zor olacaktı.

" Efecan bugün son. Bugün son. Ben gerçekten seninle bir geleceğim olsun istemiyorum. Çünkü seni kaybetmekten korkuyorum." kalbimdekileri hızla söylediğimde başını onaylarcasına sallayıp gökyüzüne doğru baktı.

" Son mu diyorsun...Yağmur yağacak gibi duruyor? Yağmurlu havaları sever misin?" o konuşurken kaldırımdan yavaş yavaş yürüyorduk.

" Bilmem hafif yağarsa belki." kahvemi yudumlayıp dalgın dalgın adım atmaya devam ettim.

" Seni ne mutlu eder Duru?" sesinde herhangi bir duygu hissedememiştim.

" Bilmiyorum. Zaten bunu bilsem bu kadar acı çekmezdim." Trafik ışıkları yandığında ikimizde durduk. Karşıdan karşıya geçmek için bekliyorduk.

" Acı çekmenin sebebi bilmemek değil. Kabullenmemek. Dünyada herkes bir şeyleri kaybeder. Kimileri aklını. Kimileri malını. Kimileri kardeşini. Kimileri hayvanını, kimileri sevdiğini, kimileri..." o devam ederken onu susturmak istemiştim.

" Ama ben kaybetmek istemiyordum." deyip ışıklar yanınca önden yürümeye devam ettim.Adımlarımı hızlandırırken o da yanıma yetişmeye çalışıyordu. O sırada gök gürledi. Bulutlar havayı kaplarken hava kararmaya başlamıştı.

" Yağmur yağacak." karşı kaldırımda ikimizde gökyüzüne doğru baktık.Bir anda hızla yağmur yağmaya başladığında yüzümden süzülen damlacıklarla beraber bende ağlamaya başladım. Ben kaybetmek istemiyordum. Efecan elimden tutup beni çekiştirmeye başladı.

" Islanıyoruz. Hasta olacaksın gel şurada duralım." o beni çekiştirirken önümüzdeki ilk yağmuru kesen dükkanın önünde durmuştuk. İkimizde el ele yağmuru izlerken saçlarımı çok ıslak hissediyordum. Tam karşımızda bir hotel vardı. Dış kaplamaları oldukça hoştu.

" Duru..." bana seslendiğinde başımı çevirip onun gözlerinin içine baktım. Onun elini bırakıp bir adım geri giderken kalbim hüzünle dolmuştu. O sırada Efecan bir taksi durdurmuştu.

" Atla." derken hızla elimi tutup beni taksiye bindirmişti. Yanıma geçip oturduğunda bir adres söylemişti. Saçlarımı düzeltirken şiddetli yağmurun cama çarpışını izliyordum. Başımı diğer tarafa çevirip baktığımda Efecan'ın beni izlediğini gördüm. Benden bir cevap bekler gibi bakıyordu.

Sessiz 3Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin