Nisa
" Duru nerede?" ben merakla soru sorduğumda Alper ve Durukan birbirine bakmıştı.Alper keyifsiz görünüyordu. Durukan'ında çok mutlu olduğu söylenemezdi.
"Atakan'la galiba." Cole cevap verirken Esra gülümsemişti.
" Umarım mutlu olur. Duru'nun mutlu olmasını istiyorum." Esra böyle konuşunca herkes donup kalmıştı. Gerçekten Duru'nun başka biriyle olmasına katlanabilir miydi?
" O ne demek Esra teyze." Tunahan lafa karıştığında içeriye girmişti.
" Belki ona yeni birisi iyi gelir Tunahan. Çok yıprandı Duru. Onu kim toparlarsa ondan destek alması güzel bir şey." Esra gerçekten çok olgundu. Aşırı olgundu. Kızımı düşündüğü için ona teşekkür etmeliydim ama bu fikir bana garip geliyordu. Efecan'a o kadar alışmıştım ki şimdi Atakan'la kızımı düşünemiyordum.
" Atakan ve Duru?" Tunahan bir an afallamıştı.
" Eğer aralarında bir şey olursa kimse karışmasın. Bırakın bir aile kursun mutlu olsun." Esra konuşurken Alper yumruklarını sıkmıştı. Pek bu durumdan hoşlanmamış gibiydi. Durukan bana zorla gülümseyerek bakmıştı. Başını iki yana sallamıştı. Bu hareketini Esra yakalamıştı.
" Durukan sakın Duru'ya karışma." Esra hala konuşuyordu. O sırada kapı çalmaya başlamıştı.
" Ben bakarım." Leila hemen kapıya doğru gitmişti.
" Baba anne biz geldik." Duru'nun birden neşeli sesini duymuştum.
O içeriye girerken üstünün farklı olduğunu görünce bir an aklıma saçma fikirler gelmişti. Arkasından Atakan gelirken yüzü gülümsüyordu. İkisin de bugün bir şeyler vardı.
" Biz geldik." Atakan benimle göz göze gelince bakışlarını kaçırmıştı.Umarım düşündüğüm şey olmamıştır. Kızımın tekrar üzülmesini istemiyordum.
Duru
Herkes bana bakarken yutkunmuştum. Biri bir şey diyecek diye ödüm kopuyordu.Herkes buradaydı.
" Hoşgeldiniz." Alper amca ikimize bakarken hüzünlü bir şekilde iç çekmişti. O her şeyi biliyordu. En azından onun öğrenmesi üzerimden bir yükü atmama neden olmuştu. Atakan yanımda durduğunda ikimiz birbirimize kısa bir bakış atmıştık. Nasıl davranacağımı bilmiyordum gerçekten.
" Kahvaltı yaptınız mı gençler?" Esra teyze ayağı kalkmış gülümserken Leila'nın yanına gitmişti.
" Bakın bu ufaklık acıktı. Hadi hep beraber kahvaltı yapalım." herkes büyük masaya geçerken Atakan'la ayakta durmuş onların geçmesini bekliyorduk. Atakan'ın eli elime sürttüğünde birden irkilmiş ona bakmıştım.
" Ne yapıyorsun?" diye fısıldadığımda Atakan gülümsemişti.
" Size bir şey söylemek istiyorum." Atakan birden böyle ortaya seslenince ondan önce ben lafa girmiştim.
" İlacın bir kısmını bulduk." deyip gözlerimi hızla yummuştum.Şu an herkese söylemeye hazır değildim.
" Hadi kahvaltıya!" annem ellerini çıptığında herkes kahvaltı masasına geçerken Atakan'ın dalgın dalgın yere baktığını görmüştüm. İkimizde masaya doğru ilerlerken Atakan'ın sessizleştiğini fark etmiştim.Herkes kahvaltıya başladığında kimse konuşmuyordu. Bu ortam beni germişti. Kimse ilaç için bir şey söylememişti. Bize doğru atılan kaçamak bakışları yakalıyordum.
" İlacı..." tam konuşmaya başladığımda Alper amca ağzına küçük bir lokma atmış benim gözlerimin içine bakmıştı.
" Biliyorlar." deyip beni susturmuştu.