Duru
" Sessiz olun. Arkasına yerleştirin. Öne bir tane. Araba uzaklaşınca patlatın." dışarıdaki fısıldamaları hafif açık camdan duyabiliyordum.
" Çabuk hızlı olun." gözlerim sonuna kadar açılmıştı. Arabaya bomba mı yerleştiriyorlardı? Biraz hareket etmek istemiştim. Ama Atakan beni durdurmaya çalışmıştı. İnanamıyorum. Bizi patlatacaklardı. Atakan'ın nefes alışverişleri kulağımdaydı. Bir an Tunahan ve Leyla aklıma gelmişti. Asla buraya gelmemeliydiler.
" Tamam hadi hadi birazdan gelirler." adamların uzaklaştığını anladığımızda Atakan üstümden yavaşça çekilmiş ağzından bir küfür savrulmuştu.
" Bekle biraz uzaklaşsınlar. Sonra kapıyı açacağım. Yavaşça kimseye görünmeden ineceksin." Atakan fısıldarken bir yandan pencereden dışarıya bakmaya çalışıyordu.
" Polise haber verelim." ne diyeceğimi bilememiştim.
" Saçmalama tüm aileyi sonra içeriye alsınlar. Polisle işimiz yok biliyorsun." Atakan açıklama yaparken bir elimi tutuyordu.
" İndiğinde sakın arkana bakma ve sadece Tunahan ve Leyla'yı eve götür. Ben halledeceğim." dedi büyük bir ciddiyetle.
" Peki sen?" dediğimde elini yanağıma koyup dudaklarıma uzanmıştı.Uzun bir öpücük kondurduğunda geri çekilmişti.
" Sadece güvende olmanı istiyorum. Gerisini ben hallederim. Hadi in." Atakan sanki böyle söyleyince korkmuştum.
" Bakma öyle gözlerimin içine bir şey olmayacak. Halledeceğim. Daha ölmeye niyetim yok." tekrar uzanıp tekrar dudaklarıma uzanmıştı. Ona izin vermiştim. Korkularımı bastırmak için onu daha çok öptüm.
" Eve tek parça gel." derken sesim titremişti. Ona hala bakarken beni arabadan resmen kovmuştu.
" Ben halledeceğim. Kimseye bir şey söyleme. Bu işe polis karıştıramayız. Burada bir çok aile çoluk çocuk var. Ben halledeceğim arabayı." ona güvenip güvenmemem konusunda zorluk yaşamıştım.
" Git hadi! Vakit kaybetme! Git git !" o beni ittirerek hemen beni yollamaya çalışmıştı. Ona bir şey olacak diye bir tarafım endişeliydi.Koşarak müzikale geri dönüyordum. Ne kadar hızlı koşarsam sanki o kadar iyiydi. Ara sıra arkama bakarken Atakan'ın arabayı çalıştırıp hızlıca otoparktan çıktığını görmüştüm. Gözlerim sonuna kadar açılmıştı.
" Atakan!" arkasından bağırmıştım. Arabayı nereye götürüyordu. Ya içinde kendi patlarsa ellerim saçlarıma gitmişti.
" Kahretsin Atakan! Ne yapıyorsun!" ayaklarım geri geri giderken içeriye koşmaya başladım. Gözlerimden yaşlar süzülüyordu. Kahretsin. Ona bir şey olursa ne yapacaktım. Elim ayağım boşalmıştı.
Müzikale paldır güldür daldığımda hemen Leyla'nın yanına koşmuştum. Herkes bana bakıyordu. Derin bir nefes almaya çalışmıştım.
" Çıkın hadi gelin." onun elinden tutup çekiştirirken soğukkanlı kalmaya çalışıyordum. Bir yandan elimle telefonumu arıyordum. Kahretsin arabada bırakmıştım çantamı. Tunahan ve Leyla ile dışarı çıktığımızda nefes nefese kalmıştım.
" Babamı ara Tunahan babamı ara çabuk! Arabamıza bomba yerleştirdiler. Atakan arabayı alıp götürdü ama adamlar patlatacaklar." hızlı hızlı bir şeyler söylemeye çalışırken Leyla bir anda elimi tutmuştu.
" Ne oldu sana böyle sakin ol hiçbir şey anlamadım.Yavaş anlat."Leyla'yı korkutmak istemiyordum.
" Yürü taksiye! Hadi." Tunahan çoktan beni anlamış gibi bir yandan babamı aramaya çalışıyordu.