Duru
" Avukat seni sevmiyorum ama kızını sevdim. Artık anlaşmaya varmak ister misin?" onların ne anlaşma yaptığını anlamaya çalışıyordum.Ortam gergindi.
" Patron ateşkes mi yapacağız bunlarla? Kaç adamımızı öldürdüler." Masadan biri çıkıntılık yaptığında adam hiddetle bağırmıştı.
" Buruda kuralları ben koyarım.Kapatın çenenizi." onlar konuşurken babam ara sıra bana bakıyordu.Kulağıma eğilip " Seninle sonra konuşacağız." dediğinde sesi hiç iyi gelmiyordu.
" Tamam efendim siz nasıl isterseniz." Adamlar hemen pusmuşlardı. Masada gerilmiştim.
" Eğlendiniz mi kızım?" adam birden yumuşayıp bana soru sorunca babam kendi kendine zorla gülümsemişti.
" Cevap versene kızım." babam ima dolu sesiyle bana seslenince ona ne diyeceğimi bilememiştim.
" Ne o oğlumu kızına yakıştıramadın mı avukat?" babam sandalyesinde yayılırken kolunu benim omzuma doğru atmıştı.
" Senin oğlun değerliyse benim kızımda değerli.Yakıştıramadım." babam kolunu bana sarıp kendine doğru çekmişti. Başımın üstünü öpüp geri çekildiğinde adam ikimize uzun uzun bakmıştı.
" Ne istiyorsun söyle? " adam babamın bir isteği olduğunu düşünüyordu.
" Kızımı." babam böyle söylediğinde adam kahkaha atmıştı. Ben de biraz afallamıştım.
" Kızını ben çağırmadım avukat. Oğlumla gelmiş." adam omuz silkip sandalyesinde geriye doğru yayılmış önündeki karpuzdan bir parça ağzına atmıştı.
" Umrumda değil. Yanlış bir adım attığının farkında mısın?" babam ona uyarıcı bakışlar atıyordu.
" Ben bir şey yapmadım. Atakan geldi bana. Sanırım birilerine kırılmış." bakışlar bana kaydığında kendimi bir an suçlu hissetmiştim. Atakan'ın can damarına basan bendim.
" Ben bir şey yapmadım baba. Sadece bir an ağzımdan bir şeyler kaçtı ve Atakan alınganlık yaptı." babama açıklama yapmaya çalışırken babam gözlerini yumup " Kahretsin ! Atakan ve alınganlığı beni deli edecek!" babam kendi kendine söylenirken bu durum canımı çok sıkmıştı.
" Ne dedin?" Alper amca merakla bana doğru dönüp bakmıştı. Herkes bana bakıyordu masadaki. Gerilmiştim.
" Bu konuyu kapatalım mı Alper amca? Sadece bir an boşluğuma geldi ve onun ailesi ile ilgili yanlış bir şey söyledim.Şimdi aramızdaki sorunu çözdük sayılır." dediğimde birden adamın yanına oturan Atakan'ı görmüştüm. Yüzünde bir keyifsizlik vardı. Yüzünü elini yıkamış ama yüzünden sanki rengi çekilmiş gibiydi.
" Atakan iyi misin?" ona endişeli bir şekilde bakarken o bana bakmadan babasına doğru başını çevirmişti.
" Bu verdiğin yemek davetini bitir ve herkesi evine yolla." Atakan'ın buz gibi sesi sadece beni değil Alper amcayı ve babamı da şaşırtmıştı.
" İyi misin oğlum?" adam elini Atakan'ın alnına koyacakken onun elini sert bir şekilde ittirmişti.
" Dediğimi yap." adama ters ters bakarken bütün masadakiler donup kalmıştı.
" Patron bu ne diyor!" bir anda bir koruma ayağı kalktığında cebinden silahı çıkarıp Atakan'a doğru tutmuş kalbim küt küt atmaya başlamıştı.
" Düzgün konuş! Üç günlük gelmiş patrona laf yapıyorsun! Oğlu moğlu demem şurada gebertirim seni. Ağzını topla." celallenen adam patronunu fazla seviyor gibiydi. Eğer bu adam bir şeyleri Atakan'a bırakırsa Atakan'ı kimse kolay kolay kabul etmeyecekti.