Bölüm 47 Çabuk düşün

1.5K 99 15
                                    

Atakan'la bakışmaya başladığımızda onunla geçirdiğim zamanları düşünmeye başlamıştım.

" İlk evde benimle birlikte kalmaya başladığında bazen gece uyanıp seni izliyordum ve diyordum ki neden birileri benim iyileşmem için uğraşıyor."bakışırken onunla konuşmaya başlamıştım.

" Çünkü ben doktordum. Ve Durukan amcanın beni geri çağırması ve ailesinden birini bana güvenmesi o zaman hoşuma gitmişti." Atakan'da konuşurken o ellerini başının arkasında birleştirip koltuğun sırtına başını yaslarken onları yastık gibi kullanmıştı.

" Sen zaten hep aileden biriydin. Babam sana değer veriyor. Belki gençliğini sende görüyor. Sonuçta seni anlaması daha kolay. Aynı sıkıntıları çektiniz." konuşurken elim onun göğsündeki kaslara gitmişti. Parmak uçlarımı dalgın dalgın ona sürtüyordum.

"Dokunmak yok. Gözlerimin içine bak." diye fısıldadığında elimi çekip derin bir nefes aldım. Başımı yavaşça eğip ona baktım. Sonra başımı diğer tarafa eğip dil çıkardım. Yüzümü şekilde şekile sokup ciddiyeti bozarken Atakan gülümsemesini bastıramıyordu.

" Düzgün dur." bana seslenirken başımı iki yana sallamıştım.

" E dokunma dedin. Ne yapayım? Bir şeyler yapmam lazım. Seni güldürüyorum işte." o beni keyifle izliyordu.

" Bak babam sinirlenince böyle kaşlarını çatıyor. Sonra böyle diyor . Duru hayır diyorsam hayır." babamın taklidini yaparken Atakan bir kahkaha atmıştı.

" Aynısı!" derken sesi keyifli geliyordu.

" Tunahan'nın peki duruşu." omuzlarımı dik tutmaya çalışırken ellerimi saçlarıma sokup geriye doğru attırmıştım. Ona taklitler yaparken o gülümseyerek beni izliyordu. Bir elini kahvaltı tepsisine uzatmış arada ağzına bir şeyler atıyordu. Başımı çevirip saate bakmıştım. On dakika hala bitmemişti.

" Tunahan iyi bir çocuk." Atakan mırıldanırken eline bir ekmek parçası alıp ağzına atmıştı.

" Beni otele getiren oydu. Yani hiçbir zaman bana yaptığım şeyler için kızmadı. Onun Leila ile mutlu olmasına çok seviniyorum. Küçük bir Efecan geliyor." dediğimde bir anda Atakan'la göz göze gelmiştik. Efecan'ın ismi geçtiğinde ikimizde geriliyorduk.

" Onu arıyor musun?" Atakan bu sefer kendi bu konuyu açmıştı.

" Bilmiyorum. Sanırım zaman geçtikçe bir şeylere alışıyorsun." başımı öne eğmiş kollarımı birbirine sarmıştım.

" Peki benimle olmaktan pişman oluyor musun?" Atakan düz bir ses tonuyla beni soru yağmuruna tutmuştu.

" Hayır. Seninle mutluyum. Hayatıma girdiğin için mutluyum. Atakan onun konusunu kapatalım ve sadece bizi konuşalım mı?" başımı kaldırıp onun gözlerine bakmıştım. Efecan konusunu kapatmak istiyordum.

" İkimizi?" Atakan'ın kaşları havaya kalkmıştı.

" İkimizi yani senle ben. İkimiz. Bizim geleceğimiz. Mesela ne bileyim ileride ne yapacağız? Birlikte yaşar mıyız? Birlikte doktorluk yapar mıyız? Belki seninle şöyle bir seyahate çıkarız.  Sonra belki..." elimi karnıma götürmüştüm. Bir an duraksayıp konuşmaya devam etmiştim.

" Yani biz ne olacağız? Şimdi babamlar benim nerede olduğumu düşünüyordur. Neden herkesin mutlu olduğu bir aile olmuyoruz. Hep beraber aynı masada yemek yeriz. Babamın bir tane torunu olacak artık onun dinlenmesini istiyorum. Çok mücadele verdi. Belki ileride bir tane daha torunu olur. " ciddi bir şekilde onun gözlerinin içine bakarken Atakan zorla gülümsemişti.

" Bu saatten sonra mükemmel bir geleceğimizin olduğunu düşünmüyorum Duru."o böyle konuşunca bir an duraksamıştım.

" Neden ?benimle bir aile kurmak istiyordun?" kaşlarım havaya kalkmıştı.

Sessiz 3Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin