Leyla
Gözlerimde bir şeyler bağlıydı. Sürekli sallanırken kollarımın bağlı olduğunu hissetmek uzun sürmemişti. Bir arabanın içinde olduğuma emindim. Boğuk boğuk konuşma sesleri geliyordu. Hareket etmemeye çalıştım." Ne kadar var!" bir adam gür sesiyle bağırdığında yanlışlıkla hareket etmiştim. Birden saçım hızla çekilmiş acıyla inlemiştim.
" Piç herif..." dişlerimin arasından bir küfür dökülürken içerideki bir kaç kişi kıkırdamıştı. Birden bacaklarımda bir el hissetmiştim. Yavaş yavaş dokunuyordu.
" Güzel kızsın..." o bacaklarıma dokunurken onu omzumla ittirmeye çalışmıştım. Mide bulandırıcı hareketlere karşı tavrım çok netti ama bu durumdayken yapabileceğim bir şey yoktu.
" Ne istiyorsunuz! " onlara bağırırken birden birisi göğüslerime dokunduğunda hızla yerimden kalkmaya çalışmış kafamı tavana vurmuştum. O elini alıp bir yerine sokmayan ne olsun diye içimden geçirmeden edememiştim. Dokunmalarından tiksinmiştim. Kahkahalar yükselirken aniden bir fren sesi duymuş sonra çarpma sesi geldiğinde hepimiz savrulmuştuk. Ben birinin kucağına savurulduğumu hissetmiştim ama adamın biri acıyla inlemişti. Kim gözlerimi bağlamıştı böyle? Kolumu bir şey sıyırmış geçmiş gibiydi. Küçük bir sızı kolumdan parmaklarıma doğru yayılmıştı.Birden yanımda kapı açılma sesi duymuştum.
" İn in in! Göt herifler!" Alper amcanın sesiydi bu.
" Alper Leyla iyi mi!" Uzaktan bir ses daha gelmişti. Durukan amcanın sesiydi bu.Onların sesini duyduğumda içimden bir rahatlama geçerken ağlamaya başlamıştım. Biraz korkmuştum aslında. Hazırsız yakalanmıştım. Gardımı düşürmüştüm bu sefer. Beni bir anda kaçırmışlardı. Bir daha kesinlikle daha tedbirli olmalıydım.
" Kızım!" bir anda babamın sesini duymuştum. Herkes buradaydı. Benim yerimi nasıl öğrenmişlerdi acaba? Gözümdeki şey çıkarıldığında birden dudaklarım titremişti. Babamın bakışları endişeli doluydu. Yanımdaki adama gözüm kaymıştı. Kafasını cama çarpmış kanlar içindeydi. Kendi belası kendi bulmuştu şerefsiz herif. Başına camlar girmişti. Onu umursamadan kendi koluma doğru bakmıştım.Kolumda cam sıyrıkları vardı.
" Özür dileriz kızım. Arabaya çarpmak zorunda kaldık. Başka türlü olmayacaktı.Çabuk in yaralarına bakayım." babam beni yanına çağırırken ayaklarımı çözmeye çalışıyordu bir yandan.Arabadan inmeye çalışırken birden Durukan amcanın bir adamı ölesiye dövdüğünü görünce şaşırmıştım. Onu hiç böyle görmemiştim. Bir şeye öyle öfkeliydi ki her şeyi parçalayıp geçebilirdi. Tüm siniriyle adamın karnına tekmeler geçiriyordu. Hatta Alper amca onu sakinleştirmeye çalışıyordu.
" Tamam tamam bırak öldüreceksin!"Alper abi onu koşundan tutmuştu. Durukan amcanın yüzüne kanlar fışkırmıştı. Birden onun arkasından biri koşup Durukan amcanın boğazına yapıştığında bu sefer Alper Amca devreye girmişti. Onlar kavga ederken babam kolumdaki yaraya bakmaya çalışıyordu.
" Sana bir şeyler yaptılar mı? Bir şeyin var mı kızım?" babam her yerimi kontrol ederken onun hala doktor önlüklü olduğunu görmüştüm. Endişeli bakışları beni biraz gülümsetmişti. Bence aklı gitmişti bana bir şey olacak diye.
" Kimse hareket etmesin!" birden silah sesi geldiğinde etrafımıza bakındım. Boş bir ormanın içindeydik. Nerede olduğumuzu daha yeni fark ediyordum. Durukan amcaya biri silah doğrultmuş ona doğru yürüyordu.
" Her işe burnunu sokan gereksiz avukat bu demek. Sonunsa onu savunmasız yakaladık." adam böyle konuşunca o an hedefleri ben olmadığımı anlamıştım.Ben küçük bir yemdim sadece. Durukan amcaya zarar vermek istiyorlardı. Durukan amcanın dudaklarında umursamaz bir o kadar korkutucu bir gülümseme belirdi. Ellerini havaya kaldırırken babam benim yaralarımı sarmaya çalışıyordu.