Eve geldiğimizde hepimiz arabadan inmiş ben hala Atakan'ı tekrar tekrar arıyordum. Çalıyordu ama açmıyordu.
" Hadi geç içeriye kızım." babam böyle söylediğinde başımı iki yana sallayıp " Biraz hava alacağım baba. Beni yalnız bırak." demiştim keyifsiz bir şekilde.Babam çok bir şey söylemeden Alper amcayla içeriye doğru giderken evin bahçesine doğruyol almıştım. Tekrar Atakan'ı aramıştım.
Kollarımı birbirine doladığımda birden bir ses gelmişti." Ne var! Ne var! Ne var baş belası! Ne var!" Atakan öyle sinirli bir şekilde bana bağırmıştı ki ben buna üzülmemiş telefonumu açtığı için sadece mutlu olmuştum.
" Seni merak ettim aptal!" bende istemsizce ona bağırmıştım.
" Beni merak etme Duru! Arayıp beni rahatsız edip durma! Bitti! Seni görmek istemiyorum! Anlıyor musun ben! Bir daha senin ailenden hiç kimseyi hayatımda istemiyorum!" gerçekten babam söylediğinde haklıydı. Atakan sinirli olunca barut gibi oluyordu.
" Tamam. Anladım. Sadece bana iyi olduğunu söyle." bahçedeki çardağa geçerken gözlerimden yaşlar gelmişti.
" İyi değilim! İyi değilim Duru!" o bağırdığında sadece gözlerimden yaşlar süzülüyor boğazıma bir yumru takılıyordu.
" Herkes adına özür dilerim." Zar zor konuştuğumda telefon sanki elimden düşecekti. Bayılacak gibi hissediyordum.
" Neyin özrünü diliyorsun? Neyin! Bir daha beni arama." telefonu pat diye kapattığında sinirle telefonu yanıma fırlatmıştım. Derin bir nefes alıp kendime gelmeye çalışmıştım. Hayır böyle çekip gidemezdi. Sonra tekrar telefonumu alıp onu aramıştım. O açmasa bile tekrar tekrar çaldırmıştım.Sonra tekrar telefonumu açtığında bağırabildiğim kadar bağırmıştım. Neden o suçsuzmuş gibi davranıyordu?
" Piç herif! Beni mal gibi yemekte bırakıp gittin! Senden özür falan dilemiyorum! Ben tam bir aptalım! Asla bana dokunmana izin vermemeliydim! Seninle asla sevişmemeliydim! Asla senden hoşlanmamalıydım! Ben tam bir aptalım! Senin yüzünden her gün sevdiğim çocuğa ihanet ettiğimi düşünüyordum! Senin için kalbim çarptığı için kendime kızıyordum! Kızmakta haklıymışım! Sen hiçbir şeyi hak etmiyorsun! Bir daha sen de hayatıma girme!" bağıra bağıra konuşurken elleri cebinde karşıma tam Tunahan geçmiş şaşkın şaşkın bana bakıyordu. Atakan telefonda ses vermemişti.
" Şey efendim bu telefonu demin bir beyefendi bıraktı. Telefonu çöpe atmamı istedi." telefonda bir kız konuşurken ağzım sinirden ve şaşkınlıktan açık kalmıştı. Demin söylediğim her şey boşuna mı gitmişti? Bir de bağlantısını koparmak için telefonunu başka birine veriyordu.
" Şey sanırım siz bu adamı unutsanız iyi olur hanımefendi başka bir bayanla demin otelimize geldi." o an beynimden vurulmuşa dönmüştüm. Birden ayağı fırlamıştım. Nasıl başka bir bayanla otele gelirdi? Beni tamamen unutacak mıydı? Şu an sinirle ne yaptığını bence bilmiyordu.
" Hangi otel çabuk bana söyle! Hemen söylüyorsun!" ben konuşurken Tunahan'ın kolundan tuttuğum gibi onu çekiştirmeye başlamıştım.
" Efendim bu bilgi..." Kız konuşmasını bitirmeden " Aynı şey senin başına gelse ne yapardın! Çabuk söyle dedim sana!" avazım çıktığı kadar bağırıyordum. Kız bir saniye duraksamış sonra otelin adresini bana vermişti. Telefonu kapatıp Tunahan'a tüm sinirimle bağırmıştım.