Bölüm 33 Hoşlanmak

1.2K 103 30
                                    


"Güç." adam tilki gibi gülümsedi.

" Güçleri şimdi eşitledim galiba." Atakan birden elini adamın boğazına bastırdığında bütün korumalar Atakan'a doğru silah çekmişti. Adam tek bir işaretiyle adamları durdurmuştu.

" Fena değil. Sen de ışık gördüm. Benimle çalışmak ister misin?" adamın teklifiyle birden ayağı kalkmıştım ki korumalar sert bir şekilde beni yerime oturtmuştu.

" Ne saçmalıyorsun!" Atakan adamın boynunu sıkmaya devam ederken adam kaşlarını çatmış ve birden Atakan'ın bileğini tutup kendinden uzaklaştırmıştı.

" Cesaretini sevdim ama sınırını aşma. Sana bir teklifim var. Benim yanımda dur benimle çalış. Bende ilaçları yok edip ilaçların ülkeye girmesini engelleyim. Ne dersin?" Adamın düşündüğü bir şey var gibiydi. Sanki bunu isteyerek sormuyordu. Onun ağzını yokluyor gibiydi.

" Neden benimle çalışacaksın aptal mısın!" Atakan geri çekilmiş adamın gözlerinin içine ters ters bakmıştı.

" Seni sevdim. Benimle çalışırsan bu aileden elimi ayağımı çekerim. Ama her dediğimi yapacaksın." Adamın ne yaptığını anlayamamıştım.Atakan'la uğraşıyordu.

" Ne o senden ilaçları çaldım diye adın mı lekelendi camiaya? Beni kontrol ettiğini herkese mi kanıtlamaya çalışacaksın?" Atakan pişkin pişkin sırıtmaya başlamıştı. O an adamda sırıtmaya başlamıştı.

" Dediğin gibi olsun. Benimle çalışırsan onu öldürmem. Sonra avukatla ve ailesiyle uğraşmayı bırakırım." adam keyifli bir şekilde benim yanıma gelmişti.

" Bir kaç gün bunu burada tutun. Teklifimi kabul ettiğinde şu adamı serbest bırakırım. " Adam birden saçlarımı tutup çektiğinde aklıma Esra'nın babası gelmişti. Yıllar sonra onun babası gibi canımı yakacak birini görünce gülümsememi bastıramıştım. Bu adam acımasız görünse de mutlaka zayıf bir noktası vardı.

" Böyle bir şeyi kabul edeceğimi düşünüyor musun?" Atakan bana doğru endişeyle bakmıştı. Sonra bakışlarını adama doğru çevirdi.

" Düşünmüyorum. Yine öylesine bir sorayım dedim. Tepkin nasıl olur diye? Doktor çağırın! Şuna baksınlar.Burnu kanıyor sürekli." Adam hiddetli ses tonuyla bağırıp Atakan'ı işaret etmişti. Birden iki önlüklü adam ellerinde iğneyle birlikte hızlıca gelip  daha ne olduğunu anlamadan Atakan'a iğneleri batırmış onu bayıltmıştı .Kahretsin çocuğa zarar verirlerse ben ne yapacaktım.

" Şerefsiz!" adama hırladığımda kimse beni takmamıştı.

Beni bir odaya almışlar sandalyenin üzerine oturtup kollarımı sandalyenin kollarına iyice başlamışlardı. Bacaklarımda bağlıydı. Saatlerce beni orada tutmuşlardı. Sonra yine bunların yılan başı adam odaya gelmiş tam karşımdaki heybetli koltuğuna oturmuştu. Ona o kadar öfkeliydim ki yüzüne tükürmek için bir fırsat arıyordum.

" Sen benim oğlumu öldürdün şerefsiz herif! Şimdi gücün o çocuğa mı yetiyor !" adam beni dinlemiyor elindeki belgeleri imzalarken odasındaki korumalara küçük kısa bir bakış atmıştı. Tek bir bakışıyla herkes odadan dışarı çıkmıştı. Koltuğunda geri yayılıp elini karnına koymuş bana uzun uzun düşünceli bir şekilde bakmıştı.

" O yakışıklı oğlan senin oğlun muydu? Aslında bir yandan diyorum sima çok tanıdık geliyor." adam çok yavaş yavaş konuşuyordu. Bu adamı öldürmek istiyordum. Hemen şimdi burada.

" Bak... Ben senin oğlunu öldürmedim. Hatta oğlunu iki kez uyardım. Bu işe karışma diye. Beni dinlemedi.Oğlun takıntılıydı." oğlumla buluşmuş muydu?

Sessiz 3Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin