33. Bölüm "Sıra Senin Hayallerinde"

53 10 2
                                    

Keyifli okumalar...

&&&&&

(Aylar Sonra...)

Hayalini kurduğumuz o huzurlu hayata kavuşmamızın üzerinden aylar geçmişti ve hayatımın en güzel günlerini yaşıyormuş gibi hissediyordum. Ama yanımda ailem varken daha güzel günleri yaşayacağımı da biliyordum.

Tek derdimiz hafta sonunu nasıl değerlendireceğimiz ve akşam yemeğinde ne yiyeceğimizdi... Bu konuma gelebilmek için çok şey kaybetmiş, çok büyük bir savaş vermiş, çok yara almıştık ama hepsi geçmişti işte.

Biz kazanmıştık...

"Baba!"

Ela ellerindeki karı babasının saçlarının arasına bırakırken kahkahalarla gülüyordu. Artık neredeyse bir buçuk yaşındaydı, yürüyüp konuşabiliyordu. Her saniye baba diyordu. Açıkçası bu durum beni her ne kadar mutlu etse de, bir yandan sinirlerimi bozuyordu. Bir kere bile anne dememişti bana, ama baba kelimesini düşürmüyordu ağzından asla... Sadece ann diyebiliyordu ve devamı yoktu...

Elimdeki kar topunu Aktan'ın sırtına attım. O da elindeki kar topunu Ela'ya verip beni işaret etti "at kızım onu anneye, hadi!"

Ela'ya yaklaştım ve topu bana atmasını bekledim. İki eliyle birden kavradığı topu yüzüme attığında güldüm ve sahte bir inlemeyle kendimi yere attım. O ise kıkır kıkır gülüyordu.

Az sonra Aktan onu yanıma bıraktığında yattığımız yerde kollarımızı ve bacaklarımızı açıp melek çizmeye başladık. Tabii onunki biraz yamuk olmuştu ama olsun...

"İçeriye girelim mi? Hava git gide soğumaya başladı..."

"Tamam" diyerek uzandığım yerden kalktım ve Ela'yı kucağıma aldım. Artık apartmanda değil, iki katlı ve bahçeli bir evde yaşıyorduk. Ela büyüyünce, Aktan böyle bir eve çıkmamızın daha iyi olacağını söylemişti ve ben de seve seve kabul etmiştim. Hatta Aktan, Ela için bahçeye kaydırak ve salıncak bile yaptırmıştı...

İçeriye girdiğimizde Ela'nın montunu çıkardım. İşim biter bitmez küçük adımlarıyla babasının peşine vermişti, sürekli onu takip ediyordu. Hatta Aktan banyoya veya lavaboya girdiğinde bile kapıda bekliyordu. Bütün gün benimle ama beni bu kadar sevmiyor?!

Mutfağa girdim ve iki kupa kahve hazırlayıp salona döndüm. Aktan ve Ela oyuncaklarla oynuyorlardı... Onlara kısa bir bakış atıp Aktan'ın kahvesini orta sehbanın üzerine bıraktım.

Ela oyuncak fincanını sanki içinde bir şey varmış gibi dikkatle babasına uzattı. Aktam da plastik fincanı dudaklarına yaslayıp içindeki hayali içeceği içiyormuş gibi yaptı ve sanki dünyanın en harika şeyini içmiş gibi tepkiler vermeye başladı Ela gülsün diye. "Çok güzel olmuş bu, ellerine sağlık."

Ela babasını öpüp oyuncaklarıyla tek başına oynamaya devam ettiğinde Aktan kahvesini alıp yanıma oturmuştu. Beni kolunun altına alıp sarıldığında beraber kahvelerimizi içiyorduk.

"Kıskankamaya başlıyorum sizi" diye homurdandım. "Beni unuttunuz resmen."

Aktan saçlarımdan öptü "kendimi unuturum, seni unutmam" dedi ve ekledi, yüzünde sinsi bir gülümseme oluşmuştu "ama seni unuttuğumu düşünüyorsan bu gece kendini hatırlatabilirsin."

Dirseğimi karnına geçirdiğimde güldü. Ardından televizyon kumandasına uzanıp televizyonu açtı. Rastgele bir kanaldan haberleri dinliyorduk.

Haberleri dinlediğimiz sırada Ela'nın, eşofmanımın kumaşını çekiştirdiğini hissedince bakışlarımı dizlerime çevirdim. Elimdeki boş kupayı yan tarafıma bırakıp onu kucağıma aldım. Bakışlarından ne istediğini anlamıştım. "Mama mı istiyorsun kızım?"

16 Numara SerisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin