13. Bölüm "Benimle Evlenir Misin?"

79 9 19
                                    

Benim için en önemli bölümlerden biri bu. Medyadaki şarkı bu bölümün şarkısı. Keyifli okumalar...

&&&&&

(Aylar Sonra, İstanbul)

(20 Aralık...)

...

"Kızım, kitaplarını da sana verdiğim koliye yerleştirdin mi?"

"Evet anne" diye seslendim anneme, gözyaşlarımı elimin tersiyle silmeden hemen önce.

Aylardır herşey çok güzel gidiyordu, ta ki babam bir hafta önce "taşınma vaktimiz geldi" diyene kadar... Neredeyse dört aydır, her gün Aktan'la beraberdik ve Aslan bizi rahatsız edecek herhangi bir hamle yapmamıştı. Ecrin ve Bora'yla da sık sık görüşüyorduk. Ama şimdi, herşey alt üst olmuştu...

Ne Aktan'a, ne Ecrin'e, ne de Bora'ya gideceğimizi hala söylememiştim. Nasıl söyleyeceğimi bilmiyordum, belki de biliyordum ama onlarla vedalaşmak istemediğim için bu bahanenin arkasına sığınıyordum. Belki de onları terkediyormuş gibi oluyordum ama bu daha çok işime geliyordu sanırım...

Önümdeki kolinin ağzını bantlayıp duvar kenarına ittirdim. Yatağıma oturup ellerimi yüzüme kapadım ve akmak için can atan gözyaşlarımı durdurmaya çalıştım.

Telefonumun çaldığını duydum. Pantolonumun arka cebine koyduğum telefonumu çıkardım ve ekrana baktım.

"Sevgilim Arıyor..."

Boğazımı temizledim ve derin bir nefes alıp telefonu açtım. "Alo?"

"Canım!" dedi Aktan benim ruhsuz sesimin aksine, neşeli bir sesle "nasılsın?"

"İyiyim" dedim cılız çıkan bir sesle "sen nasılsın?"

"Bende iyiyim" dedi ve devam etti "hazırlan, seni almaya geliyorum."

"Ne?" dedim "nereye gidiyoruz?"

"Anlatacağım... Sen şimdi kalk ve çantanı hazırla. İçine pijama falan da koy ama tamam mı? Ben on beş dakikaya kadar oradayım" dedi ve benim bir şey söylememe müsaade bile etmeden kapattı.

Şu an onu tekrar arayıp  gelmeyeceğimi söyleyebilirdim ama bunu yapmadım. Aksine, söylediklerinin hepsini bir bir yaptım. Sırt çantama bir eşofman, bir sweat, bir çift de kalın çorap koydum. Ardından cüzdanımı ve telefonumu... Montumu giyindim ve beremi taktım. Ardından atkımı boynuma sardım ve eldivenlerimi elime geçirdim. Bu kış sert geçiyordu ve havalar oldukça soğuktu.

Çantamı da alıp odamdan çıktım. Annem elindeki boş koliyle mutfağa doğru ilerlerken "nereye?" diye sordu bu halimi görüp.

"Ecrin'e gidiyorum, yarın sabah erkenden dönmüş olurum."

Annem ilk başta "gidemezsin" demişti ama babam sonradan araya girip "sen git kızım" demişti. Ona minnet dolu bakışlar attım ve botlarımı giyip evden çıktım. Merdivenleri inip apartmanın dışına çıktım ve Aktan'ı beklemeye başladım.

Onu beklerken kar topu oynayan çocukları izledim. Attıkları kar toplarından bir iki tanesi bana çarpsa da onlara kızmadım, aksine gülümsedim. Ardından Aktan geldi ve hızla arabaya bindim. Ama Aktan yanlız değildi, arabada Ecrin ve Bora da vardı.

Hepsiyle selamlaştıktan sonra "nereye gidiyoruz?" diye sordum.

"Kartepe" diyerek bana yanıt verdi Aktan.

"Nereden çıktı?" diye sordum gözlerimi yoldan ayırmadan. Bu sırada kar yağmaya başlamıştı yeniden.

"Sarışın sen iyi misin?" diye sordu Ecrin.

16 Numara SerisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin