Keyifli okumalar <3
&&&&&
Gözlerimi açtığımda bu yaşadığımızın kötü bir kabus olmasını dilemiştim fakat aslında öyle değildi, herşey ama herşey gerçekti... Bu gerçek moralimin bozulmasına sebep olurken, ilk uyananın ben olduğumu fark ettim. Merve ve Serkay birbirlerine sarılmış sarmaş dolaş bir şekilde uyuyorlardı.
İlayda, Uraz'ın omuzuna kafasını koymuştu, Uraz ise sol kolunu İlayda'nın beline dolamıştı.Onları izlemeyi kesip, kafamı kucağında oturmuş olduğum Aktan'a, sevgilime çevirdim. Kafasını sağ omuzuna yatırmış öylece uyuyordu. Boynu sonradan ağırmasın diye kafasını tutup kaldırdım ve kanepenin arkasındaki duvara yasladım.
Saate bakmak için telefonumu elime aldığımda saatin 04.12 olduğunu gördüm. Çok erkendi ve diğerleri de muhtemelen bu saatte uyanmazlardı. Kafamı tekrar Aktan'ın omuzuna koyup gözlerimi kapattım ve uykuya dalmaya çalıştım.
Birkaç dakika boyunca uykuya dalmaya çalışmıştım ama pek başarılı olduğum söylenemezdi, çünkü uykum kaçmıştı. Bi kere uyanırsam bi daha uyuyamazdım, elimde değildi huyum böyleydi. O yüzden uykuya dalma çabalarıma son verdim ve Aktan'ın güzel yüzünü seyretmeye başladım.
İyice sapıttın kızım sende he.Saatlerce, hatta günlerce Aktan'ın suratını izleyebilirdim. İzledim onu. İzlerken kaç dakika, kaç saat geçti farkında değildim bile... Bıkmadan usanmadan izledim o güzel suratını. Elimi sakallarına uzatıp okşamak istedim, ama uyandırmaktan korktum. Yanağından öpmek istedim, ama uyanmasından korktum... Uykusunu bozmak istemiyordum.
Hala onu izlerken Aktan hafifçe kıpırdamaya başladı, sanırım o da uyanıyordu. Sonunda esneyip gözlerini açtı ve beni gördüğünde yüzüne kocaman bir gülümseme yayıldı.
"Manzara hoşuna gitti mi bari?" diye sorunca, gözlerim şaşkınlıkla kocaman açıldı. Nasıl anlamıştı ki onu izlediğimi? Şu an onu izlerken, ona yakalanmanın verdiği hisle o kadar utanmıştım ki kızardığıma emindim.
Yanağımdan makas aldı ve "utanma utanma, sevgilini izlemeyeceksin de kimi izleyeceksin?" diye sordu.
Sevgilin...
Sevgilin...Dün gece ona sevgilim demiş ve başka hiçbir şey söylemeden, hatta yüzüne bile bakamadan uyumuştum. Ben ona sevgilim dedikten sonra bir an, kendi kendime gelin güvey olduğumu düşünmüştüm ama Aktan an itibariyle bu düşüncemi kırmıştı. O da sevgili olduğumuzu kabullenmişti. Şu an dünya üstünde benden mutlusu olmadığına emindim.
Bide bayıl istersen Güneş."Günaydın" dedim içime kaçan sesimle. Evet, sesim onun yanındayken hala içime kaçıyordu, elimde değildi. Gülümseyerek "günaydın güzelim" dedi. O kadar güzel, güzelim diyordu ki, o bana güzelim dediğinde, dünyanın en güzel kızı benmişim gibi hissediyordum.
Aktan yapmacık bir şekilde kaşlarını çatarak "niye öyle bakıyorsun bana" diye sordu. Aklımdan geçen herşeyi anlatasım geldi ve konuşmaya başladım.
"Sen bana güzelim diyince, dünyanın en güzel kızı benmişim gibi hissediyorum" dedim gülümseyerek. O da bana gülümseyerek baktı "dünyanın en güzel kızı zaten sensin..."
Seni yerim.İç sesim yine konuşmaya başlamıştı ama onu asla umursamadım. Elimi, dokunmayı, okşamayı çok istediğim o güzel sakallarına uzattım.
Hiçbirşey demeden, parmaklarımı sakallarının arasında gezdirip okşadım, o da gözlerini kapatıp başını duvara yaslayarak bana izin vermişti. Hayat sizce de çok tuhaf değil mi? Platonik olduğum çocuk da aslında bana platonik ve ben bunu hapsedildiğim korku evindeyken öğreniyorum... Daha iki gün öncesine kadar onu gizlice kenarda köşede onu seyredip, fotoğraflarına bakarken, bugün onun kucağında uyuyup uyanmıştım ve hala kucağında oturuyorken sakallarını okşuyordum, hem de sevgilisi olarak...
Hayat gerçekten de çok tuhaftı, çünkü size ne getireceğini asla bilemiyordunuz...
![](https://img.wattpad.com/cover/272231908-288-k286680.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
16 Numara Serisi
DiversosOldukça sıradan bir hayata sahip olan Güneş ve arkadaşları, vakit geçirmek için yeni açılmış bir korku evine giderler fakat hiçbir şey sandıkları gibi olmayacaktır. Altı genç, kendilerini bir anda oraya hapsedilmiş olarak bulurlar ve bir tarafta ise...