13. Bölüm

9.2K 618 258
                                    

*bölüm şarkısı: kırık hava- hüsnü arkan

Günler geçip giderken Ali kendini yine işine vermişti. Böylesi her şey için daha iyi gibi geliyordu ona. Akşama kadar bir şekilde oyalanıyor gece geç saate kadar da dükkana bakıyordu. Bu aralar herkesin derdi çoktu bundan mütevellit meyhane her gece dolu dolu diye düşünüyordu. Çalışmayı sevse de son birkaç gündür çok yorulmuştu.

Bazen yemek yemeyi bile unutuyor ama malum konu bir türlü aklından çıkmıyordu. Şaşkındı ama şaşkınlığı atlattıktan sonra gelen his daha da yaralıyordu onu. Suçluluk duyuyordu Ali. Kime neye olduğunu bilmiyordu. Belki ölmüş babasına belki de onu doğurup büyüten annesine suçluluk hissediyordu. Bir erkekten etkilendiği her sabah uyanınca aklına geliyor boğazına kocaman bir yumru oturuyordu. Yediremiyordu kendine. Erkek erkekten hoşlanır mıydı?

Bütün bu sorulara cevap bulamadığı için geriye itmeye çalışıyordu her seferinde. Ali korkuyordu. Çok büyük bir günahtı. Dindar biri sayılmazdı. Allah'ı öyle çok anan biri de sayılmazdı. Ama korkuyordu işte. Alkol satıyordu, kullanıyordu. Yalan söylüyordu. Ama sanki bir erkeğe duyduğu hisleri kabul ederse cehenneme gidecek gibi düşünüyordu. Sanki günahların bir boyutu vardı da en büyüğü buymuş gibiydi.

"Ali'm boşları topluyorum."

Masada dikilen Cevo'ya irikilerek bakarken birkaç dakika sonra başını sallamakla yetinmişti. İşten biraz sıkılmış karşıdaki kahvehaneye gelmişti. Cevo birkaç gündür burada çalışıyordu. Babası en son işten kovmuştu onu. Yine mobilyaları yanlış yete göndermişti çünkü.

"Sen iyi misin kardeşim?"

Cevo haşarılığı bir kenara bırakıp arkadaşına ciddiyetle bakarken Ali yine dalgınca başını sallamıştı. Neye onayladığını bile bilmiyordu. Cevo karşısındaki sandalyeyi çekip otururken "Bana aşık mısın sen de bir tanem?" diye sormuştu. Ali yine başını sallarken bıyık altından sırıtmaya başlamıştı. "Gece seni bekleyeyim değil mi sıcak yatağımızda ateşli dakikalar geçiririz?"

Ali yine onaylarken birden gözleri kocaman olmuş "Hassiktir lan ordan." demişti. Cevo bir kahkaha başlatırken "Bok iyisin ya şu haline bak." demişti. Gülmeyi bırakıp birkaç dakika sonra ciddi bir ifadeyle bakmaya devam etmişti.

"İyiyim oğlum ya yok bir şey."

Cevo derin bir nefes alırken aksine iyi olmadığından adının Cevahir olduğu kadar emindi. Adının Cevahir olmasını istemediği gibi arkadaşının da kötü olmasını istemezdi. Arkadaş grubu içinde Ali en sevdiği arkadaşıydı. Ali ile bir şeyler paylaşmak her zaman daha kolaydı çünkü Cevo da ne kadar belli etmese de Ali kadar duygusal biriydi. Tarık çok düzdü. Genellikle mantıksal yaklaşırdı her şeye. Kürşat ise daha kapalıydı. Yalnız olmayı daha çok severdi. Ama Ali her zaman insanı evinde gibi hissettirirdi. Ali ile konuşmak annesinin dizinde sıcacık sobanın önünde ninni dinlemek gibiydi. Cevo'nun annesi yoktu. Ama olsa böyle hissederim diye düşünürdü hep.

Metrisin Önü (b×b)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin