*bölüm şarkısı: son arzum- nilüfer
O günün ardından bir hafta geçmişti. Ali kendini işe verip o gün olanları düşünmemeye çalışsa da dostunun söyledikleri bir türlü aklından çıkmıyordu. Hiçbir şekilde arayıp sormamış her gün mutlaka bir kere dükkana uğrama huyundan vazgeçmişti. Ali artık eskisi gibi olamayacaklarını anladığında kapıdan girmesini beklemeyi de bırakmıştı.
Yavuz bir haftada onun bu suskun halini değiştirmek için elinden geleni yapsa da Ali yalnız kaldığı zamanlar üzülmeye devam ediyordu. Cevo sık sık yanlarına uğrayarak hem Ali'nin moralini düzeltmeye çalışıyor hem de Kürşat'ın ondan özür dileyeceğini söylüyordu. Cevo da böyle bir şey olmayacağını iyi biliyordu ama yine de bir şekilde Kürşat'ı bu konu için ikna etmeye çalışıyordu.
"Bugün dükkanı erken kapat."
Yavuz tek düze konuşurken Ali önce onun ne dediğini idrak edemeden başını sallamış sonra sorgular bakışlarla ona bakmıştı.
"Niye?"
Yavuz omuz silkerken önündeki masayı silmeyi bırakıp kalçasını masaya dayamıştı bir yandan da kollarını birbirine bağlamış dikkatle Ali'nin çökmüş yüzüne bakıyordu.
"İzmir'e gidiyoruz bir gecelik."
Ali'nin kaşları anında havaya kalkarken Yavuz bir haftadır onun donuk olan ruh halini biraz da olsa değiştirmenin gururunu yaşamıştı.
"Nerden çıktı?"
Yavuz tekrar omuz silkerken dudaklarını yalamıştı. Ali'de olan kredisinin yüksek olmasından onu iyi hissettirmek adına yararlanmak istiyordu. Onun ayarladığı şeyi kırmayıp kabul edeceğini Cevo söylemişti. Bir gün buradan uzaklaştırıp havasını değiştireceklerdi. Yavuz önce hep beraber gitmeyi teklif etse de Cevo gözlerini kocaman açıp "Sizi yarı çıplak denizde cilveleşirken görmeye hazır değilim amına koyayım." demişti. Yavuz bu soğukta denize girmeyeceklerini söylese de Cevo ikisini yalnız bırakmak adına kabul etmemişti.
"Boşluğum vardı bu hafta. İnternette gezerken gördüm bir otelin kampanyası varmış gideriz diye düşündüm." Yavuz onun düşünceli haline gözlerini kısarak baktı. "İstemezsen iptal ederim sıkıntı yok."
Cevabını heyecanla beklerken Ali'nin onu reddetmeyeceğini biliyordu. Yine de aksini söyleme ihtimali olduğunu bilmek canını sıkıyordu. Kabul etmeyebilirdi, bunun çok normal olduğunu da biliyordu. Yine de Ali onu reddetsin istemiyordu.
"Yok iptal etme yavrum gideriz."
Yavuz'un kalbi teklerken başını aşağı yukarı salladı sadece. Mutfakta o yaşananlardan sonra çok fazla açık alanlarda temas etmemeye özen göstermese şu an gidip ona sarılabilirdi.
Ali önündeki tablaya sigarasını söndürdükten sonra dikkatle Yavuz'un yüzüne bakmıştı. Bir haftadır etrafında gülsün diye pır döndüğünün farkındaydı. Zaten biliyordu ama son bir haftadır Yavuz'un duygularının da en az onunki kadar yoğun olduğunu daha iyi anlamıştı. Şimdi onunla biraz da olsa hayatının bayağılığından uzaklaşacak olmak kendini iyi hissettiriyordu."Alaçatı'da küçük bir otel. Denize girmeyiz hava soğuk diye ama güzel yerler varmış gezeriz."
Ali muziplikle kaşlarını kaldırırken "İstersen gireriz." demişti. O güne atıfta bulunduğu o kadar belliyken devam etmişti "Soğuk bizim için pek bir şey ifade etmiyor."
Yavuz da kaşlarını kaldırırken kulakları anında kızarsa da Ali'nin keyifli hali mutlu olmasına sebep olmuştu.
"Bakarız."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Metrisin Önü (b×b)
Novela Juvenil'bir tek seni sevdim, gerisi yalan...' Ali ve Yavuz çocukluk arkadaşıydı. Düşman olmuşlardı.