*Bölüm şarkısı: iyimser bir gül- ahmet kaya
15 yıl önce
Küçük çocuk yere oturmadan dizlerinin üzerinde yerdeki misketleriyle oynarken gözleri sokağın başında bugün biraz geç kalan arkadaşını arıyordu. Annesinin sakın kirletme diye giydirdiği kahverengi şortu biraz bacaklarını üşütmüştü. Yine de annesi "Yakıştı." demişti. "Öğleden sonra teyzenlere gideceğiz biraz bir şeye benzedin en azından."
Yaşıtlarından biraz ufaktı esmer oğlan. Kolları ince yüzü daha küçüktü. Bir gün halsizlikten bayılınca doktora gidince beslenmesi çok kötü demişti doktor. Çok kötü bakılmış bu çocuk demişti. Annesi eve gelince gözlerine kızgınca baksa da o günden sonra kendini pek aç hissetmiyordu. Artık sabahları sadece süt yerine annesi bazen yanında çikolatalı ekmek veriyordu. Doktor biraz daha büyüyebileceğini söylemişti o da ümitle o günü bekliyordu. Okuldaki bütün çocuklar dalga geçiyordu onunla. Kız gibi olduğunu söylüyorlardı. "Cılız." diye çağırıyorlardı genelde. Okuldan nefret etmişti o yüzden. Hiç arkadaşı yoktu yanına biri yaklaşınca direkt onu kovuyor ya da kavga ediyordu bazen konuşmuyordu. Onu döven çocuklara ise bir şey diyemiyordu. Korkunçtu onlar. Babasına benziyorlardı.
Kafasını çevirip yine sokağı kontrol ederken oflamıştı. Misketleri eliyle bir ileri bir geri oynatırken dikkatini çeken birini havaya kaldırıp güneşe tutmuştu. Tıpkı arkadaşının gözlerine benziyordu bu misket. Tek gözünü kapatıp iyice inceledikten sonra gülümseyip cebine atmıştı. Gözlerini seviyordu. Kocaman renkli gözleri vardı ve hep onun gözlerine gülümseyerek bakıyordu. Yeşil gibiydi ama küçük çocuk hiç öyle bir yeşil görmemişti. Bir gün "Senin gözün ne renk?" diyince kıvırcık saçlı çocuk önce şaşırmış sonra biraz düşünmüştü. "Elaydı sanırım. Babam öyle diyor ela gözlümsün diyor." Kaşlarını çatıp bir süre gözlerini incelemişti. Ela diye bir renk daha önce hiç duymamıştı. "Kocaman misket gibiler. Çok güzel." Hayranlıkla bakmıştı sonra.
Bazen onun kahraman olduğunu sadece onunla oyun oynamak içim geldiğini düşünüyordu küçük çocuk. İlk defa onu gördüğünde kaçmıştı. İriydi, ondan büyüktü küçük çocuk daha okuma yazma öğrenirken o çoktan bir sürü karışık çarpma işlemini yapabiliyordu ve tıpkı okulda onu döven çocuklara benziyordu. Bir de babasına benziyordu çünkü diğer çocuklar babası gibiydi. Mahalledeki diğer çocuklar misketlerini zorla alınca bir gün onların hepsini dövmüş misketlerini aldığı gibi ellerine vermişti. Küçük çocuk ağlayarak misketleri alırken yine kaçmıştı ondan. Sonra her gün evlerinin önüne gelmiş arkadaş olabileceklerini söylemişti. Esmer oğlan bu kez sinirlenmiş onu kovmuştu. Arkadaş olmak istemiyordu.
İki hafta önce misketleriyle oynarken üst sokaktaki Sem ve arkadaşları onunla alay edip elinden misketlerini yine alınca sadece ağlamış misketleri vermelerini söylemişti. Çocuklar bu kez hep beraber onu dövmeye başlarken o daha çok ağlıyor neredeyse hıçkırıktan nefesi kesiliyordu ki kıvırcık çocuk yine gelip kurtarmıştı onu. Tek kişiydi ama herkes ondan çekiniyor gibiydi. Üzerinden herkes çekilip kaçtıktan sonra elinde poşete koyduğu misketlerle ona endişeyle yaklaşan oğlana gözleri dolu dolu bakmıştı.
Ali önce ne yapacağını bilmezken onu sırtına alıp evlerine doğru koştururken çocuğun annesinin kapıyı açmayacağını pencereden "Def ol git Yavuz. Daha yemek yok akşama kadar gelme demedim mi ben sana?" diye bağıracağını düşünmemişti kumral oğlan. Ne yapacağını bilmeden öylece kendi evlerine koşarken annesinin azarlamalarına biraz göz yumabileceğini düşündü. Eve gelip nasıl kapıyı çaldığını annesinin önce şaşkınlıktan bağırıp sonra sırtındaki oğlanı aldığı gibi yaralarını temizlediğini pek net hatırlamıyordu. Yavuz salondaki kanepenin üzerinde yüzü gözü mor yara içinde yatarken annesi biraz niye kavgaya karışıyorsun diye kızmış sonra küçük esmer oğlanı kontrol etmişti. Ali tepkisiz bakakalırken her şeye içten içe onu koruyacağına dair söz vermişti kendi kendine. O gün esmer oğlanı babası gelip sinirle evlerinden alırken Ali çatık kaşlarla adamı izlemişti. Neredeyse dayak yediği için onu dövecek kadar sinirli adam kolundan tuttuğu gibi oğlanı kaldırıp eve götürürken Ali dur demek için bağırdığında annesi azarlamıştı onu.
![](https://img.wattpad.com/cover/319233275-288-k878975.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Metrisin Önü (b×b)
Novela Juvenil'bir tek seni sevdim, gerisi yalan...' Ali ve Yavuz çocukluk arkadaşıydı. Düşman olmuşlardı.