Selamün aleyküm
Sivaslının ağlamasını falan bebeğin öleceğine güvenip böyle bir yola girdiğine ve sonradan sağlıklı olduğu için üzüldüğü için ağladığını düşünenler olmuş. Abartmayın amk adam bir gaflete düştü diye hemen şeytan olmadı çocuğunun ölmesini niye istesin?
Neyse....
****
Ömer'in hayatta ikinci defa bu kadar sinirli olduğunu hatırlıyorum. Biri bana silah çeken eski dostlarımdan dolayıydı. O zaman bir de artı olarak acı çektiği için duygularını daha yoğun yaşıyordu. Mimiklerini kontrol edemeyip tüm duygularını ortaya çıkarmıştı.
Şimdi ise kardeşine sinirliydi, bu saf bir öfkeydi ve yüz ifadesi aşırı düzdü. Böyle daha korkunç olduğuna kanaat getirdim çünkü ne yapacağı belli değildi. Gerçi sımsıkı tuttuğu deri kemer ne yapacağının bir ön gösterimiydi.
"Ömer." dedi Akif boş bir ses tonuyla, karşısındaki adamdan korkuyor gibi görünmüyordu.
"Sen," dedi Ömer onun üzerine yürürken. "Evli, çocuklu biriyle konuşacak kadar şerefsiz misin?"
Akif sıkıntılı bir nefes alıp kafasını başka yöne çevirdi, olmak istediği yer burası değildi. Sivaslının yanı olması ise ihtimal dahilindeydi.
"Aklını mı kaçırdın oğlum? O kadar mı kimse yoktu, senin olmayan birine gidiyorsun?" Ömer vücudu kasılırken onun tam önünde durdu, boyu birkaç santim ondan uzun olduğu için Akif gözlerini kaldırıp baktı.
Senin olmayan birine' kısmı onu germiş görünüyordu.
"Sen karışma Ömer." dedi Akif sinirle.
Ömer o an dişlerini sıkıp elindeki kemeri karşısındaki adamın bacaklarına sertçe geçirdi. Yüzümü buruşturdum ama Akif'de mimik oynamadı.
"Orospu çocuğu, sen karışma ne demek?" dedi bu sefer karın kısmına bir kez vururken. Akif dişlerini sıktı.
Ömer kemeri bırakmadan yakasına yapıştı.
"Çocuğu olacak lan, yazık değil mi? İki sikişip hevesinizi alacaksınız diye o çocuğun, annesinin hayatını yıkmaya değer mi?" dedi bağırarak.
"Düzgün konuş," dedi Akif onun elini itip bağırarak. Ömer bir adım geriledi ama hâlâ öfkeyle bakıyordu. "Ne sikişmesinden bahsediyorsun orospu çocuğu? Seviyorum onu."
Kaşlarım çatıldı, Ömer alayla güldü. Sinirden titremeye başladı.
"Lan ne ara sevdin?" diye sesini yükseltti çileden çıkarak. "Adamı göreli bir hafta oldu, hangi ara sevdin?"
"Sevmenin zamanı mı var amına koyayım?" dedi Akif kafasını iki yana sallayıp.
"Lan," dedi Ömer yeniden bağırarak, boşta kalan titreyen eliyle beni gösterdi bana bakmadan. "Ben bile bunu aylar sonra sevdim, hep yanımda olmasına rağmen."
Evet, 'bu' ben oluyordum.
Akif cevap vermedi sadece öfkeyle bakındı.
"Hadi diyelim sevdin ettin, kalptir bu engel olamazsın. Hayır bu zamana kadar am peşinde koşan biri olarak nasıl bir anda erkekci oldun onu sorgulamayacağım." dedi kafasını sallayıp. "Olur diyelim."
"Ahlaksız," dedi adından yüzünü buruşturup, elini ona tutup sallayarak. "Adamın çocuğu var ulan, hiç mi demedin ben ne yapıyorum diye?"
"Dedim." Akif bu sefer sinirle değil, sakince mırıldandı.