99- ARZU VE ZEVK

63.1K 4.3K 3.2K
                                    

Maraba

Hakkımda iktidarsız, smut yazamıyor artık diye dedikodu çıkmış. Biz her zaman iktidaryız reis siz ayık olun

Sivaslının smut sahnesinden sonra Ömer'le dalga geçilmiş, şimdi öyle bir smut yazacam ki dikkat edin okurken hamile kalmayın.

Bölüm şarkısı: Beyonce- Crayz In Love lan savaş başlasın amına koyim

***

Sabahın erken saatlerinde horozların ve gökyüzünde öten kuşların sesiyle değilde küfürle uyandığımda irkilerek gözlerimi açtım. Uykudan dolayı kısılmış gözlerimle yanımdaki bedenin ayağa kalktığını gördüm.

"Hassiktir ya." dedi Ömer yeniden, hızla giysi dolabına ilerledi.

"Harp mı çıktı?" dedim gözlerimi zorla açıp, boğuk bir sesle konuşurken. "Noluyor?"

"Geç kaldım işe Sarı." dedi Ömer dolaptan üniformasını çıkarıp. Gözlerim şaşkınlıkla aralandı.

"Allah'ım bugün cuma, güneş batıdan mı doğacak acaba. Çünkü kıyamet alametlerinden biri senin işe geç kalman." dedim şaşkınlıkla.

"Dalga geçme solcu," dedi pantolonunu giyinirken. "Aldın beni tüm gece koynuna, öptün öptün ayarlarımla oynadın."

Onun bu dediğine güldüm, ardından kafamı komodinin üzerindeki dijital saate çevirdim. Ortalama iki saat kadar geç kalmıştı, belki normal işlerde olsa bu pek fazla göze batmazdı ya da telafisi olurdu ama böyle ciddi işlerde bu imkansızdı.

"Ömer aşırı geç kalmışsın, gitme hiç bence." dedim ona dönüp, o sırada pantolonun fermuarını çekti. Altta asker pantolonu varken yapılı vücudu çıplaktı.

"Olur mu öyle şey bebeğim?" dedi tişörtünü kafasından geçirirken. Künyesinin sesi kulağıma geldi.

"Albaya işim var desen seni bir kerelik görmezden gelir ki, Volkan Komutanda birkaç kere geç kalmıştı."

"Ben Volkan değilim, kimsenin ağzına laf vermem." keskin bir dille konuşup,  cekete uzandı.

"Ama sevgilim," dedim son kozumu kullanıp, bakışları anında bana döndü. Belki de ilk defa ağzımdan bu kadar cilveli bir hitap şekli duyuyordu. "Yarın işe başlıyorum, bugün son kez tüm gün boş olalım. Diğer zamanlarda tatillerimiz bile zor bela uyuşuyor."

Ceketi almak için bir hamle yaptı, geri çekildi. Aklı karıştı ama yeniden ceketine uzandı.

"Erdal, olmaz." dediğinde sıkıntılı bir nefes aldım.

"Beni kırıyor musun?" dedim, bakışları bana döndü.

"Bakma şöyle çipil çipil." dedi yalvarır gibi, omuz silktim.

"Lütfen."

Bu dediğimle dilini sivri dişinde gezdirdi bana bakarak, ardından ceketi kenara bırakıp yatağa doğru yavaş yavaş geldi.

"Pekâlâ, bebeğim ne istiyorsa o olsun."

Yatağın üzerine çıktığında üzerime gelen adama bakmaya devam ettim, üzerime uzandı ve dudaklarıma sert bir öpücük kondurdu.

"Ama madem bugün senin yüzünden işe gitmiyorum, ödülümü isterim." dedi Ömer bu sefer çıplak göğsüme sulu ve yumuşak öpücük kondururken. Yeşil gözleri gözümden ayrılmıyordu.

"Kahvaltıyı hazırlarım." dedim ürkek bir tavırla, adamın bakışı bakış değildi.

"Onu ben de yaparım Sarı, bana sana dair kimsenin alamayacağı bir ödül ver." dedi bu sefer karnımdaki onunkine oranla hiçbir şey gibi görünen kasımdan öpüp. "Sadece benim alabileceğim bir ödül."

BELA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin