Zifaf gecesi- Bölüm 18

1K 22 2
                                    

Fatma-Bölüm 18




Murat takı işleri bitince, iki eliyle Fatma'nın duvağını kaldırdı ve onun hafif ruj sürülünce tahrik edici bir hâl alan nefis dudaklarıyla karşılaştı. Karşısında kendisini teslim etmeye hazır, heyecandan titreyen güzeller güzeli karısı duruyordu. Yavaşça önce gelinliğin tacını çıkarttı, sonra arkasındaki fermuarı açarak, gelinliğin Fatma'nın iki omzundan aşağıya kaymasını sağladı. Fatma kalbi hızla atıyor haldeydi. Dudaklarını karısının dudaklarına yapıştırdı, genç kızın dudakları adeta ateş topu gibiydiler. Daha sonra nefesleri birbirine karıştı ve ikisi de şehvetle birbirine sarıldılar. Ateşli öpüşmeye ara veren Murat üzerindekileri çıkartırken, Fatma'da gelinliğini çıkartarak bir gün önce üzerinde tek tüy bile bırakmadığı vücudunu kocasına teslim etmek için acemi bir şekilde sırt üstü uzandı.

Bir saat sonra, çiftliğin önündeki üç davulcu davullarına var gücü ile vururlarken, Kâhya mavzeriyle üç el ateş ederek, zifafın başarılı geçtiğini ve Fatma'nın kanlı çarşafının köyün yaşlı kadınları tarafından görüldüğü- nü ilan ediyorlardı. Murat bu tür adetlere pek katılmasa da köyde saygınlığı için bunlara uymak zorunda oldu- ğunu biliyordu.

Kanlı çarşafı aralarında annesinin de olduğu köyün yaşlı kadınlarına gösterdikten sonra gelerek üzerindeki sabahlığı çıkarıp, çırılçıplak kalan Fatma, onu hasretle bekleyen biricik kocasının kollarına bıraktı ve sabaha kadar çılgınlar gibi seviştiler.


***



Fatma'nın zamanı gündüz vakti çalışmayıp, sevgili kocasını beklediğinden eski hayatına göre monoton geçiyordu. Sabah kocasını geç vakit işe yolladıktan son- ra kâhyanın karısı ile birlikte evi topluyorlar, sonra da o günün yemekleri için mutfağa giriyorlardı. Murat'ın talimatı nedeniyle Fatma evde fazla iş yapmıyordu. Bu- nun nedeni Murat'ın, karısının pancar toplarken nasırlaşmış ellerinin, normal bir ev kadını eli haline gelmesini istemesiydi. Bu durum Fatma'yı rahatsız ediyordu. Annesi kadar, belki daha yaşlı birinin evinin işlerini yapmasından ve kendisine hizmet etmesinden, aldığı terbiye nedeniyle rahatsız oluyordu. Ama her gün sürülen el kremleri sayesinde elleri güzelleşince bu durumu nispeten kabullendi.

Fatma'nın gündüzlerinin monotonluğuna karşın, geceleri muhteşemdi. Sofrayı hazırlayıp banyo yaptıktan sonra üzerine kocasının çok beğendiği ve akşamları giymesini istediği, askılı ipek elbiseyi içine iç çamaşır kullanmadan giyen Fatma, yine kocası beğendiği için saçlarını sımsıkı topuz yaparak kapının çalmasını bekli-yordu. Kapı çalıp Murat içeriye girince kocasının üzerindekileri alarak askıya asıyor ve çift uzun uzun öpüşerek ayrı geçen günün ilk hasret gidermesini kapıda yapı- yorlardı. Daha sonra üçlü koltukta birbirlerine sarılarak gün hakkında sohbet eden çift, yemek saati geldiğinde tavan lambalarını kapatarak üst kattaki yatak odaların- dan gelen ışığın ve masalarındaki iki mumun yarattığı loş ortamda yemeklerini sohbet ederek yiyorlardı. Bu yemeklerde Murat, karısına mutlaka bir kadeh şarap içirirdi. Kendisi de ya şişede kalan şarabı, ya da rakı içerdi. İçkiyle ilk kez bu evde tanışan Fatma, bir kadeh içtikten sonra neşeli ve atak olur, şen kahkahaları odayı doldururdu. Yemekte mutlaka çatal, bıçak kullanılarak Fatma'nın sofra adabına uygun davranma pratiği yapması sağlanırdı.

Uzun denilebilecek yemek faslı bitince, Fatma sofrayı toplayıp temizledikten sonra üçlü koltuğa geçer, burada genellikle Murat'ın tercih ettiği programları, ya da video ya koydukları filmleri sarmaş dolaş seyrederlerdi. Daha sonra Murat, karısının muhteşem vücudunu seyredebilmek için onu merdivenlerde önden çıkartarak, tah- rik olmuş bir şekilde yatak odalarına çıkarlardı. Burada saatlerce oynaşır, sevişirlerdi. Fatma ilk günler oldukça çekingen ve pasifti, sadece yatıyor Murat ne isterse yapıyordu. Onu çırılçıplak karşısına oturtan Murat:

"Bak benim minik güvercinim, biz karı kocayız ve bu yatak odası bizim kutsal ve özel mekânımız, burada ikimiz için namus ya da utanmak diye bir şey olamaz, ikimiz de birbirimizi mutlu etmek zorundayız. Yani senin sadece beni mutlu etmeye çalışman doğru değil, sen de bu sevişmelerden zevk almalısın, yoksa ben erkekli- ğimi tam olarak yapamamış olurum onun için sevişirkenkendini kasma ve rahat ol. Ne istersen yapabilir ve dene- yebilirsin, biz artık bir bütünüz" dedi.

O günden sonra Fatma da sevişmelerde daha aktif olmaya başladı ve muhteşem sevişme geceleri başladı. Bu sıcak gecelerde Fatma kocasının öğretileri ile bir erkeği nasıl mutlu edeceğini, bir erkeğin de kadını nasıl mutlu edebileceğini iyice öğreniyordu. Gerçekten çok mutlu günler yaşıyordu Fatma ve kocasına âşıktı hem de çok! En çok da onun kendisine 'minik güvercinim' diye hitap etmesi hoşuna gidiyordu. Bu ateşli gecelerin sabahları da muhteşem oluyordu. Fatma, bir filmde gördüğü şeyi uygulamaya başladı. Sabahları seks! Murat'tan önce kalkıyor, yıkandıktan sonra yatağa gelerek uyuyan Murat'ı okşayarak, yavaş bir şekilde tahrik ediyordu, uykusundan tahrik olarak uyanan Murat minik güvercinini kucaklayarak üzerine çıkıp, öpücüklere boğuyordu.Bu iş Murat'ın da hoşuna gitmişti:

"Vay, benim minik güvercinim neler bilirmiş, bu sabah seksi gerçekten iyi oluyormuş, şimdiye kadar be- nim aklıma neden gelmemiş, bunu sık sık tekrarlayalım" dedi.

Fatma utandı, seks konusunda kocasından fazla şey bilmek onda kendisini hafif hissetme duygusunu oluşturdu. Yetiştiği çevrede böyle öğrenmişti, kadın aktif olamazdı olursa hafifmeşrep kadın sayılırdı.

Mahcup bir şekilde:


67








Hayatı Iskalayanlar-1 FATMAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin