Beklenen teklif geliyor- Part 12

304 27 1
                                    

Fatma-Bölüm 12

Gece geç yatmanın verdiği yorgunluk ve etlerin daha titiz tanziminden sonra evden erken çıkamayan Fatma öğlene doğru heyecanla Leylalara gitti. Leyla'nın annesi komşuya gittiği için evde yalnızdılar. Leyla onu heyecanla salona aldı önce havadan sudan bahsetmeyi denedi ancak bunu samimi bulmadığı için konuyu arkadaşına açmaya karar verdi, tam konuyu açacakken Leyla daha atik davrandı:

"Kız Fatma, Murat Bey sizi evden Mercedes'i ile alıp çiftliğinde yemeğe davet etmiş anlat bakalım, neler yaptınız ve sizi ne için çağırmış?" dedi.

Fatma en samimi arkadaşından bir şey saklamak istemiyordu ama ailecek aldıkları karara uydu:

"Bizim ona kiraladığımız tarlayı almak istiyor galiba, babamla bir şeyler konuştular."

" Fatma, hiçbir tarla alımı için tüm ailenin yemeğe çağrıldığı olmuş mu daha önce bu köyde? Tarla almak isteyen alacağı kişiyi ya kendi işyerine çağırır; ya da onun işyerine gider. Öyle çoluk çocuk yemekle küçücük bir tarlanın satışının istenmesi bence pek mümkün değil, bu işin içinde bir şey var, babam da öyle diyor zaten."

"Benim olandan haberim yok sen onu bırak, Murat Bey'in evini göreceksin saray gibi vallahi."

Evin güzelliği konu olunca Leyla'nın dikkati dağıldı ve evi sordu merakla:

"Nasıldı anlatsana."

"Salonda kocaman bir televizyon var bir de kocaman bir yemek masası, tam on iki kişilik. Leyla mutfağı bizim ev kadar büyük, orada da kocaman bir masa var. Murat Bey o masada yemek yiyormuş."

"Eee!"

"Üst katta dört tane yatak odası var ve hepsinin içerisinde banyo ve tuvalet var."

"Nasıl yani, dört yatak odasının her birinde tuvalet ve banyo mu var? Yani dört banyo ve dört tuvalet?"

"Evet! Gözümle gördüm hem de hepsi gömme banyo, suyu doldur gir içine."

"Yani Murat Bey ve sen yatak odalarını beraber gezdiniz öyle mi?" dedi muzipçe Leyla.

Durumu düzeltmesi gerektiğini anlayan Fatma kıvırttı:

"Yok kız, annemle beraber gezdik benim ne işim var tek başıma Murat Bey'le yatak odalarında."

Sonra konuyu değiştirmek için devam etti:

"Bir bahçesi var sanki orman, her türlü ağaç var, her çeşit meyve ağacı. Ortada da kocaman bir havuz var. Murat Bey, ahırdaki atıyla geziyormuş bahçeyi."

Leyla ev hakkında kendisine yetecek bilgileri almış olmalı ki; tekrar ziyaret sebebine odaklandı:

"Tamam, her şey güzel de bence bu iş tarla alımı de- ğil, sanki bu işin içinde sen varsın gibime geliyor. İnşallah öyledir." dedi iyi niyetle.

"Niye ben olacakmışım kız!"

"Demedi deme." dedi sırıtarak Leyla.

Fatma'nın kafasını karıştıran bu konuşmadan sonra eve giden Fatma, akşam yemeğini yedikten sonra erkenden yattığında olanları gözünün önünden geçirince; Murat'ın kendisine ilgi duyduğuna karar verdi. Yoksa zengin biri köyde evleri bile olmayan kirada oturan bir aileyi eve çağırıp evi ve bahçeyi neden gezdirsin ki? Özellikle sadece kendisini alarak evi gezdirmesi, arada bir sırtına ve omzuna dokunması, para vermesi... Evet! Murat ona ilgi duyuyordu. Bir an çok mutlu olduğunu hissetti, kendisinden oldukça yaşlı olmasına rağmen Murat Bey'i yakışıklı ve çekici buluyordu. Peki, ne yapacaktı? Her şeyi oluruna bırakmaya karar vererek uyudu.

Attıkları yalan köydeki dedikoduyu dindirdi derken,birkaç gün sonra şoför arabayla gelip babaya takım elbise, anneye kaliteli bir eşarp ve ona uygun bir palto, Hasan'a iki takım eşofman ile bir çift krampon daha, Fatma'ya da kalın bir gocuk getirince, köyde sorgulamalar yeniden başladı. Babası bile bu hediyelere anlam veremez olmuştu. Köye yine aynı arazi bahanesi ile direndiler ama pek inandırıcı olamadılar.

Kahvede bazı arkadaşları:

"Murat Bey size harcadığı paranın üzerine biraz daha eklese zaten senin küçük tarlayı alır. Bu işin içinde başka bir şey var arkadaş" diyorlardı.

Birkaç gün sonra Murat'ın arabası gelerek, babasınıalarak çiftliğe götürdü. Akşamüstü eve Mercedesle gelen babası neşe içindeydi.

Aileyi sedirin etrafına toplayıp:

"Fatma, kızım bana bol köpüklü bir kahve yap da gel, hepinizle konuşacaklarım var." dedi.

Fatma bir şeyler olduğunu hissederek olayı bir an önce öğrenebilmek için uzun süredir kullanmadıkları kahve kavanozundaki kahveyi acele ile cezveye koyup, yaptığı kahveyi itina ile babasına getirdi. Babası kahveden kasılarak bir yudum aldıktan sonra sigarasını yakarak:

"Başımıza talih kuşu kondu. Murat Bey Fatma'yı almak istiyor" dedi sırıtarak.

Annesi olayı çok daha önce çözmesine rağmen, bilmiyormuş gibi kararsız bir şekilde:

"Ama Bey! Adam kızdan iki kat daha yaşlı, uygun olur mu?" dedi.

Baba sinirli bir şekilde:

"Kasabanın en zengin adamı, hem de aslan gibi yaşı da daha otuz beş, ailemizin geleceği kurtulur. Yoksa senin bu salak kızın tarladan bir çulsuz bulup evlenecek" dedi.

Kadın sessizce:

"Benim gibi" dedikten sonra gözlerini Fatma'ya çevirip yüksek sesle:

"Ya, kız bu işe ne diyecek?" dedi.

Babası kendinden emin bir şekilde:

"Ne diyecek? Evet diyecek, Öyle değil mi benim güzel kızım? Ben adama birkaç gün düşüneyim dedim ama hikâyeden, çünkü evlendikten sonra bu evi satın alıp kızımızın üstüne yapacak, ayrıca evin tek geliri kızımızın kazancı olduğu için o da karısını çalıştırmayacağınagöre, Fatma'nın kazancının iki katını her ay bize ödeyecek. Hasan'ın okul masraflarını üniversite bitene kadar ödeyecek. Daha ne olsun?" dedi.

Daha önce kocasının Fatma'ya bir kez bile güzel kızım demediği halde iş menfaate gelince sanki yıllarca söylermiş gibi güzel kızım demesini yadırgayan annesi merakla sordu:

"Bunları kim söyledi?"

Adam mutlu bir şekilde:

"Tabii ki Murat Bey oğlum" dedi.

Kadın bütün bunları kocasının Murat'a söylediğinden emindi, ama sesini çıkartmadı.

Aile bütün gece babasının Murat'ı öven konuşmalarını ve özellikle Fatma'ya nazik davranışlarını şaşkınlıkla izleyerek geçirdiler. Fatma uykusunun geldiğini söyleyerek erkenden yattı ama tabii ki uyumadı. Murat, belki kendisinden yaşlıydı ama o kadar da değildi dinç ve sağlıklıydı. Zaten annesi ile babası arasındaki yaş farkı da az değildi. Bu hayat şartlarından kurtulmak için bundan daha uygun ne olabilirdi ki?

O muhteşem evde Murat'la yaşar, ona çocuklar doğurur, ileride kocası yaşlansa bile çocukları ile mutlu bir yaşam sürerdi. Sonra o kocaman Mercedes ile hayatı boyunca hep istediği ve hayalini kurduğu tatile rahatlıkla çıkar, direksiyondaki kocasına çay, kahve, sandviç, bazlama servisleri yapardı. Teklif Fatma'nın hoşuna gitmişti. Babası olacak despotun elinden kurtulacağına seviniyordu. Annesi ve kardeşi de bundan nasiplerini alacaklardı.

47

Hayatı Iskalayanlar-1 FATMAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin