Adsız Bölüm 34

223 14 0
                                    

Fatma-Bölüm-34

Not: bu bölümde Fatma'nın daha önce çektiklerinin hafif kaldığını okuyacağız...





Sonra da Fatma'nın eline tutuşturarak bağırmaya başladı:

"Gardiyan! Gardiyan!"

Fatma bir şey anlamamıştı. Necla'nın kendisini öldüreceğini düşünürken, kadın kendini yaralayarak ayna parçasını eline vermişti. Doğal bir refleks ile aynayı yere attı, daha Necla'nın çığlığı henüz bitmişti ki; kapıda Canip belirdi:

"Ne oluyor burada?" diye yapmacık bir şekilde sordu.

Fatma, olayı anlamıştı. Zaten her havalandırmada ya da ziyaretçi geldiğinde samimi bir şekilde konuşan Canip ve Necla, kendisine yaralama suçu atmak için böyle bir kumpas hazırlamışlardı.

Necla:

"Bana saldırdı, ayna parçasını bacağıma saplamaya çalıştı. Allahtan, pantolonum sağlammış ete girmedi sadece pantolonum yırtıldı" dedi.

Canip ciddi bir eda ile:

"Evet, aynayı elinde ben de gördüm, beni görünce yere attı" diyerek ona destek verdi, sonra da Fatma'nın tüm itirazlarına rağmen onu kelepçeleyerek:

"Yaralamaya teşebbüs ettiğin için sana on gün hücre hapsi iyi gelir, yaralasaydın durumun feci olurdu cezan artardı" diyerek, Necla'nın kendini yaralamadığı için aslında onu koruduğunu ima ediyordu. Fatma'nın kafası karışıktı, ne yapacağını bilemiyordu. Bunlar burada örgütlenmişti. Necla'ya itiraz etse ya da karşı gelse karşısında Canip'i bulacağını anlamıştı. Peki, Canip ne kadar tehlikeliydi? Doğrusu bunu denemekte; öğrenmekte istemiyordu. Bunları düşünürken merdivenlerden inip, demir kapılı bir yere geldiler.

Kapıyı açtıran Canip kapının arkalarından kapandığına kanaat getirince, eliyle Fatma'nın kalçalarını okşamaya başladı. Fatma'nın buna tepkisi sert oldu. Kelepçeli elleri ile adama vurmaya başladı. Adamın kocaman pençeyi andıran eli ensesinden tutarak kafasını yana kıvırınca Fatma, o anda acı içinde çömelmek zorunda kaldı, o an boynunu kırılacağını sandı.Kızın yanağını kendi uzvuna bastıran Canip:

"Bak küçük fahişe, sana geldiğinde söylemiştim ama kalın kafan almamış. Burada her şey benim ve kanun yok. Sadece ben ve isteklerim var, uyarsan ki; bu istekler her şeyi kapsar, sana bir şey olmaz. Ama uymaz, itaat etmezsen sadece hücre hapsi yemez; ayrıca ömrünü burada geçirtecek suç yıkarım üzerine. Bu ayna işi sadece bazı şeyleri öğrenmen için yapıldı, koğuşun dışında bana, içeride ise Necla'ya itaat edeceksin" diyerek, kızın yüzünün değişik bölgelerini kabarmış erkeklik uzvuna değdiriyordu.

Fatma, kendini aşağılanmış ve küçücük hissediyordu. Biraz evvel bir kadın; şimdi ise bir erkek tarafından aşağılık bir şekilde taciz ediliyor ve bir şey yapamıyordu. Bu tacizlerin bitmesini dilerken, kafasına aldığı sert bir darbe ile sersemledi. Onu sırtüstü yatıran Canip'in iç çamaşırlarını çıkartıp, kendisine hayvanlar gibi kabaca tecavüz edişini hayal meyal hissederken, kendinden geçti.

Delil kalmasın diye prezervatif kullanan Canip onu naylon torbaya, torbayı da cebine koyup, kapıyı çalıp nöbetçi gardiyana açtırarak Fatma'ya verdiği on günlük hücre cezasını ve nedenlerini savcıya bildirmek üzere savcının odasına doğru saygılı bir şekilde yürüdü.

Fatma tam olarak kendine geldiğinde aşağılık ada- mın bir şey olduğu anlaşılmasın diye kıyafetlerini giy- dirdiğini gördü. Ayağa kalkarak kaldığı hücreyi inceledi. Hücre karanlık ve soğuktu. Üzerinde hiçbir şey olmayan bir tahta yatak ve tuvalet olarak kullanılan küçük bir delikten başka bir şey yoktu.Kısa bir süre sonra efendi yüzlü bir gardiyan elinde bir torba ile gelerek, torbadakileri dikkatle çıkartıp Fatma'ya uzattı. Bunlar, kışlık giyecekler ve bir battaniyeydi.

"Al bunları kızım, yoksa gece donarsın. Eğer çok üşürsen seslen bir battaniye daha getiririm sana." dedi sevecen bir şekilde.

Fatma minnettar bir şekilde:

"Sağ ol amca, Allah razı olsun." dedi.

 Gardiyan bu sefer ciddi bir eda ile sordu:

"Kızım, seni buraya getiren görevli sana bir şey yaptı mı?" diyerek, Canip'in ona bir şey yapıp yapmadığını sordu. Zavallı Fatma neyin ne, kimin kim? olduğunu bilmediği için ihtiyaten adama:

"Yok amca bir şey yapmadı." dedi.

"Normalden uzun süre kaldı da! Bir şey olursa bana haber ver kızım."

"Tamam amca, teşekkür ederim."


126

Hayatı Iskalayanlar-1 FATMAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin