Fatma-Bölüm39
On beş gün sonra, ziyaretçi gününde ziyaretçisi olanların arasında Nurten'in ve kendinin adı okununca Fatma heyecandan bayılacak gibi oldu. Yıllar sonra hayattaki en büyük desteğini; kendisi için hayatını gözünü kırpmadan verebileceğini bildiği, biricik anasını görebilecekti. Heyecanla tuvaletteki çatlak aynanın karşısında saçını, kaşını düzeltip üzerine güzel bir gömlek giydi. Onun bu halini ve heyecanını gören Nurten:
"Seni gören de yavuklusu geldi sanır" dedi gülümseyerek.
Fatma:
"Anam bütün yavuklulardan daha kıymetlidir benim için Nurten abla" diye yanıtladı onu.
Ziyaretçisi gelen diğer mahkûmlarla beraber önde Ahmet gardiyan, arka da başka bir gardiyan olmak üzere önce yüzyıllık binadan çıktılar, sonra avluyu geçerek içerisinde uzun masaların olduğu ziyaretçi kabul bölümüne geldiler. Annesi tam karşısında kuş gibi heyecanlı bir şekilde titreyerek güzel kızını bekliyordu. Yüzünde derin bir keder vardı. Zayıflamıştı, avurtları çökmüş, sanki yüzü uzamıştı. Fatma'nın kaderi annesini çok etkilemiş görünüyordu. Yanında beklemediği kadar büyümüş yüzünde hafif kıllanma başlamış biricik kardeşi Hasan ona sırıtarak bakıyordu. Gözyaşları içinde birbirlerine sarıldılar, dakikalarca öyle kaldılar.
Annesi arada bir ayrılıp kızına dikkatle bakıyor, sonra: "Yavrum..." diyerek tekrar sarılıyordu.
İkisi de uzun süre gözyaşlarına hâkim olamadılar. Onların bu halinden etkilenen Nurten'de sessizce ağlayarak onları izledi. Bir müddet sonra sakinleşip karşılıklı
Köyden haberler Fatma'nın tahmin ettiği gibiydi. Babası yine çalışmadan oturuyordu. Murat'a kiraya verdikleri tarlayı annesi bu kez kiraya verdirmemiş, evin ihtiyaçlarının karşılayacak sebzeler ekmişti. Hasan'la beraber ikisi bahçeye bakıyorlar, fazla sebzeleri ya kasaba pazarında ya da fabrika da satıyorlardı. Tüpü değiştirecek paraları olmadığı için şofben kullanılmıyor, sıcak su eski sistem ya sobada ya da toplanan odunların bahçedeki kazanı ısıtması ile elde ediliyordu.
Hasan'ın kötü olan okul durumu daha kötüleşmiş, okuldan ayrılmıştı. Annesi bu duruma memnundu, zira oğlu eve daha bağlı ve sorumluluğunu bilir bir hale gelmişti. Bahçe işlerinin çoğunu Hasan yapıyordu. Paraları tükenmesin diye birkaç km'lik pazara sırtında sebzelerle yaya olarak gidiyor, dönüşte aynı yolu kalan sebzelerle kat ediyordu.
Fatma, bunları duydukça kardeşine sevgiyle bakarak; "Aslan kardeşim benim" diyerek elini okşuyordu.
Ama annesinin ve kardeşinin tüm çabaları hayat pahalılığına ve babasının çay ve kahve parasına karşı koyamıyordu. Ailenin maddi durumu hiç iyi değildi. Leyla ve ailesinin gönderdiği hediyeler Fatma'yı mutlu etti. Tam onlara bakarken çalan zil görüşün bittiğin işaret ediyordu. Tüm mahkûmlar gibi Fatma'da annesi ve
Nurten'e dönerek;
"Sizleri gördükten sonra içim rahat etti yavrum, artık benim iki kızım var" diyerek onu sıcak bir şekilde ku caklayarak veda etti. Sonra da diğer mahkûmlara veda etti. Fatma, kalan paranın küçük bir kısmını kardeşine, artanını da seneye tekrar gelebilmesi için annesine verdi. Böylece gelecek yılın ziyaretini garantiye almış oldu.
Koğuşa döndüklerinde ziyaretçilerin getirdiği türlü türlü yiyecekler onlara iki gün yetti. Bu ziyarete damgasını vuran, Fatma'nın annesinin gelmesi kadar; Necla'nın korkusundan kaç yıldır çocuğunu ve annesini ziyarete istemeyen Necla'nın eski sevgilisi; yeni patronunun çocuğunun ve annesinin ziyarete gelmesi ve onların yürek burkan karşılaşmalarıydı. Zavallı kadın çocuğuna sarılıp dakikalarca ağladı, onu sürekli olarak kokladı ve kokusunu derin derin içine çekti. Ziyaret bittikten sonra kadın sabit gözlerle koğuşa girdi ve girer girmez uzun süredir yüzüne bakmadığı Necla'nın üzerine yürüyüp, saçlarından tutarak;
"Pis fahişe, bana yıllardır neler kaybettirdiğini bugün daha iyi anladım. Bundan sonra çamaşırlarımı soğuk suda yıkayıp, tertemiz yapacaksın," diyerek karnı- na sert bir diz darbesi ile Necla'yı iki büklüm bırakıp, yatağına uzandı. Herkes birbirine gülümseyerek baktı. "Etme bulma dünyası"nın anlamı bu olsa gerekti.
142
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayatı Iskalayanlar-1 FATMA
ActionHAYATI ISKALAYANLAR Bu öyküdeki olayların hepsi yaşanmıştır. Kahraman- larının isimleri değiştirilmiş; Doğdukları şehir ve köy isimleri bilerek belirtilmemiş ve hikayelerine kurgu ka- tılmıştır. Hikâye kahramanlarının şu anda nerede ve...