Fatma rüyalarının evinde-Bölüm 10

260 28 1
                                    

Fatma-Bölüm10

Eve girince büyük bir salon karşıladı onları. Salon da kocaman bir üçlü koltuk, onun tam karşısında büyük ekran bir televizyon vardı. Üçlü koltuğun yanlarındaki iki adet koltuk sohbet ortamı yaratıyordu. Salonun yüksek duvarları çok güzel tablolarla süslenmişti. İki köşede de- vasa iki Çin vazosu salona müthiş bir hava katmıştı. Büyük duvara yakın ve üzeri çok güzel desenli bir örtüyle örtülmüş on iki kişilik yemek masası da salona çok güzel bir hava veriyordu. Salonun sağ tarafında üst kata çıkan halı kaplı helezonik bir merdiven üst kat ile bağlantıyı sağlıyordu. Üst katta bulunan dört adet yatak odalarının önünde bulunan iki metrelik sahanlık doğrudan salona bakıyordu ve kenarlarındaki ahşap korkuluklar muhteşem görünüyordu. Murat adeta emlak komisyoncusu titizliği ile tüm evi gezdirdi genç kıza, her oda için, her eşya için uzun uzun açıklamalar yaptı.

Evi gezdikten sonra evin ihtişamı Fatma'yı adeta büyüledi. Üst katta bulunan yatak odalarının büyüklükleri karşısında şaştı kaldı. İçerisinde banyosu bulunan her oda neredeyse kendi evlerinin tamamı kadardı ve odalarda bulunan eşyaların muhteşemliği anlatılacak gibi değildi. Dev aynalı komidinler, ceviz gardıroplar, hemen her odada bulunan televizyonlar, odalardan görülebilen çiftliğin ağaçları müthiş bir manzara oluşturuyordu.

Alt katta bulunan mutfak da inanılmaz derecede büyüktü. Tavandaki kancalara asılı tava, tencere ve diğer mutfak aletleri karşısında şaşkına döndü. Ama en şaşırdığı şey, mutfaktaki muhteşem masa oldu. Demek Murat Bey mutfakta yemek yiyordu. Hâlbuki kendi mutfakları Murat'ın mutfaktaki masası kadardı ve suyu bile yoktu. Anlamadığı şey, bu kadar zengin birinin, kendisine de- ğer verip zamanını ve parasını harcayarak, yemeğe davet etmesi ve çiftliği gezdirmesiydi.

Evi gezerken Murat onunla daha fazla konuşmaya, daha sempatik davranmaya başladı. Hele üst kata çıkıp, sapacağı yönü bilmediği bir sırada, Murat'ın gideceği tarafına yönlendirmek için sırtına dokunması ve fabrikadan gelenlerle ilgili konuşurken, onu takdir etmek için omzunu tutarak sıkması, Fatma'nın değişik şeyler hissetmesine neden oldu. Ama Murat kendisinden çok büyüktü, yanlış değerlendirdiğini düşündü. Muhteşem bulduğu evi gezdikten sonra çıkmak için salona geldiklerinde Murat sordu:

"Evi nasıl buldun?"

Fatma, heyecanla:

"Muhteşem beyim, burada yaşamak rüya gibi olmalı" diyerek cevap verdi.

Murat:

"Belli mi olur belki sen de böyle bir evde yaşarsın" dedi.

"Benim için imkânsız Beyim." diye yanıtladı Fatma. "Ama yaşamak istersin değil mi Fatma?"

"Kim istemez ki?"

Murat ciddi bir edayla:

"Bu işler hiç belli olmaz Fatma" dedikten sonra cebinden bir miktar parayı çıkartıp kolundan tutup durdurduğu Fatma'ya uzatarak:

"Bununla kendine bir şeyler alırsın" dedi.

Fatma mahcup bir şekilde:

"Olmaz beyim, alamam. Hem bu parayı neden veriyorsunuz ki?" diye itiraz etti.

Murat sevecen bir şekilde:

"Ekip başı çalışmalarından çok memnun olduğunu söyledi. Ayrıca kazandığın paranın da yetmediğini biliyorum. Bu parayı babana söz etmeden, annen ve kardeşin için harcamanı istiyorum. Eğer, daha fazlasına ihti-yaç duyarsan çekinmeden söyle, almazsan kızarım hadi al" deyince Fatma istemeden parayı alarak elbisesinin cebine koydu.

Bahçeye döndüklerinde babası neredeyse uyumak üzere idi, kasabadan spor mağazasından aldığı forma, şort ve kramponları giyerek aldığı futbol topu ile oynamaktan yorulmuş olan Hasan ise oturduğu bir koltukta içmeye doyduğu koladan son birkaç yudum alarak açık kapatmak peşindeydi. Annesi ise mutlu bir ifade ile kızına bakıyordu. İçinden Fatma ve Murat'ın birbirlerine çok yakıştığı düşüncesi geçtiyse de bu saçma düşüncesi için kendisine güldü. Bir süre oturup Fatma'nın annesi ile sohbet eden Murat, Fatma'ya dönerek sakin bir şekilde sordu:

"Bugün senin için iyi geçti mi Fatma?"

Fatma bu ilgi karşısında ne yapacağını bilebilecek halde değildi. Yörenin en zengini Murat Bey onu evine davet ediyor, sonra da evinde geçirdiği saatlerden memnun olup olmadığını soruyordu. Leyla'ya söylese asla inanmazdı.

Çekingen bir ifade ile:

"Tabii ki iyi geçti Beyim, her şey için teşekkür ederiz bizi mahcup ettiniz"

"Benim için de çok iyi geçti Fatma, umarım başka se- fere yine yaparız"

Genç kız bir şey söylemeden başını öne eğdi.

Hayatı Iskalayanlar-1 FATMAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin