FAtma-1
Ekip başı olan erkek işçinin paydos uyarısı ile söktüğü son pancarı çamurlarından temizleyerek, büyük plastik kutuya attıktan sonra doğrulan Fatma, sağ elin- deki sökme belinin üzerinde bulunan çamurları, sol eliyle temizlerken bir metre önündeki arkadaşına sakin bir şekilde:
"Leyla hadi," dedi.
Bordo çiçekli iş şalvarının altındaki kahverengi çizmelerindeki çamuru temizlemeye çalışan Leyla:
"Tamam, şunları temizleyeyim geliyorum," dedi.
"Traktöre gidene kadar tekrar çamur olacak orada temizle akıllım," diyerek, içi pancar dolu plastik kutuyu zorlanarak da olsa alıp çamurlu tarlada 45 santim aralıklarla ekilmiş, henüz sökmedikleri pancarları ezmeden, tarlanın kenarında bekleyen minibüse doğru yürüdü. Arkadaşı Leyla da ona hak vermiş olmalı ki temizlenmeyi bırakıp, pancar dolu plastik kutuyu sırtlanarak peşinden seğirtti. Onlardan önce gelmiş olan kadın işçiler pancarları traktörün römorkuna boşaltıp çizmelerindeki çamurları temizleyerek, onları köylerine götürecek mi- nibüse oturmuş, evde yapacakları işlerine yetişmenin telaşı ile sabırsızlıkla çizmelerini temizleyen genç arkadaşlarını bekliyorlardı. Fatma, ağır pancar kutusunu zorlanarak römorka boşaltıp, çizmelerindeki kaba çamuru elindeki sökme beli ile temizledikten sonra, bir su birikintisine giderek lastik çizmesindeki tüm çamurları temizledi. Böylece arabasını kirletmediği için, minibüs şoförünün rahatsız edici bakışlarından kurtulmuş olacaktı.Çizmelerinin iyi temizlendiğinden emin olan iki arkadaş minibüse binerek, her zaman ki gibi arka koltuğuna oturdular. Birçok yerinde derin çukurların ve iri taşların olduğu toprak yolda pancar dolu römorku çeken traktörü izleyen minibüs, ana yola çıktıklarında traktörün fabrikadaki depoya gitmek için döndüğü yö- nün aksi yöne saparak, sabah aldığı işçileri yavaş yavaş araları fazla uzak olmayan köylerine bırakmaya başladı. Başını hayattaki en yakın arkadaşı Leyla'nın omzuna dayayan Fatma, çakır gözleri ile amaçsızca etrafı seyrediyordu. Leyla ise akşam dizi seyrettiği için uykusuz kaldığından başını arkaya dayamış, uyukluyordu.
Ekim ayının başı olması nedeni ile yağmurlar her tarafı yemyeşil yapmıştı. Etraftaki geniş tarlaların orta- larında bulunan ve genellikle dinlenmede ve işçiler yemek yerken gölge yapsın diye yıllar önce ekilmiş yaşlı ağaçlar geniş ve yemyeşil dallarıyla gerçekten çok güzel görüntü veriyordu. Ama yıllardır bu doğanın içinde olan Fatma için bu güzel görüntüler fazla bir anlam ifade etmiyordu.
İkisi de 16 yaşında olan iki arkadaş ilkokuldan sonra okumamış, mevsim geldiğinde pancar işinde çalışarak, ailelerine katkı sağlıyorlardı. Tabii ki okumama kararını onlar değil, babaları vermişti yoksa iki kız da okumayı çok arzu ediyorlardı. Ama yoksul denecek kadar fakir olan Fatma'nın babası için kız çocuğu okutmak tama-mıyla külfet ve gereksizdi. Evinin arkasına bir oda ilave ederek, burayı dükkân yapan Leyla'nın babası köyün tek bakkalı olduğundan Leylaların maddi durumları Fatmalara göre daha iyiydi. Leyla'nın babası da Fatmaların aksine maddi durumu iyi olduğu için kızının gözünün önünde olmasını istemiş ve onu okutmamıştı. Ortaokul ve lise kasabadaydı ve kızı okumak için kasabada kalacaktı. Zira yol epey uzaktı, o da tehlikeli olabileceğini düşünerek, kızının kasabada kalmasını istememiş ve okumasını engellemişti.
Fatma'nın babası zaten küçük olan arazilerini yanlış ekimler yaparak verimli bir şekilde kullanamamış, bunu bahane ederek tarlayı kasabadaki zengin bir üretici olan Murat'a kiralamıştı. Durum böyle olunca kendi ektiğinde daha çok verim alacağı tarladan düşük bir kira aldı- ğından, evin geliri oldukça azalmıştı. Bu nedenle Fatma ve annesi ilkbaharda ekilen pancarları, kimi zaman çapalama, zaman zaman da yabani ot temizleme ve tekleme işinde; en sonra da sonbaharda hasatta çalışarak evin nafakasını çıkartıyorlardı. Evin sebze gereksinimi ise evlerinin küçük bahçesinden elde ediliyordu. Annesi adeta bir mimar gibi itina ile bu küçük bahçeye ektiği patates, soğan, sarımsak, domates, salatalık, maydanoz, biber ve daha birçok sebzeyi mevsimine göre ekerek evin sebze ihtiyacı için para ödememelerini sağlıyordu.
Yazarın notu: Size 'Hayatı Iskalayanlar' serisinin ilk kitabı Fatma'yı sunuyorum. Gerçek bir yaşam öyküsünden esinlenmiştir, tıpkı Kader gibi. Sizden isteğim Fatma ve arkadaşı Leyla'nın romanın film olması halinde onları kimin oynamasını tercih edersiniz. Giriş yazımı okursanız gençlere çok önem verdiğimi görürsünüz, bu isteği onun için yaptığımı anlarsınız. Sevgiler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayatı Iskalayanlar-1 FATMA
ActionHAYATI ISKALAYANLAR Bu öyküdeki olayların hepsi yaşanmıştır. Kahraman- larının isimleri değiştirilmiş; Doğdukları şehir ve köy isimleri bilerek belirtilmemiş ve hikayelerine kurgu ka- tılmıştır. Hikâye kahramanlarının şu anda nerede ve...