Hayatı Iskalayanlar-1 FATMA

Çiğdem-Bölüm 25

Fatma-Bölüm 25

Çiğdem, okuldan hemen sonra Murat'ın evlenip memlekete gitme çağrısına olumlu cevap vermeyip, İstanbul'da kaldıktan sonra kendisine daha üst kalitede bir firmada iş buldu. Birkaç sene içerisinde de başarılı bir şekilde terfi ederek üst kadrolarda yer almayı başardı Bu dönemlerde firmanın üst düzey yöneticisi olan biriyle evlendi. Ama evliliği beklediği gibi gitmeyince iki yıl önce eşinden boşandı. Aynı şirkette, hatta aynı bölümde çalıştıklarında ve şiddetli geçimsizlik nedeni ile ayrıldıkları için iş hayatı çekilmez bir hâl almıştı. Bu nedenle işinden memnun olmasına rağmen geçen yıl işinden de ayrılmak zorunda kalmıştı.

 Çiğdem'in yaşadığı tüm bu olumsuzluklar da Murat'la yaşadığı iki yılın büyük etkisi vardı. Çiğdem, Murat'ı seviyordu ve evlendiği eşinin tüm davranışlarını onunla kıyaslıyordu. Doğal olarak onda Murat'ı bulamadığı için, evliliği iyi gitmiyordu. Çiğdem, Murat'ın memleketine döndüğü yılın hemen ardından onunla gitmediğine pişman olmuştu ama biraz daha denemek istediği için İstanbul'da kalmıştı. Bu hatası ona ve Murat'a yaklaşık on beş yıllık bir ızdırap olarak dönmüştü. Murat'ı tekrar bulmuştu ve kaybetmek istemiyordu.

Önceleri birkaç dakika süren telefon görüşmeleri daha sonra saatler boyu süren aşk konuşmalarına dönmüştü. 

Çiğdem her şeyi göze almış, sevdiği adamla ne olursa olsun, eski mutlu günleri yaşamak istiyordu ve bunun için her şeyi yapmaya hazırdı. Zira hayatta öğrendiği şey gururun mutluluk getirmediğiydi.

Ondan sonraki günlerde Murat, Çiğdem ile buluşmak için ayda iki, üç kez iş ziyareti bahanesi ile İstanbul'a gidiyordu.Suadiye'deki dairenin kiracısını çıkartmış, eski günlerdeki gibi orada beraber oluyorlardı. Uzun bir süre böyle geçtikten sonra, yılların hasreti ile çılgınca sevişmelerinin birinin bitiminde Çiğdem Murat'ın göğsünde yatarken Murat:

 "Aşkım, bu işin böyle devam etmesi pek hoş değil, üstelik benim işlerim de aksıyor. Ben burada olmadığım zaman aklım sende oluyor. Koca evde tek başına!" dedi. 

Çiğdem: 

"Ne yapalım Murat? Bende bu durumdan hiçte memnun değilim. Ama seni ikinci kez kaybedemem." diye yanıtladı onu. 

"Bir çare bulmalıyız bu işe, ama nasıl?"

 "Sen benim ilk ve tek aşkımsın Murat. Bu nedenle seni ikinci kez kaybedemem aşkım. Bir köylü kızı için bile olsa, bu duruma mecburen katlanacağım." dedi Çiğdem hüzünlü bir şekilde. 

Murat bu sözlerinden çok etkilendi. Yıllar önce verdiği hatalı bir karar nedeni ile ayrı düştüğü sevgilisi, artık hatasını kabullenmiş ve bunun bedelini ödemeye razıydı. Seven bir erkek olarak buna izin veremezdi. Fatma iyi bir kadın ve eş olmasına rağmen Çiğdem'in dediği gibi tahsili olmayan bir köylü kızıydı. HâlbukiÇiğdem tahsilli, maddi gücü olan bir kadındı. Dediği gibi bir köylü kızı için bu pozisyona katlanması uygun görünmüyordu Murat'ın gözüne. Ayrıca ve en önemlisi Çiğdem'i seviyordu.

Sevgilisinin omzundaki yanağını okşadıktan sonra: 

"Çiğdem, köye gelip, benimle kalmanı istiyorum." 

Çiğdem şaşırdı, başını kaldırıp Murat'a bakarak:

 "Nasıl olur Murat? Sen evlisin."

 "Bak, eğer Fatma'yı boşamam gerekirse boşarım, ama bu işte onun bir suçu olmadığı için boşamayacağım. O da bu duruma katlanacak. Eğer katlanamam derse o zaman olacaklara katlanır, baba evine döner. Ya da başka biri ile evlenir."

 "İstersen gelip biraz kalayım, ondan sonra kesin kararımızı veririz." dedi Çiğdem. 

"Hayır Çiğdem, bu kez temelli geleceksin. Ben önce gidip Fatma'yı duruma alıştıracağım, sonra da gelip seni alacağım. Evimin kadını olacaksın." 

Çiğdem itiraz edecek pozisyonda değildi. Yıllar önce verdiği yanlış karar onun elini zayıflarmış; Murat'a uy- mak zorunda bırakmıştı. Hoş, o da sevdiği adamla sü- rekli beraber olmak istiyordu. Tek endişesi Fatma'nın evde tatsızlık çıkartmasıydı, çekincesi bundandı. Ayrıca yuva yıkan bir kadın da olmak istemiyordu ama Murat'a olan sevgisi her şeyin üzerindeydi.

91

Zavallı Fatma daha neler görecek...