Hayatı Iskalayanlar-1 FATMA

Hayat biraz renkleniyor-Bölüm 7

Uzun aradan sonra nihayet rutine girip, yeniden Yayına başlıyorum, kusuruma bakmayın lütfen. Sevgiler.

Fatma-Bölüm 7

Zavallı evdeki huzursuzluktan o kadar bıkmıştı ki tek hedefi aile huzuru olmuştu sanki. Herkes Fatma'nınverdiği cevabı takdir ederken; Murat'ın gözü onun pembe yanaklarına takılmıştı...

Yemekli sohbet neşe içinde esprilerle geçti. Bu sohbetin yıldızı Fatma demek mümkündü. Zira güzelliğinin yanında, verdiği mütevazı cevapları, esprili ve saygılı tavırları ile dikkatleri üzerine çekmişti. Murat, Fabrika Müdürü,mühendisler ve fabrikadan gelen işçiler tarladakilerle vedalaşarak iki araba ile gittiler. Pikap ve biri mavi gözlü olan iki teknisyen ekim işini kontrol için kaldı.

Akşama kadar yapılan çalışmalardan sonra, işçiler bilgi dağarcıklarını ve yeteneklerini arttırmış bir şekil- de minibüse binip köye doğru yola koyuldular. Hepsi öğrendiklerini birbirlerine anlatarak çaktırmadan bilgi tekrarı yapıyorlardı. Yolda Leyla, Fatma'nın eline bile- rek dokunarak Fatma'ya teknisyenle olan el temasını hatırlatıyor; Fatma da onun omzuna yumruğunun dışıyla hafifçe vurarak tepkisini dile getiriyordu. Minibüsten indikten sonra laflayarak Fatmaların evine kadar geldiler. Fatma arkadaşını yolladıktan sonra acele ile eve girdi.

Annesi merakla sordu:

"Nasıl geçti güzel kızım?"

"İyi geçti annem, Fabrika Müdürü, tarla sahibi, mühendisler, teknisyenler bir sürü insan geldiler ve bize ekim işini, toprağın tavını ve daha başka şeyler öğrettiler. Yani artık sadece toplayıcı bir kızın yok, aynı zaman da ekim yapabilen, toprağın tavından anlayan usta biri- yim." dedi gülümseyerek.

"Benim güzel kızım, baban seni okuldan almasaydı neler olurdun sen. Tarla sahibi bizim tarlayı kiralayan bey mi?"

"Evet, Murat Bey! Çok efendi bir adam, bizlere çok değer verdi. Kocaman bir Mercedes'i var."

"Eee! Olacak tabii kızım, adam fabrikanın tüm pan- carını neredeyse tek başına veriyor, okumuş ve zengin biri."

Daha sonra bir süre sohbet ettiler, yemek vakti gelen babası olanlardan haberdardı, küçümseyen bir eda ile:

"Eee, Fatma Hanım neler öğrendin bakalım bugün?"

"Ekim yapma, toprağın tavını anlama gibi şeyler öğrettiler" diye yanıtladı genç kız isteksizce babasını.

"İyi, artık eve daha fazla para getireceksin demektir."

Ana kız birbirlerine soğuk bir şekilde bakarak bir yerde adamı protesto ettiler.

Babası yemekten sonra bir süre kahve saatinin gelmesini bekleyip çıktı, Hasan da ödevlerini yaptıktan sonra bir müddet daha ziyaret hakkında konuşup, ardından da yattılar.

O günden sonra Fatma artık yatar yatmaz uyuyamıyor, kendine göre hayaller dünyasına gidiyordu. Kimi zaman mavi gözlü teknisyenle önce çok romantik bir aşk yaşadıktan sonra evleniyor, bu mutlu evlilikten çocukları oluyordu. Çocuklarını iyi yetiştiren Fatma, seyrettiği filmlerden esinlenerek,yapmak istediği gibi kocasının arabası ile ailecek tatile çıkıyor, yolda araba kullanan kocasına evde hazırladığı sandviç, içi peynirli ufak dürümler, bazlama ile termosta hazırladığı çayı veriyordu. Arabanın arkasındaki iki çocuğuna da hazırladığı yiye- cekleri vererek evine bağlı ve evini düşünen bir eş profili çizerek evin giderlerini aza indiriyordu.

Hayallerinde kimi zaman da mühendislerin tavsiyesi ile fabrikaya kadrolu işçi olarak giriyor, fabrika loj- manlarında kalmaya hak kazanınca annesini ve kardeşi- ni yanına alarak, babasından kurtuluyordu. Tabii, sonrafabrikada iyi bir kısmeti çıkıp evleniyor, hayal ettiği şe- kilde arabalı tatile eşi ve çocukları ile mutlaka çıkıyordu. Fatma'nın hayallerinde kocası, yaşam şekli ve işi değişebiliyordu ancak değişmeyen tek şey seyahatleri ve bu seyahatlerde kocasına ve çocuklarına hazırladığı pratik yemeklerdi. Bu onun tek hayaliydi.

30