Fatma-Bölüm 52
Evliliğinde öğrendiği makyaj yapmayı, daha abartılı olarak onlardan öğrendi. Fahişeliğin ince noktalarını öğrenmesi açısından Nurten ablasının anlattıkları onun için rehber olmuştu. Ama işine en yarayan taktik Nihâl'den gelmişti.
Nihâl:
"Rahatlaman için işe çıkmadan önce bir kadeh cin iç Fatma, hem kokmazsın, hem de rahatlarsın en takoz adamlar bile sana yakışıklı görünür." demişti.
Fatma da onun tavsiyesine uyarak, işe çıkmadan önce mutlaka bir kadeh cin içmeye karar verdi. Böylece kendini daha rahat hissedecek, müşterileri memnun edecekti.
Fatma Nihâl'e:
"Nihâl abla, eğer sana engel olmazsam ilk günümde benimle beraber olur musun? Zira ne yapacağımı bile bilmiyorum. Tamam, sağ olasınız sizler bana bu işin en ince detaylarını bile öğrettiniz ama ben yine de çok korkuyorum." dedi.
Nihâl gülümseyerek:
"Tamam tamam, hepimiz bu yollardan geçtik. Sadece bir gün değil, birkaç gün beraber işe çıkarız. Sana müşterilerle nasıl pazarlık yapılır gösteririm." dedi.
İlk işe çıkacağı gece süslenip kısa etekli elbisesi ve yüksek topuklu ayakkabısı ile aşağıya inince, Adnan ve salonda bulunan kadınlar onu çok beğendiler. Taksim çok yakın olmasına rağmen üzerindeki elbiseler dekolte olduğundan, yolda taciz riskine girmemek için taksiye atlayıp Taksim'e çıktılar. Arabadan inip parkın yanından Dolmabahçe'ye inen yolun başında beklemeye baş- ladılar.Kısa bir süre sonra önlerinde duran arabadan bir ses yükseldi:
"Hanımlar bizimle gezmek ister misiniz?"
Nihâl atılarak:
"Tabii yakışıklı, neden olmasın ama önce anlaşmamız lazım" dedi.
Bu konuşmalar, Fatma'nın fahişeliğe attığı adımların başlangıcı olan ilk konuşmalardı. Fatma bu konuşmalarla fahişelik mesleğine girmiş oluyordu.
Daha sonraki günler daha kolay geçti artık işe alı şıyordu, birkaç gün sonra işe yalnız çıkmaya başladı. Adnan'ın tavsiyesi ile caddedeki bankada bir hesap açarak hasılatı ertesi gün kalkar kalkmaz ya bankadaki hesabına yatırıyordu ya da koluna bilezik alıyordu. Genel olarak Taksim'de Gezi Parkı'nın yanındaki caddede çalışan, güzelliği Murat'ın ona öğrettiği seks oyunları ve içtiği cinin etkisi ile bunları müşterilerine sınırsızca uygulaması ile Fatma, kısa sürede Taksim ve çevresinde kendine iyi bir müşteri kitlesi yaptı. Burada kendisine iyi davranan müşterileri gördükçe, köyde dayak yiyerek tecavüzlere nasıl katlandığına üzülüp daha önce gelme diğine pişman oldu.
Bir gün müşteri beklerken önünde son model bir araba durdu, gayri ihtiyari eğilerek pazarlık için arabanın penceresinden şoföre baktı ve şaşırarak arabadan bir adım geriye uzaklaştı, zira arabayı önünde durduran bir kadındı, kafası karıştı.
Direksiyondaki kadın Fatma'nın çekildiğini görünce eliyle gelmesini işaret ederek:
"Bütün gece için gelir misin?"
Fatma şaşkınlığını belli etmemeye çalışarak:
"Ama yat yüksek olur" dedi.
"Önemli değil, yeter ki müşterini memnun et hadi gel içeriye." dedi kadın.
Fatma arabaya bindiğinde kadının kendisinden bile güzel biri olduğunu gördü, arabayı kaplayan muhteşem kokuyu içine çektikten sonra sordu:
"Beni kim için istiyorsun?"
Arabayı hareket ettiren kadın radyonun sesini kıstık- tan sonra, Fatma'yı tepeden tırnağa süzerek:
"Kendim için tatlım, kendim için seni daha önce hiç görmedim buralarda yenisin galiba?"
"Yani kadın kadına mı sevişeceğiz?"
"Evet! Yoksa daha önce hiç yapmadın mı?''
"Hayır, ilk kez olacak ama işim bu olduğuna göre problem yok, umarım seni memnun ederim."
Kadın şuh bir kahkaha attı ve:
"Bingo! Şans diye buna denir, demek ilk kez bir kadınla sevişeceksin? Bu gece seni çok mutlu edeceğim bebek, sen sadece kendini bana bırak ve bana uy yeter." dedi.
Fatma şaşkındı, ama işini de yapmak zorundaydı. Ayrıca bir kadınla sevişmeyi de merak ediyordu doğrusu, zaten artık ok yaydan çıkmış; bir fahişe olmuştu, seksin her türlüsünü yapabilecek durumdaydı. Ayrıca bu iş hoşuna gider ve müşterisini memnun ederek onu devamlı bir müşteri haline getirebilirdi.
Lüks araba sahil yolunda uzun süre gittikten sonra Bakırköy'de süper bir apartmanın otoparkına girerek park etti, ikili arabadan inerek apartmana girdiler. Fatma aydınlıkta kadının gerçekten çok güzel ve endamlı biri olduğunu görerek şaşırdı. Böyle güzel bir kadın nasıl olur da erkekleri bırakır, kadınlarla sevişir diye düşündü. Asansöre binerken kadın onun belinden kavrayarak asansöre yönlendirdi, sonra sekizinci kat düğmesine bastı ve kapı kapanır kapanmaz, dudaklarını Fatma'nın dudaklarına yapıştırdı. Kadının dili Fatma'nın ağzında dolaşırken, bir eli de kalçalarını okşuyordu. Asansör du- runca ayrılan ikili asansörden çıkıp bir dairenin önüne geldiler, kadın kapıyı açtıktan sonra içeriye girdiler. Ka- dın iki eliyle Fatma'nın omuzlarından tutup, onu süzdükten sonra dudaklarına bir öpücük kondurdu ve:
"Ne tatlı bir şeysin sen gel bakalım" diyerek, Fatma'yı arka odalardan birine götürdü. Önce cüzdanından bir tomar parayı çıkartıp Fatma'ya verdi. Fatma parayı sayınca en az üç günlük hâsılatı kadar olduğunu gördü ve parayı çantasına koyup beklemeye başladı.
192
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayatı Iskalayanlar-1 FATMA
AçãoHAYATI ISKALAYANLAR Bu öyküdeki olayların hepsi yaşanmıştır. Kahraman- larının isimleri değiştirilmiş; Doğdukları şehir ve köy isimleri bilerek belirtilmemiş ve hikayelerine kurgu ka- tılmıştır. Hikâye kahramanlarının şu anda nerede ve...