Fatmanın cezası bekli oluyor-Bölüm 30

227 19 0
                                    

Fatma-Bölüm 30

Doğal olarak hapishane günleri sıkıcı idi ama hayatı boyunca değil suç işlemek, resmi dairelerin kapısından bile geçmeyen, anasının kuzusu Fatma için dayanılmaz geçiyordu. Neyse ki annesi ve kardeşi sürekli;Leyla ve ailesi ara sıra, diğer arkadaşları da zaman zaman geliyorlar; kendisini yalnız hissetmemesini sağlıyorlardı. Annesi ona bir çift çarşaf, yastık yüzü ve evlenmeden önce kullandığı iç çamaşırlarla, pijamalar getirdi. Zaman geçtikçe annesi, kardeşi ve Leyla'nın ziyaretleri devam ederken diğerleri birkaç ziyaretten sonra pek gelmez oldular. Babası ise sanki oğlu öldürülmüş gibi Fatma'ya düşman olmuştu. Adam her yerde öz kızını suçluyor, en ağır cezayı alması gerektiğini söylüyordu. Tabii! En büyük para kaynağı düşüncesiz Fatma tarafından yok edilmişti. Artık eskisi gibi kaliteli sigara içemeyeceği, ağzına içki süremeyeceği günlere dönmüştü. Murat ölünce küçük tarlasını da kendisi ekmek zorunda kalacaktı. Bu nedenle Fatma onun gözünde yoktu ve Fatma'yı ziyarete asla gitmedi.

Kasabada bulunan bir avukat hem cinayetin namus cinayeti olması, hem de ailenin fakirliği ve Fatma'nın hakkında aldığı olumlu referans nedeniyle, Fatma'nın savunmasını ücretsiz olarak üstlendi. Böylece annesi büyük bir yükten kurtulmuş oldu. Fatma, tasarlayarak cinayet işlemek suçundan 18 yıl ceza yedi. Ancak kocasının eve kuma getirmesi,kocasını başka kadının yatağında bulması, daha önce hiçbir kanunsuz eylemi olmadığı ve benzer hafifletici nedenlerle cezası on yıla indirildi. Mahkeme salonunu dolduran köylülerle kararın açık- lanmasını izleyen annesi ve Leyla şok oldular zira avu- kat, hafifletici nedenlere güvenerek, 5-6 yıl beklediğini söylemişti o da bu cezayı çok bulmuştu ancak büyük bir ihtimalle kafaya tek kurşun sıkması Fatma'nın cezasının uzun olmasına neden olmuştu. Ana- kız, Fatma jandarmalar eşliğinde salondan çıkarken hüzünle birbirlerine baktılar. Fatma'nın kaderine razı hali, annesini perişan ediyordu. Kızı yanından geçerken sakin bir şekilde:

"Unutma benim melek kızım, ne olursa olsun yanındayım" diyebildi.

Hemen arkasındaki Leyla da heyecanla:

"Ben de benim canım kardeşim" dedi.

İki jandarmanın arasında elleri kelepçeli kendisine gülümsemeye çalışarak bakan ablasının acıklı hali kar- şısında hüzünlenen zavallı Hasan'ın olanlardan kafası karışıktı. Ablası, kendisine çok iyi davranan eniştesini öldürerek, Hasan'ı ikilem içerisinde bırakmıştı. Ablası Murat'ı öldürdüğüne göre haklı sebebi olmalıydı. Zaten söylenenlerde öyleydi kuma getirdiği için öldürmüştü. Zira ablası karıncayı incitemezdi. Ama eniştesi de çok iyi bir insandı. Evde de babası ve annesi bu nedenle sürekli kavga ediyorlardı. Babası ablası için olmadık küfürler ederken, annesi de ablasını savunuyordu.

Hasan'ın dikkatini çeken şey annesinin babasına eskiden gösterdiği korkak tutumu göstermemesiydi. Annesi, babasının her lafına aynı sertlikte cevap veriyor, adam tehdit ederse o da aynı şekilde cevap veriyordu. Evde rüzgâr ters dönmüştü. Şimdiye kadar ezilen kızının daha fazla üzülmesini istemediğinden kocasının saçmalıklarına katlanan kadın, kızının katil olup hapse girmesinden sonra sırf çocukları için katlandığı bu asalağa tahammül edemiyordu. Öyle ki! Bazen yemeği bile hazırlamıyordu.

Fatma hüküm giydikten sonra o dönemde hapishanelerin hemen hemen hepsinin 12 Eylül siyasi sanıkları ile dolu olması nedeni ile bir yıl aynı hapishanede yattıktan sonra, siyasi olmayan suçluların da koğuşunun olduğu Sinop Cezaevi'ne nakli çıktı. 


110

Hayatı Iskalayanlar-1 FATMAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin