20. Bölüm "VİRANE İKİ BEDEN"

2.4K 129 43
                                    



İyi okumalar.

Bölüm şarkıları: İzah-Gitme Demem

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bölüm şarkıları: İzah-Gitme Demem

Şebnem Ferah-Hoşçakal
Kalben-Haydi Söyle
Mor ve Ötesi-Bir Derdim Var

***

"Zafir yapamayacağım, seni bırakıp nasıl gideyim ben?!" Dedim korkuyla.

Yedek şarjörünü çıkarıp cebine sıkıştırdıktan sonra bana döndü ve hızlıca yüzümü kavradı.

"Vaktimiz yok,unutma ben Türk askerim. Düşmanı çelik pençemle ezer geçerim. Şimdi kapıyı aynı anda açmayacaksın. Ben çıktıktan sonra ateş edecekler. Karşıdaki evleri görüyor musun?" Dediğinde başımı salladım,dolu dolu olan gözlerimle daha gözümün önünü bile göremiyordum.

"Güzel, çatışma başladıktan sonra hemen kapıyı aç ve koş, ormanın içinden geç ve o evlere doğru koş tamam mı?" Dedi hızlı hızlı ama nefesini o kadar iyi kontrol ediyordu ki soluk soluğa falan kalmamıştı.

"T-tamam ama sen?" Dedim ısrarla,onu kaybedemezdim.Kaybetmek istemiyordum,onu tanıdığımdan beri hep rüyalarımda kollarımda şehit olduğunu görüyordum şimdi bu olabilirdi,onu kaybedebilirdim...

"Beni düşünme,sen iyi olursan ben de iyi olacağım. Seni seviyorum bunu unutma ve şunu da bil eğer bana bir şey olursa-"

Hıçkırığım sözünü kesti.

"Hayır, hayır sana bir şey olmayacak. Söz ver bana!" Dedim birazcık sesimi yükselterek ama öyle kesik kesik konuşmuştum ki anlaması güçtü.

Arabaya açılan ateşle boynumdan tutup beni yere doğru eğdi,kendisi de eğilirken sıkı bir küfür etti.

Sonra boğuk ama kalın sesiyle bana doğru konuştu.

"Kuralları unutma."

Arabanın kapısını yavaşça açmasıyla arka camın tuzla buz olması bir oldu.Attığım çığlık arabanın içinde yayıldı.

Zafir, silahıyla iki el ateş etti bir taraftan da kendini de korumaya çalışıyordu, arkamızdan gelen silah sesleri Zafir'in ateş etmesiyle kesildi.

Zafir, temkinli bir şekilde başını eğerek aradan çıktı,sessiz olmam gerekirken ona bağırmak, çığlık atmak,gitmemesini haykırmak istiyordum ama yapamadım.

Yüreğim bir bebeğin çaresiz ağlayışlarıyla,çırpınışlarıyla doluydu.

Arabaya isabet eden onca kurşunların arasında öylesine,koltukta eğilmiş için için ağlıyordum. Kontrolünü yitiren nefes alışverişlerim zihnime oksijen göndermekte zorlanıyordu,ne bir şey düşünebiliyor ne de hareket edebiliyordum. Silah sesleri az olsa da durulduğunda Zafir'in bağıran sesini duydum.

SAVRULAN KÜLLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin