31. Bölüm "ENGELLER"

1.2K 69 42
                                    

Selamm!

Şimdiden keyifli okumalar çiceklerim

Sizleri seviyorum

Oy vermeyi ve satır arası yorumlar yapmayı unutmayınız...

Kendinize iyi bakın.

Haydi bölüme.


***

"Boran! Ne oluyor?!"  Çığlık attığım an bedenini üzerime kapattı.

"Şş sakin ol,Berivan Algan geldi." Etrafta kadınların çığlıkları ve erkeklerin bağarışları duyuluyordu ki bizim olduğumuz sokakta kimse yoktu.

"İstemiyorum,bunu istemiyordum!" Elimle göğsüne vurduktan sonra sinirle altta alttan ona baktım. Nefesi yüzüme vururken dudaklarıma bakarak dudaklarını yaladı.

"Bir şeylerin bitmesi için ilk önce başlaması gerekir." Dedi. Bu işi nasıl bitirecekti bir fikrim yoktu,yapamazdı.

"Boran,saçmalama nasıl yapacaksın bunu? Bitiremezsin tamam mı,kolay olmadığını herkes söylemedi mi sana?!" Derken kalbim çok hızlı atıyordu. Regl tarihimin yaklaşmasından dolayı oldukça duygusaldım, üzerine her şey tuzu biberi olmuştu.

"Biliyorum,son yaşananlardan sonra bana inanmayacaksın ama içinde kalan son kırıntıyla biraz olsun bana güven. Halledeceğim." Başımın iki yanına duvara bastırdığı ellerini çekerken.

Elimi tuttuğunda etrafa dikkat kesilmişti,sesler susmuştu. Bizi yürütmeye başladığında elini tutarken boştaki elimle bileğine sarıldım.

Korkulu gözlerim cehennemden kaçan ateşin kızıl hüzmelerinde geziniyordu.

Geldiğimiz yolu yürürken bu gece fark etmediğim bir şeyi fark ettim, Boran'ın belinin iki tarafında da silahlar vardı. Birisi kendisine zimmetli asker silahıyken diğerini hiç bilmiyordum.

"Boran..." Fısıldadığımda bıçak gibi keskin bakışlarıyla bana dönüp susmama sebep oldu.

Sonra bu bakışının bana olmadığını fark edeceğim şekilde elini elimden çekip omzuma attı ve beni kendine çekti.

"Efendim?" Benim bedenim korkuyla titremesine rağmen o,o kadar rahattı ki şaşkınlıkla açılan dudaklarımı birbirine bastırdım.

"Neden bu kadar rahatsın!" Sitem edercesine sorduğum soru üzerine duraksayıp bana 'ciddi misin?' bakışı attı ve sonra yürümeye devam ettik.

"Beni vuracak hali yok ya. Sana karşıysa buna cüret bile edemez, korkacak bir şeyim kalmıyor." Dedi soğuk bariton ses tonuyla. Bazen onu anlamak güçleşiyor, duyguları da sesi de çelik gibi sert bir hâle geliyordu.

"Almina,gücünün farkındayım. Senin yerinde olan başka bir kadının belki de kaldıramayacağı şeyler yaşadın,buna rağmen dimdik durdun. Berivan Algan'ın iyileşmek üzere olan yarana tuz basması canını yaktı bunu çok iyi biliyorum ve... Onun adına özür dilerim. Senden tek bir isteğim var, gücünü kullanmaktan çekinme." Dedikten sonra köşeyi dönmüştük. Ona cevap vermeme maalesef ki fırsat kalmamıştı.

Berivan Algan ve birkaç adamı karşımızdaydı,aşiret ağaları da onun karşısındayken korumalarımız etrafta bir çember oluşturmuştu. Yutkunup omuzlarımı dikleştirdim.

Etrafta ne bir kadın,ne bir çocuk,me de herhangi bir genç vardı. Bir tek Boran'ı selamlayan 'ağalar' ve onların birkaç adamı veya oğlu vardı. Meydan boşalmıştı.

SAVRULAN KÜLLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin