42.Bölüm "İKİNCİ PERDE"

574 36 22
                                    




Ananaslı bayram şekerlerim,
Hepinizi özledik!

Yeni bölüm sizlerle umarım beğenirsiniz.

Oy vermeyi unutmayalım ve yorumlarınızı eksik etmeyinn <3

İyi okumalar ve iyi bayramlar 🍬💝


***
"Odaya git Almina." Bana bu mesleği konusunda ilk ters yapışı değildi,ayaklarım geri geri giderken elimdeki telefonu göğsüme bastırdım. Ben çıktığımda onun sesini tekrar duydum başka birini aramıştı.

Odaya geçmeden önce yanan ışıkları söndürdüm sadece koridordaki küçük boydaki ayaklı ışık açıktı,loş ışığı koridorun duvarlarına çarparak aşağıya inen merdivenin bir kısmını aydınlatıyordu. Odaya geçtiğimde aklım hala Zafir'deydi.

Ama düşünmedim duymamam gereken bir şeyi duymuştum bu yüzden duyduklarımı unutma kararı aldım,bana açıklama şansı yoktu bu bir görevdi detayları bilmem yasaktı.

Örtünün altına girerek yerime yerleştim sabah erken saatlere alarmımı da kurdum,bu sıralar oldukça yoğun çalışacak sonrasında da izne ayrılacaktım. Bu hafta sonu pazar günü,yarından sonra,kalan düğün hazırlıkları için alışverişe çıkacaktık.

Derin bir nefes alıp içindeki sıkıntıyı gidermeye çalıştım hatta gözlerimi kapatıp uyumayı denedim ama gözümün önüne ailemi katleden yüzler geliyordu,onlar aynı zamanda o masum Almina'yı da katletmişlerdi.

Bir de üzerine az önce duyduğum bilgi ve bebek mağazasında yaşadığım olay aklıma gelince daha da küçüldüm yan dönüp cenin pozisyonunu aldım.

Düşünme Almina,düşünme!

Güzel şeyleri düşünmeye çalışırken gelecekteki hayallerimizi göz önüne getirmeye çalıştım. Elbisemi giymiş bahçede otururken çimlerde koşuşturan çocuğumuzu takip ediyordum hayalimde. Zafir ise elinde fıskiyeyle güneşli havada yorulmadan koşuşturan çocuğumuzu yalancıktan ıslatıyordu.

Kapının kapanmasıyla yüzüme ufak bir tebessümü taçlandıran hayalimden sıyrıldım,gerçeklik; kalbimi incecik bir kağıt kesiği gibi çizdi,geçti.

Yatağa uzanan Zafir bir süre bekledi.

"Bir sorun var mı?" Diye sordum.

O ise "Sana kızmadım." Dedi.

Aynı anda konuştuk ve sustuk.

Mırıltı gibi çıkan sesimle: "Biliyorum." Dedim o beni bekleyince.

"Bir sorun yok." Derken kolunu belime çoktan sarmıştı sırtım göğsüne yaslanırken elini avuç içime aldım ve göğsüme çektim.

"Sevindim."

Sesim fısıltı gibiydi,bugün oldukça ağır gelmişti bu yüzden mecalim yoktu. Sustum.

Yaklaşıp saçlarımın arasına ve boynuma birer öpücük sıraladı. Kor dudaklarından yayılan kıvılcımlar ensemde tutuşarak saç diplerimi tek tek yaktı.

"İyi misin?" Sorusuna cevap vermeden önce kirpiklerim titreyerek kapandı ve yutkundum.

Atmosferi bozmaya sebep vermemek için kısık sesle "İyiyim...Uykum var sadece." dedim.

"Uyu aşkım koynumda,kaygısız mışıl mışıl..."

Tarazlı ve kalın sesinden dinlediğim tek dizelik şarkının üzerimde derin bir etki bırakmasına şaşırmadım. Gözlerimi huzurla kapattım.

SAVRULAN KÜLLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin