36.Bölüm "VİSAL"

1.1K 48 7
                                    

Selamlar!

Sizleri çok beklettim biliyorum.

Ama değecek kadar güzel ve upuzun bir bölümle geldim.

Satır arası yorumlarınız benim için önemli, lütfen bol bol yorumlar yapalım olur muu?

Bir de bu güzel geceyi aydınlatmak adına yıldızlarımızı parlatabilir miyiz?

Kocaman sevgilerle,
İyi okumalar!

Visal:Kavuşma.

***

"İnanamıyorum,çok mutluyum. Bitti mi yani cidden?" Derken oldukça çocuksu bir heyecanla sormuş, gözyaşlarımın akmasına izin vermiştim. Bir iki damla gözyaşı yüzümde çizgiler çizerek boynuma doğru inerken Zafir gülümseyip,bellerimdeki ellerini çekti ve avuçlarını yüzüme koydu.

"Ağlama,bitti artık. İyiyim,en önemlisi sen yanımdasın bebeğim." Demişti. Ben kıkırdarken gözyaşlarımı baş parmağıyla usul usul sildi. Ellerimi bileklerine koydum, başımı olumlu anlamda salladım. Yaklaşıp burnumun ucunu öptü.

Gözleri arkamda bir noktaya odaklanırken, avuçlarının izin verdiği kadarıyla usulca arkama döndüm.

Kemal komutan odasının camında,ellerini arkasında bağlamış bir şekilde gülümseyerek bize bakıyordu. Zafir ellerini bedenimden çekerken hazırola geçti ve iki saniye süren bir şekilde elini alnına koyup selam verdi. Gözlerim ikisi arasında gidip gelirken onlar sözsüz bir şekilde anlaştılar. Kemal amca başını eğdi kaldırdı ve gülümseyerek ona baktı, bakışlarında yakaladığım gurur emareleri beni de gülümsetirken Zafir uzanıp elimi tuttu.

"Gidelim mi,üşüyeceksin." Demişti. Başımla onu onayladıktan hemen sonra boştaki elimi kaldırarak Kemal amcaya salladım. O da elini kaldırıp indirdiğinde önüme döndüm ve yüzümden silinmeyen tebessüm ile Zafirle yan yana yürümeye başladık.

"İyi akşamlar komutanım." Diyen kulübedeki askerin sesini duysam da bakmadım.

"İyi nöbetler." Dedi Zafir de.

"Sağ ol." Diyen askerle birlikte onları geride bırakarak yürümeye devam ettik.

Zafir beni göğsüne doğru çekerken kolunu da bedenime sarmıştı, ben de kollarımı beline dolamıştım,başımı göğsüne yaslayıp adımlarımı onunkine uydurdum.

"Sol-sağ,sol-sağ..." Diye mırıldandığımda Zafir,burnundan nefes vererek gülmüştü,onun da adımlarımıza baktığını adımlarını küçültünce anladım çünkü yetişmekte zorlanıyordum, adımları benimkinden büyüktü.

Göğsünden kalktığımda kolunu çekti çünkü arabaya gelmiştik. "Atla bakalım." Kapımı açıp bindiğimde kemerimi bağladım.O da aynı işlemi gerçekleştirip arabayı çalıştırdı.

"Annemle konuştum."

"Bizimkilerle konuştum." İkimiz de aynı heyecanla aynı anda benzer cümleler kurmuştuk.

Güldüğünde ona bakıyordum,o ise yolu izliyor ve oldukça da yavaş gidiyordu.

"Ne dediler?" Diye ilk önce o sordu.

"Evlenemezmişiz,babam izin vermedi." Dedim çok üzülmüş gibi yaparak. Tabi ki inanmadı ve bana yandan bir bakış attı.

"İzin vermediği için mi bu kadar mutlusunuz küçük hanım?" Oflayarak güldüm.

SAVRULAN KÜLLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin