39.Bölüm "ZAAF"

895 53 15
                                    

Selam!

Bizler geldik,sizleri de özledik,bir süredir yoktuk. Ama geri döndük. Bölümde buluşalım.

Oy verip bol bol yorumlar yapalım olur muu??

<3

İyi okumalarrr.

*

**

"Zafer?" Derken şaşkınca konuştum,bu herif beni taciz etmeye çalışmış Zafir'in yokluğunda bebek mağazasında üzerime gelmişti. Zafir ile kavga ettiklerini hatta görevinden aldıklarını çünkü hain olduğunu biliyordum. Ne yüzle buradaydı?!

"İsmimi unutmamışsın güzellik." Şehitlerimizin olmasını bilmesine rağmen kahkaha attı ki Allah'tan evin arkasındaydık. Zafir kolunu belimden çeker çekmez kavrayamadığım bir hızla Zafer'e doğru atıldı. Durdurmadım,istediğini yapması için kafamı başka tarafa çevirdim, gözlerimdeki yaşı silmeye çalışırken hâlâ arkada duyulan feryat sesleri Zafir'in ettiği küfürleri ve Zafer'in acıyla çıkan inlemelerini bastırıyordu.

"Senin bur'da ne işin var lan?! Sen nası' çıktın o delikten? Kim çıkardı lan seni orospunun eniği?!"

Gözlerim kısa bir an onlara kaldığında Zafer'in her yerinden kan fışkırıyordu ama hâlâ gülüyordu ve yattığı yerden tepesine zebani gibi çöken Zafir'e bakıyordu.

Başını yana çevirip ağzına dolan kanı tükürdü.

"Ayıp oluyor ama enik falan..." Zafir, cümlesini bitirmeden onu susturdu.

"Doğru,masum bir hayvanın ne günahı var değil mi,amına koyduğum."

"Sevgilinin yanında hiç yakışıyor mu ağzına,hem bak ben sana güzel haberlerle gelmiştim. Şehidiniz varmış ay çok üzüldüm." Kahkaha atması sinirimi bozarken sert adımlarla yanına yürüyüp belki de hayatım boyunca yapmayacağımı düşündüğüm bir şeyi yaptım,tam Zafir yüzüne yumruğu geçirecekken ondan hızlı davrandım ve tekmemi Zafer'in yüzüne geçirdim. İki defa üst üste yüzüne vurduktan sonra Zafir hafifçe geri çekildi ve hıncımı almam için izin verdi yine de tek diziyle Zafer'in karnına baskı uyguluyor hareket etmesini,diyaframına yaptığı baskıyla önlüyordu. Bir çakmak sesi duysam da dikkatimi şerefsizin çirkin sıfatından ayırmadım.

Eğilip Zafer'i yakalarından tuttuğum gibi kendime doğru çektim,öfkeli sesimin çevreye duyulmasını umursamadan konuştum.

"Senin o gülen ağzını ikiye ayırır o leş dudaklarını şeref yoksunu yandaşlarına yem ederim. Dişlerinin yemek boruna dizilmesini istemiyorsan sesini kes yoksa arka taraftaki kalabalığı üzerine çekersem bu dünyadan bir leş kalkmış olur." Gözlerinde korku yoktu hâlâ mal mal sırıtıyordu. Öfkeli soluklarım bilincimi geri kazanmamla birlikte sigara kokusunu ciğerlerime taşıdı.

Zafir,doğrulmadan zarif parmaklarıyla tuttuğu ucu kızgın sigarayı Zafer'in alnının tam ortasında söndürdü. Zafer'in çığlığı tüm kalabalığı bir anda susturdu. İnsanların görüş açısında olmadığımız için onları ben de göremiyorum.

Zafir boş gözlerle baktığı sigarayı alnından geri çekti ve iyice sönmüş mü diye dikkatle incelerken sigarayı,baş ve işaret parmağının arasına sıkıştırarak döndürdü.

"Ölünüzü,dirinizi..." diye başladığı sözü Zafer'in gözlerine bakarken tamamladı. "Her gün birinizi,bir gün hepinizi..." Yüzüne doğru yavaşça eğildi. "Parçalara ayıracağız." Zafer öfkeli bakışlarıyla ona bakarken iki eliyle de alnını tutuyor ve yerde kıvranmaya çalışıyordu, tabii ki Zafir kıvranmasına bile izin vermiyordu.

SAVRULAN KÜLLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin