6. Bölüm

176 19 0
                                    

3 ay...

Koskoca 3 ay tedavi görecektim. Uyandıktan sonra doktor açıklama yapmış ve biraz daha dinlenmemi söylemişti.

Şimdilik odaya kimseyi sokmuyordu. Sırtımdaki yaralardan dolayı uyumak çok zordu.

Bileklerime baktım. Sargıdaydı. Biraz daha bekleyememiştim. Neden bekleyememiştim?

Uyumak lanetti, rüyalarımda onu görmek lanetti. Ben lanettim.

Ben yatakta uyuklarken kahverengi saçları ve gri gözleriyle bir hemşire girmişti içeri.

27 yaşlarında duruyordu. Yüzündeki tebessümle serumumu değiştirdi ve "Kendini nasıl hissediyorsun Oğuzcum?" dedi. Bir abla şefkatiyle yaklaşmıştı ama gri gözlerinin içindeki yaşadıklarıma hitap eden hüznü görüyordum.

"İyiyim." dedim çatallaşmış sesimle. "Seni görmek için can atan kişiler var. Eğer sende iyiysen onlarla görüşmek ister misin?"

Atlas...

Yüzüne nasıl bakacaktım. İntihar etmiştim. Onu düşünmeden intihar etmiştim.

Ama biliyordum, beni özlemişti ve görmek istiyordu. "Ola..." diyerek boğazımı temizledim ve "Olabilir." diyerek sözümü tamamladım.

Yüzündeki gülümsemeyle bana baktı ve "Ben Melek. Seninle ilgilenecek olan hemşireyim. Bir şeye ihtiyacın olduğunda şu düğmeye bastığın an ben geleceğim. Tamam mı?" diye sorduğunda başımı salladım.

"Teşekkür ederim." diye mırıldandığımda gülümsedi ve "Atlas birazdan burda olur." diyerek çıktı.

Yaklaşık 5 dakika sonra kapı hızlıca açıldığında Atlas göründü. Gözleri beni gördüğü an hem hüzünlenip hem parlarken hemen yanıma geldi ve bana sıkıca sarıldı.

Kollarımı sıkıca ona dolarken sarılması sıkılaştı.

Geri çekilip yüzümü incelerken "burdasın, yaşıyorsun.." dedi.

Hâlâ inanmadığının farkındaydım. "Yaşıyorum kardeşim, burdayım." dedim onun gibi.

Yaşıyordum, kurtulmuştum...

OğuzHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin