Özel bölüm

54 2 0
                                    

"Lavinya!"

Kızıl kafama seslendiğimde gülümseyerek arkasını döndü. Bende ona kocaman gülümsediğimde yanıma geldi. Kollarımı beline sarıp sıkıca sarıldım.

"Bugün çıkacağız buradan. Korkma, tamam mı?"

Başını salladı. Hastanenin bahçesindeydik. Her şeyin başladığı hastane. Akıl hastanesi. Neredeyse iyileşmiştik. İkimizde. Artık Halisünasyonlar, hayali şeyler yoktu. Lavinya da sinirini kontrol edebiliyordu. Ve, Rasim amca ve Ali amca arkadaş olmuştu. Onlar da şuan hastane müdürüyle konuşuyordu, durumunuz için.

Atlas ve Lavinya da iyi anlaşıyordu. Yavaşça kendimi çektim ve gülümsedim.

Gözümü güzel yüzünde gezdirdim. Kızıl saçları omuzlarından dökülmüş, kehribar gözleri duygu dolu bakıyordu. Ve çilleri... Çilleri o kadar güzeldi ki. Burun çevresini saran, güneşte parlayan çilleri bana hayat veriyordu.

Yüzünü avuçlarım içine alıp alnından öptüm.

Yine hastanenin bahçesindeki banka geçip oturduğumuzda "Oğuz... Emin misin benden, bizden. Ben bile hayal edemezdim senin gibi birinin benim gibi bir sinir hastasını sevebileceğini. Belki sonradan, pişman olurs-"

Uzanıp yanağından sertçe öptüğümde "Susman gerekiyor şuan." dedim.

"Asıl ben tahmin edemezdim, senin gibi mükemmel birinin beni sevebileceğini. Sinir hastası falan değilsin sen, ben seni hiç öyle görmedim ki. Sen Lavinya'yım dedin. Tamam dedim. Çünkü o an ne senin hastalığın önemliydi, ne de benim şizofrenim. Sen ve ben. İkimiz de kötü şeyler yaşadık. Ama kötü şeylerdi bizi birleştiren olan. Önemli olan bu değil mi?"

Gülümsedi.

"Evet, sanırım öyle. Anladım, teşekkür ederim Oğuz. Beni anladığın için."

Dudaklarım yukarı doğru kıvrıldı. "Teşekkür ederim Lavinya. Varlığın için." dedim.

Derin bir iç çekti ve başını omzuma yasladı.

"Ergen vıcık vıcık çiftlere döndük ya." dedim gülerek. Kıkırdadı.

"Biz ergenliğimizi doğru düzgün yaşayamıyoruz zaten. Bırak keyfini çıkaralım" dediğinde başını salladım. "Keyfini çıkaralım."

O an Atlas'ın gelmesiyle ayağa kalktık. Atlasla tokalaştığımızda Lavinya ile de el sıkıştı.

"Oo çifte kumrular. Birbirinizi görünce hiç aklınıza gelmiyorum yazıklar olsun." demesiyle güldük.

"Ulan Atlas daha yeni kavuşmuşuz bir salsan mı bizi acaba." dediğimde gülme sırası ondaydı.

"Lavinya gerçekten şanslısın. Aha bunun tüm vukuatlarıyla ben uğraştım, keyfini sen sürüyorsun. Atlas kim ki zate-"

"Atlas. Sen iyi misin? Özel günün falan mı-" kafama vurmasıyla ellerimi teslim olur gibi havaya kaldırıp "Sustum." dedim.

Lavinya bu halimize gülüp başını iki yana salladı.

"Çocuklar." diyerek buraya gelen Ali amcayı gördüğümüzde yanında Rasim amca da vardı.

"Çıkış işlemlerinizi hallettik." dedi Rasim amca.

Kocaman gülümseyip Rasim amcanın üzerine atlayıp sarıldım. "Rasim kral, sen harbi mükemmel birisin." dediğimde o da kahkaha atarak bana sarıldı.

OğuzHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin