15. Bölüm

82 14 0
                                    

Yutkundum.

Şuan hissettiğim o utanç duygusu bedenimi talan edip çürütürken bedenimdeki çürümeyi hissedebiliyordum.

Vücuduma baktım. Hayır, çürüme yoktu. Peki ben neden öyle hissediyordum?

Herkesin bakışlarını üstümde hissediyordum. Kolluğumu kaptığım gibi koşarak sınıftan çıktığımda lavaboya daldım. Birkaç kişi vardı ama hemen çıktılar.

Yüzümün çürüdüğünü hissediyordum. O utanç duygusu beni öldürüyordu. İntiharım başarılı olsaydı da çürüyecekti bedenim. İntiharımı herkes öğrenincede aynısı oluyordu, utançtan çürüyordum.

Aynadakine baktım. Suratım çürüyordu. Mosmor oluyordu. Gözlerimi kapattım, açtım. Çürüme gitti.

Hayal, halisünasyon görüyordum.

Çürüme yoktu, çürüme yoktu, çürüme yoktu...

Yansımaya baktım. Göz pınarlarındanın yaşlarla dolduğunu ve nehirken akarsu olup intihar ettiklerine şahit oldum.

Elimi yanağıma attım. Yaşlar bende de vardı. Halisünasyon değildi. Ağlıyordum.

Bileklerimdeki büyük küçük çiziklere baktım. Bu izler beni öldürüyordu.

Derin nefeslerim boğazımda düğümlenirken kolluğumu koluma geçirip sertçe sildim yaşları.

İzler yoktu, izler yoktu, izler yoktu...

Kapı kolunu kavrayarak kapıyı açtığımda kulağıma boğuk gelen konuşmaları duyuyordum. Kapıyı açar açmaz karşıma Atlas çıktığında endişeli gözleri beni buldu. "Oğuz! Çok özür dilerim, o kız adına gerçekten çok özür dile-"

"Yalnız kalmak istiyorum."

3 kelime. Yalnızla 3 kelime söyleyip ayrıldım ordan.

O an aklıma geldi. Burada çatı veya teras var mıydı? Şuan kendimi ancak orda iyi hissedebilirdim.

Yangın merdivenlerine koştuğumda hızlıca çıktım yukarı. Evet, düz bir çatıydı. Çatının en ucuna geçip oturduğumda bağdaş kurdum. Kimse beni göremedi burada.

Yanımda bir hareketlilikle yanıma döndüm. Bu arabada gördüğüm kızdı. Ben otururken o ayaktaydı. Hızlıca ayağa kalktığımda kumral saçlarının bir tutamını kulağının arkasına sıkıştırarak o güzel gamzesini bahşetti bana.

Masallardaki gibiydi. Peki ya bu kız kimdi?

"Sen... Sende kimsin?" dediğimde yüzündeki gülümsemeyi soldurmadan bana bakmaya devam etti.

Ardından tek bir kelime etmeden arkasını dönüp gitti.

"Hey!" dememe rağmen arkasını dönmedi. Dalgalı saçları rüzgarda uçuşurken gitti.

Bana bileklerimi, acımı bile unutturan bu kız kimdi?

OğuzHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin