20. Bölüm

60 8 0
                                    

Sabahın erken saatlerinde uyandığımda Atlas'ın yanına gittim hemen.

Uyanmıştı ve okul için üstünü giyinmişti. "Sende mi geleceksin?" şaşkınlıkla sorduğum soruya başını sallayarak cevap verdi.

"Evet, kendimi iyi hissediyorum." dediğinde başımu salladım. Ne dersem diyim gelirdi, o yüzden itiraz etmedim.

Bende hazırlandığımda bir şeyler atıştırdık ve çıktık. Yaprakların çatırtısı eşliğinde yürürken aklıma düşen şeyle Atlas'a baktım.

Ona Peri kızımı söylemeli miydim? O benim kardeşimdi, Peri kızım her ne kadar ondan bahsetmememi istesede Atlas'a söylemeliydim.

"Atlas." dediğimde bana döndü.

"Efendim?"

"Bir şey söylemek istiyorum."

"Tabii."

Derin bir nefes alarak girdim söze. "Atlas bir kız var, çok güzel. Böyle kumral saçları yeşil gözleri ve harika gamzeleri var. Adı Peri. Yani ben ona öyle diyorum çünkü adını söylemedi. Her canım sıkkın olduğunda geliyor, kalbim yerinden çıkacak gibi oluyor. He bir de... Konuşamıyor. Yani işaret diliyle konuşuyor. "

Yüzündeki şaşkınlık beklediğim gibiydi. "Benim neden şuan haberim oluyor!"

Bağırmasıyla bir şey diyemedim. Haklıydı ama ilk konuştuğum zamanlar söyleyemezdim.

"Ondan kimseye bahsetmemi söyledi!" Başını salladı ama şaşkın bir sallamaydı.

"Bir dakika! Kalbin yerinden çıkacak gibi mi oluyor? Oğuz sen..."

Utançla başımı öne eğerek "Bilmiyorum." dedim.

Sırıtmaya başladığında ters ters baktım. "Atlas!" dediğimde sırıtmayı kesti fakat alttan alttan gülüyordu.

"Ha birde Peri kızımın gamzeleri var çok güzel. Söylemiş miydim?"

Atlas sırıttı tekrardan. "Söyledin de Peri kızım?"

Kahretsin! Peri kızım mı demiştim. "Atlas ben şey yani of-" 

"Ben anlayacağımı anladım Oğuzcum sen merak etme."

Ofladığımda okula geldiğimizi fark ettim. Her zamanki gibi erken gelmiştik. Kafeteryaya indiğimizde birer kahve aldık ve bir masaya oturduk.

Kahvelerimizi içerken yan masaya kaydı gözüm. Elindeki kitabı okuyan Peri kızım. Peri kızımın güzelliğine dalıyordum ki aklıma Atlas geldi. Ona Peri kızımı göstermeliydim.

Peri kızım beni fark etmemişti. Atlas'ı dürttüğümde bana baktı. Kaşlarımla Peri kızımın olduğu masayı gösterdim ve "Atlas bak, Peri kızım." dedim.

Atlas heyecanla gösterdiğim masaya baktığında önce kaşları çatıldı. Emin olmak için daha dikkatli bakıyor gibiydi.

En son gözlerini Peri kızımın masasından endişeyle gözlerini ayırdı ve bana baktı.

"Oğuz, orada kimse yok ki."

OğuzHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin