26. Bölüm. BENİMSİN.

3.3K 81 12
                                    

Merhaba güzel okurlarım nasılsınız. Ramazanınız hayırlı olsun.

Beklediğiniz bölümü arayı açmadan size getirdim ve bu bölümün yangın yeri olduğunu söylemeden geçemeyeceğim oy ve yorumları fazlaca hak ediyorkeyifli okumalar.

Bölüme oy ve yorumlar yapmadan geçmeyin lütfen bekliyorum sizden.😎

Ee hadi yorumlara o zaman.😍

BENİMSİN

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

BENİMSİN.

Gülden Karaböcek - Mahşer gününde.
(Bölümün son sahnesinde açabilirsiniz daha güzel:)

Göğsüme bir taş oturmuş bir çok hayalimi uğrunda telef etmişler. Nasıl adalet bu dünya nasıl bir hırçınlık? Canlar bu kadar yanarken nasıl olurda hala varsın.


Niye bu kadar gaddsrsın ki. Hayatım bir o kadar zorken. Zorlanıyorum bazen insan zorlanır mi hiç nefes alırken? Evet zorlanıyor muş. Nefesimi tıkayıp kaldı.

Bana söylediği sözler kalbime mıh gibi çakılıp kaldı. Bana bir umut kapası bırakıyordu o kadar acıdan sözden sonra tam ben umutlarım tükendi diyorum gelip elimden tekrar tutuyor ardını dönüp gitti mi beni bu boşlukta tekrar zarer ediyor. Gözlerimin yanmasına mani olmazken elimle gözlerimi sileceğimde elimi tutan Dilan'a baktım.

"Makyajın bozulacak yapma." Haklıydı başımı sallayıp tekrar tekrar kendime baktım. Sabahı gece geceyi sabah etmiştim ondan sonra. " Çok güzel oldun be kızım benim bile dibim düştü eniştemin düşünemiyorum." Dilan'ın iltifatına mı sevineyim yoksa enişte demesine mi kızayım derken kararsızca gülümsedim.

" Neyse ben çıkıyorum misafirlerin hepsi geldi aşağıya ineceğiz birardan." Demesiyle usulca başımı salladım Dilan odamdan çıkıp giderken oturduğum puftan kalktım ve boy aynasının karşısına geçtim.

O gün gelip çatmıştı kına gecesi sarmıştı beni. O gün seçtiğim o kına elbisemi tüm özenle giyinmiş ve tamamen hazırdım. İçimi saran ne bir mutluluk nede bir huzur vardı. Çünkü huzurum yanımda yoktu o günden sonra ne aramış ne sormuştuk birbrimizi aramıza asırlarca bir uçurum girmişti çok düşünüp çok uykusuz kalmıştım. Göğsümün sıkıştığını hissettiğimde derince nefes soludum. Kapımın açılması ile annemle yüzyüze geldim. Bu ikinci gelişiydi yanıma. " Melek kızım hadi içeriye gireceğiz." Diyerek hala bitmeyen dolu gözleri ile yanağıma bir öpücük kondurdu.

" Yapma anne mutluyum bak sevinmen gerekli." Annem yaşlarını silip başını salladı.

" Tek isteğim evlatlarımın mutluluğu sizin mutlu gördüm ya ölsemde olur kızım." Demesiyle ağzım açık kaldı.

" Sakın anne. Allah korusun o nasıl söz." Hiddetle çıkışmama annem gülerek karışılık verdi benim ise içime bir diken battı annemi kaybetmek düşüncesi bile beni mahfediyordu. " Tamam kızım demedim bir şey hadi gidelim." Annemin yönledirmesi ile konağın bahçesine kurulan o şahşalı alana girdiğimde kulağıma ilişen müzikle şaşkınlıkla kaldım. Herkes ayakta oyun havası oynuyor kahkalarla. Şaşkınlıkla kala kalırken annem gülerek bana döndü.

GÜNAHIN KEFARETİ + 18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin