15. Bölüm. Kırık parçalar.

2.9K 91 6
                                    

Selamlar. Biz geldik, arayı birazcık açmış olabiliriz üzgünüm fakat bölüm bunu fazlası ile telafi edecek. Bölümü zamandan ve gününden önce atmamın sebebi ise günü biraz geciktirmem. Bir diğer etkende bölüme az oy ve yorum gelmesi. Üzülüyorum bu yüzden çünkü biliyorum ki bölümler daha fazlasını hak ediyor fazla emek harcıyorum. Bolümleri keyifle ve motive ile yazıyorum. Şimdiden güzel yorumlar yapanlar ve oy verenlere teşekkür ederim. Bölüme geçmeden satır arası yorum ve oy bekliyorum keyifli okumalar.

Her şey bitiyordu bende bitiyordum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Her şey bitiyordu bende bitiyordum. Hayata karşı savaşmaktan yorulan ruhum pes etmek için uğraşıyordu ama bedenimi zihnimi kuşatan fısıltı zincirlendiği yerden kopamıyordu.


Sol yanımı susturdukça içimdeki beni kaybediyordum.

Ne varsa içimde hepsi birer birer tükeniyordu. Öyle bir ateş vardıki içimde dilime çöken vaveylâlar bile kifayesizdi. Virane ruhum kimsesiz kimliğiyle kalmıştı geriye.

Dalgaların vurduğu bu deniz kıyısı acıtmadı ona sığınan kum tanelerini.

Benim sevdam beni acıttı oysa. Meğer benim sevdam yetmiyormuş kavuşmaya. Yetseydi onun için atan kalbimdeki çiçekler can bulmaz mıydı?

Sevda zannettiğim bu aşk, kalbimde bu denli vefasız kalacağını nereden bilecektim.

Çok bekledim bilmeden hissetmeden varlığını. Ansızın girdi küçük dünyama. Umudum gecenin kuytusunda kayboldu gitti. Yarınımı ben bile ne diye sorgularken buluyordum. Acaba ne olacak? Acaba yine ne duyacağım, ne görecegim diye korkuyla kalkıyordum. Kalbim hep korkuyla çarpıyor. Umursamak istemesemde merhamet ve vicdan var oldukça asla umursamaz bir insan olamayacaktım.

Eğer öyle olsaydı kendimi heba etmezdim. Bitiktim. Yorgun bedenim kapının önünde dururken kapıyı çaldım. Bir kaç saniye beklerken kapıyı çalışanın açmasını beklerken annemi gördüm. Yüzümdeki perişan ifademi hafifletmek için tebessüm ettim ancak kuruyan dudaklarım acıdı.

"Neva, nereden geliyorsun kızım bu saate?" Gözleri yüzümde gezinirken hayretle açıldı. "Yürüyüşe çıkmıştım anne." Der demez yanından kıvrakça geçerek salona girdim ama annemin yüksek sesi durmamı sağladı.

"Allahım ellerine ne oldu senin?" Koşarak ellerime sarıldı annem. Ne yapacağımı bilemez halde yüzüne baktım. "Gözlerinde kıpkırmızı." Gözlerimi kaçırırken ellerimi avuçlarından çektim. "Sorun yok anne. Dün kırdığım bardağın parçalarını toplarken camlar kesti elimi, gözlerime gelirsekte çalışmaktan uyuyamadım." Sesimde gizlemeye çalıştığım aynı zamanda annemi ikna etmek için eğilerek yüzüne bir öpücük kondurdum.

GÜNAHIN KEFARETİ + 18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin