Selamlar herkese. Nasılsınız? Bölümü iki gün geç attığım için özür dilerim arkadaşlar hastalığımdan dolayı oldu. Ama bunu telafi olarak normalinde fazla kelime olarak bölüm sizlerle. Harika ve doyurucu bölüm sizi bekliyor. Satır arası yorum yapmanız ve oy vermeniz temennisiyle keyifli okumalar.
Yorum yapan yapmayan herkese teşekkür ederim şimdiden:)
Ben ölürsem küllerimi onun gamzelerine gömsünler olric. --Siz öldüğünüzde o hala gülüyorsa küller okyanusa yakışır efendimiz. (OĞUZ ATAY.)
İçimdeki savaşı nasıl ifade ederim derken zihnime düşen kelimeler ifade etti beni.''Ben ölürsem küllerimi onun gamzelerine gömsünler olric. --Siz öldüğünüzde o hala gülüyorsa küller okyanusa yakışır efendimiz.''(OĞUZ ATAY.)
Ben yaşıyor muydun ki sözlerinden sonra? Anlamsız olduğum o an bu andı. Nefesim yetmiyordu. Ciğerlerim nefes için bağırırken almadım, alamadım ki. Zangır zangır titreyen parmaklarım masamda duran çerçeveyi aldım. Aynı karede aynı gülümsemeyi vermiştik fakat benimki çok başkaydı. Kendi yansımam düştü çerçeveye gözlerim ağlıyordu. Tükeniyordum tüketiyordu bu aşk beni. Kafamda çakan şimşeklerle çerçeveyi masaya koyarak dosyaların bulunduğu masanın altından beyaz kare bir kutu çıkardım.
Benim bu şirkette yerim yoktu.
Elime geçen her bir eşyamı kutuya fırlattım. Ben dün her şeye rağmen ona olan aşkım için sevgim için kırıcı sözlerinin her birini kenara savurdum affettim. Hep affedecek bir dal buldum kendime yaptım affettim onu. Ama bu yaptığı son sözleri öyle çok acıttı ki ne diyerek affedecektim. Nasıl bir sebebe sığınacaktım. Kalbime sığdıramadığım şu sevgim onun dudaklarında kıskançlıktan ibaret miydi?
Böyle bir şeyi nasıl düşünürdü?
Her yolu deniyordu beni yakmak parçalamak için. Herkese iyi olan adam bana düşmandı. Ardımdan sert biçimde açılan kapıya aldırmadan eşyalarımı doldurdum kutuya. Adım seslerini işittim odada kalbimin feryadı gibi.
Acıttı beni, canımı.
''Neva saçmalıyorusun ne demek gideceğim!'' Bağırışını sesini duymadım kapattım kulaklarımı. Masaya yüzünü çevirdiğim çerçeveyi kutuya koydum hızla. ''Sana diyorum Neva! Çıkar aklından gitmeyi!'' Kolumdan hızla çevrilmememle ateş saçan gözlerimi ona diktim. İçimdeki öfke o kadar büyüktü ki patlamak üzereydim.
''Bırak kolumu?'' Beklemediğim sakinlikteki cümlem onda ifade etmedi. Kolumu hızla çekiştirdim. ''Beni dinleyeceksin.'' Demesiyle kafamdaki ağrıya mani olamadım. Şiddetle iki elimle ittim bedenini.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜNAHIN KEFARETİ + 18
Novela Juvenilİçimdeki yaramaz arzu onu ve beni günaha davet ediyordu. Tutku bedenime kor bir ateş gibi hançerlenmişti. "Öyle söyleme.'' Dedim bir anda. Acıyordu canım görmüyor muydu. Beni görmezden gelerek hayatımı mahvediyordu, başka kadına değen gözleri beni h...