Hello.
Ben geldim biz geldik. Nasılsınız? Özlediniz mi bizi?
Ben çok özledim sizi. Her ne kadar duygusal konuşma yapmak istemesemde malesef cümleler dökülüyor. Gördüm ki kocaman bir aile olmuşuz. Gözlerim doldu bir an yazarken bu kitaba başlarken bir çok hayalde başladı benimle. Bu kitabın anlamı önemi büyük. Gördüğüm okunma sayısı yorumlar gözlerimi doldurdu güzellerim 'Yirmi bir, bin.' Benim için çok güzel o kadar ki görünce çok mutlu oldum. Bu yolda benimle yürüyen eşlik eden okuyan yorum yapan yapmayan herkese teşekkür ederim. Şimdi bu ne duygusallık dediğinizi duyar gibiyim o yüzden bölümle aranızdan çekiliyorum.
Haa tabi birde şu var bu okunma sayısının oranına şerefen oylar ve yorumlar dolduralım bu bölüme bekliyorum. Her sey emek arkadaşlar emek söz konusu olduğunda herşey duruyor o halde sizden bol oy ve yorum bekliyorum keyifli okumalar.
Bu hayat senin hayatınsa eğer ipler senin elinde sen belirlersin hayatını ya sözünle yada özünle.
Uzun uzadıya daldığım sinsi boşluktan çekildim usulca. Kalbime çöken bu hissiyat yabancıydı ilk defa. Söylerken konuşurken ne hissettiğini duygularını anlamıyorum. Gözlerindeki yorgun ifade neyin yorgunluğuydu bilemiyorum."Neden?" Derken buldum kendimi rahatsızca. Son an ne olmuştu da vaz geçmişti nişanlanmaktan oysa akşama kadar hazırlıklar için ikiside heycanla koşuşturuyordu. Bana cevap vermezken suskunluğu can sıkıyordu. Hâlâ oturur olduğum yataktan kalkarak karşısındaki berjere oturdum. Belkide dedim bir an belkide Nastasya vaz geçmeseydi Karan hiç gelmeyecekti yanıma bu düşünce yük bindirdi omuzlarıma.
"Bana bir cevap ver lütfen."
Kısık sesim gözlerini açmasına neden olurken yanı başına geldiğimi yeni gördü. Kısılan gözleri ardından yüzüme baktı. " Verecek bir cevap yok." Sesinde saklı olan neydi? Karanlık gözleri daha fazla soru sorma bana diye bakıyordu. Derin bir iç çekerek bacaklarımı kendime çektim. " Kafam o kadar karışık ki sen bana hiç bir cevap vermiyorsun ve ben öylece boşlukta kalıyorum zor bir geceydi biliyorum ama bunu bana yapma." Görüyordu halimi o konuşmadıkça uğursuz her belirtiler geliyordu aklıma.
"Kafanda kurup durma yok bir şey dedim Neva." Oturduğu berjerden hızlı hareketle kalkarak üsten baktı bana.
" Duş alıp uyuyacağım senin içinde yemek istedim gelir birazdan yemeğini ye." Dedi ve ardını döndü beyaz kapının ardına geçti. Omuzlarında bir çöküntü vardı. İkimizde sarmaşık bir üçgenin içine girmiştik nereye dönsek hep bir acı hep bir yara hep bir keder.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜNAHIN KEFARETİ + 18
Teen Fictionİçimdeki yaramaz arzu onu ve beni günaha davet ediyordu. Tutku bedenime kor bir ateş gibi hançerlenmişti. "Öyle söyleme.'' Dedim bir anda. Acıyordu canım görmüyor muydu. Beni görmezden gelerek hayatımı mahvediyordu, başka kadına değen gözleri beni h...