Merhabalar herkese, nasılsınız? Ben size bölüm attığım için çok iyiyim o zaman beklemeden oy ve yorum yaparak keyifli okumalar dilerim:)
Yanlız göğe bakan yanlız gözler, suskun diller.
Fakat can yakıcı olan neydi biliyor musun?
Gökyüzüydü. Herkes bakıyor görüyor ancak kimse ulaşamıyordu o kadar ki kilometrelerce yol gelen var sana ulaşmak için fakat hepsi geri elinde olanlarla dönüyordu. Bende öyleyim bakmakla yetiniyordum.
Diyorum ki,
Bakmak yeter, dokunmasamda olur. Öyle değilmiş yetmiyormuş uzaktan izlemek. Gözleri beni görmeyen adama aşık olmak başkasıyla birlikte olan bunu bildiğim halde her gördüğümde vaz geçmeyişim. Soluğum beni boğuyordu ne kadar dinlenmiş olsamda gece boyu bu yolculuklar beni yoruyordu. Bir an önce eve varmayı dilesemde bir yanımda reddediyordu çünkü hayat onu o kadının kollarına atıyordu.
İstanbula dönmüştük ve şuan evin yolana girmiş bulunmaktayız ha şuda var tabi sabah öyle heyecanla uyanmıştım ki, ama gel görki Eftal'i yanımda bulamadım. Kendisi erkenden uçak biletlerini almış ve bir saat sonra geri geldiğinde sadece uçak saatimizi söyledi ve ondan sonra hiç konuşmadık konuşmaya da çabalamadım. Usulca evin bahçesinde her zamanki yerine arabayı park ettiğinde yönümü ona dönmeden kemerimi çözdüm.
Kırgındım biraz sanırım.
''Neva?'' İsmimi öyle güzel söylüyordu ki içim gidiyordu. '' İyi misin sen? Yola çıktığımızdan beri konuşmadın hiç?'' Beni düşünüyordu ama sabah o biletleri almaya giderken bir kere bile fikrimi sormamıştı belki ben kalıp gezmek isterdim. Ona cevap vermek yerine sorun yok dercesine başımı iki yana salladım. Konuşmasına müsade etmeden arabadan inerek arkamdan kapıyı kapattım. Onun tatafındanda kapı sesi geldiğinde ben önde o arkamda kapıya geldik kapıyı çalmak için uzattığım elim açılan kapıyla havada kaldı. Beyaz kapı aralandı ve Nastasya sevinçle Eftal'in boynuna atladı gerçekten atladı.
''Hoşgeldin. Seni çok özledim.'' Boynunu saran kollarını koparmak istedim ama Eftal'in onun beline dolanan kollarıyla havadaki elim yumruk olarak geri indi. ''Bende özledim.''Dedi Eftal kulaklarım duymamak için can çekişti sanki. Gözlerim Eftal'in onun saçlarına öpücük kondurmasana takıldı.
''Hoşgeldiniz çocuklar.''Selda teyzenin sesiyle yaşaran gözlerimi kırpıştırdım. Selda teyze bana sarıldığında ufak bir gülümsemeyle ''Hoşbulduk.'' Dedim. Benden ayrılarak Eftal'e doğru uzandı ki o sırada Nastasya ile gözgöze geldim. Ondan zerre haz etmiyordum hiç ses etmeden merdivenlere yürüdüm.
Nihayet odama girdiğimde ilk işim sıcak temiz bir duş almak oldu. Kendimi çok rahatlamış hissediyordum. Duş jelimin aramosu saçlarımı sarması o kadar hoştu ki defalarca ciğerlerime çektim. Bedenim ne kadar yorgun olsada halletmem gerek küçük bir işim vardı. Kapaklı dolabımdan dar paça jean yüksek bel kotumu geçirdim bacalarıma. Askılarda asılı olan beyaz ince askı beyaz krobumu alarak hemence giyindim, ardından hemence küçük dokunuşlu bir makyaj yaparak siyak omzumun aşağısında biten saçlarımı ortadan ayırarak düzleştirdim. Son olarak bej rengi topuklu ince bağlamalı sitilottalarımı giydim. Kendimi ruhen bitik hissetsemde en azından dışım iyi görünmeliydi. Odadan topuk tıkırtılarım eşliğinde çıktım. Usul usul merdivenlerden inerken telefonumdaki bildirimlere bakıyordum. Son basamağa geldiğimde çarptığım bedenle sendeledim dengem bozulurken kolumdan tutan el sayesinde dengemi korudum. Gözlerim çarptığım bedene kaydığında ışıl ışıl gözlerle yüzüme bakan Kerem'e baktım şaşkınlıkla.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜNAHIN KEFARETİ + 18
Novela Juvenilİçimdeki yaramaz arzu onu ve beni günaha davet ediyordu. Tutku bedenime kor bir ateş gibi hançerlenmişti. "Öyle söyleme.'' Dedim bir anda. Acıyordu canım görmüyor muydu. Beni görmezden gelerek hayatımı mahvediyordu, başka kadına değen gözleri beni h...