20. Bölüm. Yürek ihtilalim.

2.4K 62 8
                                    

Merhaba.

Nasılsınız?

Nasıl gidiyor hayat,yaşam? Bende yoğun, stresli hatta yorucu. Bölümleri yayımlarken ve yazarken zorlanıyorum fakat vakit bulduğum her fırsatta buraya geliyorum ve şuanda buradayım aşklarım. Eftal ve Neva sizinle umarım keyifle okursunuz.

Satır aralarına yorum bekliyorum unutmayın.

Satır aralarına yorum bekliyorum unutmayın

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Boş.

Öyle bomboş ki dökülmüyor sözler dilimden fakat zihnim hiç susmadan konuşuyor. Duymak istemediğim  yaşamak  istemediğim anlarda boğuluyorum artık, yaptığım hataların dönüşü yoktu. Etrafımda dönüp duran bir çok varlık, canlı veya cansız beni soyutluyordu kendimden. Ötekileşmek istiyorum. Ben olduğum yerde nefes alıp veriyorum sadece yaşam belirtisiydi bu. Akıp giden yaşama geç kalıyorum ama aynı zamanda korkuyorum. Bu korku neye benzetilir bilmiyorum bildiğim tek şey sadece kalbimde sızı ve ritim hızlılığı.

Bir şey olacak.

Evet, hissediyorum bir şeyin olacağını ancak iyi veya kötü olduğunu anlayamıyorum. Kim bilir neler vardı daha önümde. Derin bir nefes almak istedim ciğerlerimin bayram edeceği bir nefes almak, ama alsamda aldığım nefes kâr etmiyordu bana.  kaç dakikadır burada oturuyorum saymayı bıraktım. Bacaklarım uyuşmuştu ellerimi sardığım bacaklarımdan kopararak zemine bastırdım. Bedenimin ağırlığı ellerime binerken ayağa kalktım.

Odama geri döndüğümde gitmiş olduğu gözüme bir kez daha çarptı. Yanlış yapıyordum bile isteye yanlış yapıyordum. Neyin çabasını veriyorum hala ben? Bitmişti işte her şey, kabullen Neva, kabullen. İki gün sonra gideceksin zaten bırak ne olursa olsun.

"Susmayı öğren."

Gözlerime vuran aynadaki yansımam bana tam tersini söylüyordu.

"Öğreneceğim." Aynadaki görüntüm iç karartıcıydı. Bunalıyordum artık bu evde. Çıkmam gerekiyordu. Elime geçen kıyafetleri uyumunu önemsemeden giyindim. Daha yeni iyileşmiş olsamda dışarıya çıkıp saatlerce yürümek istiyorum bacaklarımda derman kalmayana kadar. Üzerimi hızlı bir şekilde giyinip aşağıya indim. Kimseyi bulamadım. Adımlarım bahçeye giderken verandada oturan Kerem ve dakikalar önce kalbime basıp geçen adam vardı. Umursama yok say. Kalbime inat aklımı dinledim. Bir kez dedim bir kez kalbime dinlemeyeceğim dedim. Adımlarım güçlükle yanlarına gittiğinde Kerem varlığımı hissetmiş gibi bana döndü.

Umursamaz ol.

"Ooo prensesim." Ettiği güzel sözcükle  canlılıkla gülümsedim. "Yakışıklı prensim." Kocaman gülümsemesi ile kollarını belime doladı.

GÜNAHIN KEFARETİ + 18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin