Merhabalar. Özlediniz değil mi Neva Karan'ı?
Aslında yoğun geçiyor su aralar bölümleri yazıp atıyorum ancak düzenlemesi benim vaktimi alıyor sadece. Neysem uzatmayayım yorumlarda görüşmek üzere keyifli okumalar.
Akşamın karanlığına kalmamak için havalanına arabasını istiyen Eftal Karan'la birlikte siyah jip arabayı bekliyorduk. İstanbul ne ara bu kadar soğumuştu tenime sert vuran rüzgarla titreyerek beni kolları arasında ısıtmaya çalışan Karan'a sığındım.
" Az kaldı güzelim gelir şimdi." Öfkeyle tıslaması beni güldürdü. Şoför trafikten dolayı gecikiyordu bizde kalakalmıştık. Uyku mahrumu gözlerim onun sıcak boynunu gördüğünde kapanmak üzereydi. " Kedi gibisin aynı." Ses tonu yumuşacık çıkmıştı başımı boyun girintisinden çıkardım. " Kedi gibi mi?" Şaşkınlıkla yüzüne baktım.
" Evet fıstığım." Kalbim gümbür gümbür attı. Az önce üşüyorum mu demiştim vaz geçtim yanıyorum ben. Aklım bana ettiği kelimeyle dondu.
" Yaa Karannnn." Dedim utanarak. O ise bu halime gülmeye başladı. Biz birbirimizle uğraşırken tanıdık siyah araba önümüzde durdu. Şoför kendini dışarı atarken elini önünde birleştirdi.
" Efendim ben çok özür dilerim önümde bir kaza olunca trafik tıkandı akşam saati olunca da..." Demesine kalmadan Karan adamın omzuna elini koydu.
" Önemli değil Rıza abi gidelim hadi." Karan'ın sakin çıkan sesine Rıza abi dediği adam mahcupca bakıp şoför koltuğuna geçti ben arkaya geçerken karan'da öne geçti. Sıcak araba bedenimi tesiri altına alırken gözlerim yarım kalan uykumun devamı için geri kapandı.
Gözlerim uyku mahrumuyla kırpıştırdım. Yattığım yerden doğrulurken şaşkınca ne ara getirildiğim odaya baktım asıl beni dumura uğratan şey Eftal Karan'ın odasında olmam ama bambaşka bir oda zannettim kendimi çünkü herşey değişmişti. Yataktan tut aynaya kadar. Gözlerim parlarken en son arabada uyuduğum aklıma geldi.
Karan neredeydi.
Siyah yataktan ayaklarımı doğrulurken dağılan saçlarımı geriye attım beni kendi odasına, yatağına, yatırmıştı.
" Neye gülüyorsun sen öyle?" Arkamdan gelen sesler korkarak çığlık attım.
" Hihhhh." Kalbim deli gibi atarken gözlerim kocaman oldu.
" Karan." Dedim derince yutkunarak. Altında sadece siyah bir havluyla saçlarını kurulayan bir büst gibi karşımda hiçbir şey yokmuş gibi yüzüme bakan kocama far görmüş tavşan gibi kalmıştım karşısında.
" Söyle bakalım iyi uyudun mu?" Gözlerimi zar zor karnından alırken gözlerine çevirdim.
" Evet uyudum ne ara buraya geldiğimizi bile hatırlamıyorum sen uyudun mu hiç?" Başını iki yana sallarken kaşlarını çattı. Üzerime doğru gelirken nefesimi tuttum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜNAHIN KEFARETİ + 18
Novela Juvenilİçimdeki yaramaz arzu onu ve beni günaha davet ediyordu. Tutku bedenime kor bir ateş gibi hançerlenmişti. "Öyle söyleme.'' Dedim bir anda. Acıyordu canım görmüyor muydu. Beni görmezden gelerek hayatımı mahvediyordu, başka kadına değen gözleri beni h...