Herkese, selamlar. Nasılsınız? Yorumlarınızı ve oylarınızı görünce yoğun ve stresli zamanımdan fırsat bularak size çok heyecanlı bir bölüm bırakıyorum. Beklentinizi karşılayan hatta özleminizi giderecek. Bölüm hakkındaki düşüncelerinizi lütfen satır aralarında bırakın zevkle olmayacağıma emin olabilirsiniz. keyifli okumalar
Oy ve yorum yapmayı unutmayın rica ediyorum hemen soldaki yıldıza dokunmak zor olmasa gerek:)
Lütfen yorumlar oy ve okunma oranına göre az olmasın hayalet okur olmayın emeğime karalık oy ve yorum yapın:)
Multimedia daki şarkı güzel okurumun ricası ile ona hitaben.:) Bölümlere koymamı istediğiniz şarkıları benimle paylaşın lütfen.
Zamansız zaman gibiydi ardından gelenler. Süperiz bir paketin içinden çıkıyordu. Kaybettiğim her bir varlık için kendimi kaybettim. Kendimi öyle kaybettim ki şuan olan beni anlayamıyordum. Çıldırmış gibiydim. Kulaklarımıza serzeniş gibi çöken uğultular beni ve onu ürküttü. Sert adımlarının çakıldığı yerden hızla üzerime geldi. Yaptığım şeyi şuan anlıyordum öfkemden gözüm dönmüştü. Gözlerindeki ateş beni hedef alırken geri adım atmamak için kendimi sıktım. Üzerime gelen adımları dibimde bittiğinde kolumdan çekerek bedenimin bedenine çarpmasına sebeb oldu. İçimizde bitmek bilmeyen bir kor alev vardı. Beni öldürecek gibi bakan siyahları yüzümün her yerinde gezinde.
"Beni sınama." Dedi kendini kontrol etmekte zorlanıyor gibi. "Beni sınırsan beni ben olmaktan çıkarırsın şimdi uslu, uslu, ya gel ya da kal." Kolumdaki parmakları etimden dehşet hızla koptu. Sendeleyerek geri adım attım. Arkasını dönüp mutfak olan yere girdiğinde olduğum yere oturdum. Yüzümün etrafına düşen saçlarım yüzümü gölgeledi. Başımı parmaklarımın arasına aldım.
"Çıldıracağım Allahım. İçimde yanan bu yangın sönmedikçe yakacaktım her şeyi. Sevdiğim adama bu kadar yakınken uzak olmak, karanlıkla boğuşmak? Allahım çıldıracağım." Ellerimi daha çok bastırdım şakaklarıma. Ciğerime saplana şarapnel parçaları orayı delip geçti. Elimden bir şey gelmiyordu. "Allah kahretsin ki hiç bir şey gelmiyordu. Çok güçsüz hissediyorum kendimi. Öyle bir kirli günaha bulandım ki ölmeden kirlenmeden çıkamayacaktım." Gözlerimden damlayan yaşlara mani olamadım. Aşkımdan kavuruluyordum ondan soğumak nefret etmek için elimden geleni yapsamda olmuyordu. Uzaklaşmak, konuşmak, görmek istemeğimi beynime, kalbime, bağıra bağıra söylüyordum ancak dinlemiyordu ruhum. Şiddele reddedip günahı arzuluyordu. Titreyen avuçlarımı başımdan çektim. Salonda işittiğim ayak seslerinden dolayı göz yaşlarımı silerek ifademi değiştirdim. Başımı kaldırdım ancak gözlerimi sehpada sabit tuttum. Adım seslerinden koltuğa oturduğunu anladım. Gözlerim ona değmezken sehpaya koyduğu tabakla kaşlarımı çattım. İçinde dolu dolu sandiviç ekmeği duruyordu. Sakin olduğunu düşündüğüm bakışla ona baktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜNAHIN KEFARETİ + 18
Novela Juvenilİçimdeki yaramaz arzu onu ve beni günaha davet ediyordu. Tutku bedenime kor bir ateş gibi hançerlenmişti. "Öyle söyleme.'' Dedim bir anda. Acıyordu canım görmüyor muydu. Beni görmezden gelerek hayatımı mahvediyordu, başka kadına değen gözleri beni h...