Merhabalar. Nasılsınız yıldızlarım? Bende iyiyim bu arada iyi olmaya çalışıyorum diyelim. Bölüm araliklarını açmayacağim artık arkadaşlar yazdığım anda düzenleyip paylaşacağım bu bölümde keza öyle oldu ne sizler bekleyin ne de ben sizleri bekleteyim yazım yanlışı olursada affola, keyifliydi okumalar.
Satır arası yorum ve oy bekliyorum:/
yaralı adam.
Gerçeğin en acı noktası sızlatan o yürek. İçindeki o yangınlar sadece seni yakarken gece uyurken dayanamaz halde seni yok etmek istercesine uykundan eder.
Bir yaprak gibi titriyordum dudaklarının altında bedenim kaskatı olmuştu bilincim ise şok geçiriyordu. Gözlerimi sıkıca yummuştum dakikalar öncesi şimdi ise zorlukla açtım. Zifiri gözleri gözlerimi delip geçerken avuçlarındaki tenim yanıyordu parmaklarını bel oyuntuma iyice bastırdı. Konuşmak istiyordum ama konuşamıyorum lal olmuş gibiydim. İki elinide bel oyuntumdan parmakları yardımıyla geriye yatırdığı bedenimi usulca kaldırdı. Yüzlerimiz arasındaki mesafe yok denecek kadar azken nefesi dudaklarımın arasından ciğerlerime ulaştı.
" Karan..." Dedim tek tük pürüzlü sesimle. heyecandan kalbim depar atıyordu.
" Söyle güzelim." Kaşlarım çatıldı omzundaki ellerimi hissettirecek kadar bastırdım tenine.
" Güzelim deme bana." Dedim. Kaşları havalanırken dudağının kenarı kıvrıldı. "Güzel değil misin?" Alayla ederek beni sinirlendiremesine karşılık ittim omzundan ama sadece itmekle kaldım.
" Ondan demiyorum ben." Dedim küskünce. Rahatsız hissediyordum güzelim kelimesine onun ağzından duymak güzel fakat bir başkasına söylediğini duyduğumdan beri bana söylemesi tuaf olmama hatta içimin acımasına neden oluyor. " Neden diyorsun?" Gözlerimi kapatıp açtım. Bunu söyleyerek günümüzü mahfetmek istemiyordum.
" Acıktım ben eve gitsek mi?" Bakışları yüzümün her karışında gezindi konuyu değiştirmem hoşuna gitmesede ısrar etmeden onayladı beni. " Doyuralım seni." Belimdeki elinin yakıcılığı kaybuldu boşluğa düştü bedenim. Üzerimden çekilen elleri parmaklarımı sardığında bugün ondan beklemediğim hareketler yüzünden şok üzerine şok yaşıyordum.
Ben üzerimdeki şaşkınlığı yeni yeni atarken o beni peşinden çekerek suyla temasımızı kısa sürede kesti. Çıplak bacaklarıma yayılan hafif esintiyle titredim. Bakışları bana dönerken biraz uzağımızda bıraktığımız arabaya gelmiştik. " Üşüdün mû sen?" Başımı iki yana sallarken arabayı açtı o.
" Üşümedim ki tenim ürperdi sadece." Dedim gerçeği söyleyerek. Arabanın bagajını açtığında içindeki örtüyü ve sebeti bir eline alırken parmaklarımın arasındaki elini çekmek için hareket ettiğinde izin vermeyerek parmaklarımı daha sıkı sardım anında bakışları omzundan bana dönerken sadece baktım yüzüne. Gözlerimiz herşeyi anlatırken baş parmağı elimin üzerini okşadı ve kaldığı yerden sepeti ve örtüyü bir eline sıkıştırırken su dolu küçük termosuda bana uzattı. İçim bu görüntülerle sıcacık olurken aldım elinden.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜNAHIN KEFARETİ + 18
Teen Fictionİçimdeki yaramaz arzu onu ve beni günaha davet ediyordu. Tutku bedenime kor bir ateş gibi hançerlenmişti. "Öyle söyleme.'' Dedim bir anda. Acıyordu canım görmüyor muydu. Beni görmezden gelerek hayatımı mahvediyordu, başka kadına değen gözleri beni h...