Ayın ve Güneşin Feri Sönüyor

226 12 14
                                    

25 Ocak 1578

Gece yarısıydı. Harem halkı çoktan uykuya dalmıştı. Bir tek Mihrimah Sultan'ın dairesinde kandiller yanıyordu. Öyle ki nicedir hastaydı bu güzel sultan. Mide sancıları son raddesine gelmiş ve onu yerden yere vururcasına kıvrandırmaya başlamıştı.

Hekimler dolmuştu daireye. Mihrimah'ın cariyesi Nurmelek de bir telaşla valide sultana gidip vaziyeti haber etmiş uykusundan uyanan Nurbanu el çabukluğuyla başına ipek şalını örtmüş ve hızla görümcesinin yanına varmıştı.

...

" Sultanım... "

Aklı yerinde değildi Mihrimah'ın. Şiddetli sancılar onun bilincini de kapatmıştı. O sadece durmadan istifra ediyor ve inim inim inliyiyordu. Üstelik eli yüzü beyazlamış, göz çukurları morarmıştı.

" Hekim kadın, sultanımızın ahvali nicedir ?  İyileşecek mi ? "

Çaresizdi Nurbanu. Yüreği müthiş bir korkuyla çarpıyordu şimdi. Vaktiyle ölümünü dilediği sultanın böylesi kıvranması... Ah... Çok üzgündü valide. Ayrılıklara acılı kalbi dayanamaz olmuştu zira.

" Ecel pek yakındır sultanım. Lakin en doğrusunu Cenab-ı Hak bilir.  "

...

Derince bir iç çekmişti valide. Akabinde de hünkar oğluna vaziyeti haber vermek için yola koyulmuştu.

***

Saray Koridoru

Seslere uyanmıştı Nazperver Sultan

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Seslere uyanmıştı Nazperver Sultan. Cariyesi Sümbüllü Hatun ile birlikte dairesinden dışarı çıkmış ve seslerin geldiği yöne doğru ilerlemişti. Onlar gidedursun Safiye de çoktan uyanmış, korkuyla kendini dışarı atmıştı. Evet korkuyordu Safiye. Zira Murad'ın hastalığının nüksettiğini ve tahtın tehlikeye girdiğini düşünüyordu.

" Nazperver... "

" Safiye... "

İki haseki de denk gelmiş ve bu gürültülere bir sebep ararcasına birbirlerine bakmıştı. Fakat ne olduğunu bilen yoktu. Hal böyle olunca da sesin geldiği yöne doğru gitmekten başka çare kalmamıştı.

Sesler Mihrimah Sultan'ın dairesinden gelmekteydi. Öyle ki neredeyse sarayın tüm hekim hatunları içeri doluşmuş etrafta koşuşturuyorlardı. Bir de yatağın baş ucuna oturmuş Kuran okumakta olan hafız kadın vardı içeride. Belli ki vaziyet ciddiydi.

 Belli ki vaziyet ciddiydi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
ŞEMS-ÜL HÂREHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin