1 Ay Sonra
Osmanlı Sarayı
Selimiye Sultan Dairesi
Sarayın taş duvarları arasında Selimiye Sultan'ın çığlıkları yankılanıyordu acı acı. Öyle ki doğumu başlamış ve önceden seçilmiş ebe kadınlarca müdahale edilmekteydi.
" Az kaldı Sultanım ! Az daha gayret edin ! Ikının ! "
Ebe kadının bu çağrısına rağmen bir türlü doğumu gerçekleştiremiyordu genç haseki. Ikınıyor fakat bebek doğum kanalından çıkmıyordu.
" Sultanım hadi az kaldı ! Son bir kez olsun ıkının ! "
Şüphesiz ki doğumun en tehlikeli saatlari yaşanıyordu dairede. Ebeler, Selimiye Sultan bir yana mazallah doğacak bebeği de kaybedebilirler ve sırf bu sebeple bile canlarından olabilirlerdi.
" Aaaa !!! Aaaaaa !!! "
Şükür ki bunca telaşa ve korkuya değmiş, bebeği nefessiz kalmaktan son anda kurtarılmıştı. En mühimi de bebek gayet sağlıklı ve besili görünüyordu.
" Erkek mi ? "
Kan ter içinde yarı baygın halde öylece ebelerden gelecek muştuyu bekliyordu Selimiye Sultan. Zira şayet bir oğlu olduysa hakkında verilen sürgün kararından dönülür ve belki de bu saraydan hiç gitmezdi.
" Bir kızınız oldu Sultanım. Rabbim hayırlı uzun ömürler nasip etsin inşallah. "
Beklediği yanıtı alamayan Selimiye Sultan'ın az evvelki umut kırıntısı da uçup gitmiş, şimdi öylece mahsun halde başını gerisin geriye atmıştı. Ağlıyordu. Öyle ki artık hem Abdullah'ından hem de bu doğurduğu kızından uzaklara çok uzaklara gidecekti. Sürülecekti.
***
Osmanlı Sarayı
Nurbanu Sultan Dairesi
Rakibesi Selimiye'nin doğumunu merakla beklemekteydi, Nurbanu Sultan. Olur da bir şehzade dünyaya gelecek olursa, diye içi içini yiyiyordu. Tek korkusu oğluna karşı bir şehzadenin daha ortaya çıkmasıydı.
" Nazife Hatun'u gönderdim. Eli kulağındadır. Gelir şehzade mi oldu sultan mı oldu söyler. "
Sadık cariyesi Canfeda bu heyecanlı bekleyişlere senelerden beri alışık olduğundan gerekeni kendince yapmış, haber getirmesi için cariyelerden birini vazifelendirilmişti. İşin aslı o da Selimiye Sultan'ın bir oğlan daha doğurmasından yana endişeliydi. Neticede küçük de olsa bir şehzade her daim tehdit olarak kabul görürdü bu sarayda.
" Sabredecek gücüm kalmadı Canfeda ! Git öğren gel hemen ! "
" Sultanım sakin olun. Şimdi gelir Nazife Hatun. Hem ortalıkta görünmem sizin açınızdan hoş karşılanmayacaktır. Hele ki Mihrimah Sultan görürse kulpunu bulur sizi hedef alır. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ŞEMS-ÜL HÂRE
Ficción históricaDillere destan güzelliği cesareti ve zekâsıyla herkesi kendine hayran bırakan Venedikli Sofia. Manisa Sarayı'nda şehzadeye hediye edilen ve herkesi büyüleyen bir esir. Kanuni'nin torunu, Üçüncü Murat'ın önce gözdesi sonra eşi. Üçüncü Mehmet'in ann...