Doyumsuz Padişah / Cariyeler ve Geceler

268 10 8
                                    

5 Gün Sonra

18 Ocak 1578

Safiye Sultan Dairesi

" Sokullu yine dört ayak üstüne düştü, desene Zülküf. Hele hünkar efendimize sara illeti tezahür edince iyice bir kıymete biner oldu. "

Üzgündü Safiye. Öyle ki kendi istikbali için evvela Paşa'dan kurtulmanın gerekliliğini biliyordu o. Ne yazık ki ayyuka çıkan rüşvet hadisesi de Paşayı devirmeye yetmemiş aksine onu bu günlerde daha da güçlendirmişti.

" Her şeyin bir sonu vardır sultanım. Bugün değilse yarın... Fakat mutlak suretle kurtulacağız paşadan. "

Hadımın sözleriyle biraz olsun rahatlamıştı Safiye. Neticede haklıydı Zülküf. Demek ki daha vakti vardı.

" Sultanım... "

Bu kez konuşan Safiye'nin ta Manisa'da bu yana hizmetlisi olan Cevheriye'ydi. İç daireden elinden tuttuğu Fatma Sultan ile çıkıp gelmişti.

" Söyle Cevheriye. "

" Fatma Sultanımız eğer sizin de izniniz olursa at binmeye has ahıra gitmeyi dilerler. "

Durmuştu Safiye. Az ötede Cevheriye'nin eteğinin altına gizlenmiş olan kızıyla göz göze gelmiş ve içtenlikle gülümsemişti.

" Madem güzel kızımız bunu murad eyler o halde gitsin. Lakin zinhar yalnız bırakma Cevheriye. İcap ederse sen de onunla ata bin. "

" Emredersiniz sultanım. "

...

Sevinç içindeydi küçük sultan. Öyle ki şen bir kahkaha atıp elinden tuttuğu nedimesini kapıya doğru çekmeye başlamış ve nihayetinde de ata kavuşma ümidiyle daireden ayrılmıştı.

...

" Bir de Zülküf

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

" Bir de Zülküf... Bilirsin benim tek derdim Sokullu değildir. Bu sarayda güçlü düşmanlarım olduğu gibi yüzüme gülüp kuyumu kazan da pek çoktur. Bir de Murad... Her gece koklanmamış, yaprağına su yürümemiş nice farklı diyarların bakirelerini toplar yatağına. Bak Macar Yosması, Nazperver, gebe. Korkum o ki diğerlerinin de eli kulağındadır. Er yahut geç onlar da gebe kalırlar. İşte o vakit neyleriz biz ? "

Hasekisinin korkularını, endişelerini anlıyordu Zülküf. Bir kadın olarak üstelik bu koca sarayda yalnız başına hayatta kalmaya çalışan bir kadın olarak söylediklerinde pek tabi haklıydı Safiye.

" Varsın gebe kalıp boy boy şehzade doğursunlar sultanım. Biz elimizdekilere bakmak onlara bel bağlayıp yol açmak zorundayız. Hal böyle iken bilhassa hünkarımızın nezdinde şehzadeleriniz Mehmed ve Mahmud Hazretlerinin itibarını arttırmalıyız. Bunun için de sizin paşalarla ve dâhi yeniçeriyle ittifaklar kurmanızda yarar var. Lakin yeniçeri pek tehlikelidir. Siz en iyisi paşalara yönelin derim. Zira onların çoğu da Sokullu'dan nefret eder. Haliyle valide sultan ile de anlaşamazlar. "

ŞEMS-ÜL HÂREHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin